Niye böyle yapıyorlar? Bunu neden yapıyorlar? Tam da böyle yaparak "İşte, bak, yaşam tarzımıza müdahale, hahayt!" takımını niçin durduk yerde galeyana getiriyorlar? Günahımız ne ki bizi bu kadar utandırıyorlar? Harakiri, bir Japon intihar şekli. Ya onuru kurtarmak için yapılıyor ya da sevilen biri öldüğünde. Karın bıçakla yatay olarak deşiliyor. Aklımıza neden böyle çareler getiriyorlar? Önce William Burroughs ve Chuck Palahniuk'un romanları, sonra da iki dergi: Harakiri ve Size. Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'na göre, bu yayınlardaki bazı karikatür ve fotoğraflar, 18 yaşından küçüklerin maneviyatı üzerinde muzır tesir yapacak nitelikteymiş. Okutulmayıp 13'ünden itibaren baş göz edilen kızların, 11'inde işe sürülüp hırpalanan oğlanların, 17'sinde kocasından dayak yiyen iki çocuklu yorgun kadınların, 15'inde hayat gailesine çoktan düşmüş kavruk adamların ülkesinde, 18 yaşından küçüklerin maneviyatına bir tane mizah dergisiyle bir tane kent kültürü dergisi zarar verecek, öyle mi? Size, bu işten kârlı çıktı! Geçen haftaya kadar pek kimselerin bilmediği bir dergiyken şimdi, hele ki yöneticisinin konuyla ilgili bir 'yetkili' ile konuşurken aldığı o zavallı, o fesüphanallahlık cevapla ("Birkaç tane fotoğraf vardı, öyle kadınlar filan. Hatta iki tane kadın sevişiyor gibi hareket yapıyorlardı. Öyle sevişir gibi sanat mı olur...") şimdi adını herkesin bildiği bir dergi Size ve de kapağında yazdığı gibi artık "It does matter"! Harakiri ise mayısta yayımlanmaya başlayan aylık bir mizah dergisi (Bu mayıs sayısının, tezgahlara haziran sayısı yerleştiği günlerde muzır bulunmuş olması da ayrı bir teknik tuhaflık). Baştan sona güzel çizilmiş bir dergi. Halihazırdaki mizah dergilerinden daha şık, itinalı, iyi kağıda, temiz baskıyla ve bir daha: Hakikaten güzel çizilmiş. İlk sayısı biraz fazla Kutlukhan Perker gösterisi gibi ama kadrosunda Metin Kaçan'dan Atilla Atalay'a, Bahadır Boysal'dan Küçük İskender'e hep yılların yazarı çizeri... Ve 16 yaşında bir çocuğunuz olsa ondan sakınmanızı gerektirecek ne var içinde, internette aradığını bulma yaşı üçe düşmüşken, idraki mümkün değil. "Bizde onların iddia ettiği gibi muzır bir durum varsa, inanın diğer dergilerde yıllardır yer alandan fazlası olmamıştır," demiş Kutlukhan Perker. Çok haklı. Hiçbir abartı, aşırılık (ki olabilir) yoktu zararlı bulunan o ilk sayıda; bir mizah dergisinin olmayabileceği kadar fazla efendiydi hatta. Derken "Kurulun sakıncalı bulduğu içerik, arka kapaktaki bir karikatürden olabilir," diye, ekipten birini, arka sayfa güzelini, nasıl diyelim, kiraya verivermiş Perker! Ama bir yandan da onore oluyor sakıncalı bulunan tabii, düşünün ki William Burroughs ve Chuck Palahniuk'tan sonra üçüncü! Bakıyoruz arka sayfa güzeli kimmiş diye: 'Köpekli Kızlar'ıyla Serhat Gürpınar! Gayet eğlenceli bir hikaye ve her zamanki gibi nefis bir çizim. Çoğu karikatür erbabı zamana zerre kadar uyduramazken çizgilerini, Serhat'ın kadınları nasıl da trendlerden nasiplenmiş tipler. Suzan'ın saçlar Hürrem kızılı mesela, Gökçe ise Emel Kurhan'ın ikizi gibi! Kurul neden endişeleniyor olabilir? 18'ine gelmemiş paşa oğullarının takım taklavatı böyle kaptırma korkusu yaşamasından mı? Bu fobiyi ömür boyu üstünden atamamasından mı? Bir nesil erkeklerin toptan telef olmasından mı? Bu karikatürün ileride Türkiye nüfusunun düşmesine yol açmasından mı? Keşke bunu yapmasalar. Bize de kendilerine de.