Tunceli'nin Pülümür İlçesi'ne bağlı Sağlamtaş Köyü'nde yetiştirilen organik kuru fasulye köylülerin imece usulüyle biçiliyor. Fasulyenin biçilmesi esnasında hep birlikte dualar edilirken, kabuklarından ayrılan fasulye, rüzgâr çağrılarak içindeki tozlardan ayıklanıyor.
51 haneli Sağlamtaş Köyü'nde Kalkan ailesi tarafından 13 dönümlük alanda tamamen organik şekilde kuru fasulye yetiştiriliyor. İlçe merkezine 18 kilometre mesafede bulunan 2 bin rakımlı köyde doğal olarak üretilen fasulye, üretilen diğer organik hayvansal gıdalarla birlikte internet üzerinden satışa sunuluyor. Köyde 65 yıldan bu yana tarım ve hayvancılıkla uğraşan Hüseyin Kalkan'a destek olmak amacıyla çocukları da büyükşehirlerdeki işlerini bırakarak 2017 yılında köylerine dönmüş. Aile, organik tarımın yanı sıra tulum peyniri, yağ gibi hayvansal ürünlerin yanı sıra organik arıcılık da yapıyor. Kuru fasulyenin biçiminde köyleler de imece usulü aileye destek veriyor. Baba Hüseyin Kalkan'ın hasat sırasında okuduğu duaya hep birlikte eşlik eden aile bireyleri ve köylüler daha sonra kabuklarından ayrılan fasulyenin rüzgâr çağrılarak tozlarından ayıklanmasına da yardımcı oluyor.
ERSEN KALKAN: "DOĞAL VE ORGANİK TARIM YAPIYORUZ"
Babasına her türlü konuda yardımcı olan 35 yaşındaki Ersen Kalkan, "2017 yılının sonlarına doğru Bursa'daki yaşam şartlarının zorunluluğundan dolayı köyüme dönmek zorunda kaldım. Organik tarım yapıyorum. Geldiğim yıl kuru fasulye ekmeye, arıcılık yapmaya başladık. Bunlar tamamen doğal ve organik. İnsanların ihtiyacı olan doğal yaşamın gerektirdiği her şeyi üretmeye başladık. Fasulyemiz var, peynirimiz, balımız var. Her şey doğal. Bu şekilde üretime devam edeceğiz" dedi. Kalkan, "Şimdi köydeyiz. Babam 65 yıldır bu memlekette ve hala büyükbaş, küçükbaş hayvancılık yapıyor. Biz de ona destek olmak için 2017 yılında köyümüze döndük" diye konuştu.
ÜRETİLEN ORGANİK GIDALARA YOĞUN TALEP VAR
Özellikle Covid-19 nedeniyle sağlıklı ve temiz gıdaya talebin arttığını söyleyen Ersen Kalkan, "İnsanların bu sağlıklı gıda, temiz gıda, doğal gıda yönünden bizlere bayağı talepleri var. Bizler de o talepleri yetiştirmeye çalışıyoruz. Yollarımızdan kaynaklı bazı sıkıntılarımız var ancak bunları da bir şekilde aşıyoruz. Amacımız insanlara en güzelini, en doğalını yedirmek. Hiçbir şekilde katkı koymadan vermek. İnsanlar bize güveniyor. Umarım biz de bu güvene layık oluruz" şeklinde konuştu.
ATA, DEDE TOHUMLARINI MUHAFAZA ETTİ
Baba Hüseyin Kalkan, ata dede tohumlarını muhafaza ederek bugüne kadar getirdiklerini belirterek, "12 yaşımdan beri bu tohumlar elimizde. Ata, dede tohumları. Şu ana kadar getirip muhafaza ettik" dedi.
FASULYEYİ AYIKLAMAK İÇİN RÜZGÂR ÇAĞIRIYOR
Biçilip kabuklarından ayrılan fasulyeler en son bir tenekeye doldurularak rüzgârın çıkması bekleniyor. Rüzgârın esmesiyle birlikte fasulye tenekeden serilen bezlerin üzerine akıtılarak tozlarından ayıklanıyor. Rüzgârı çağırma işini Baba Hüseyin Kalkan yapıyor. "Gur gur gur" demesinin sebebinin rüzgârı çağırmak olduğunu söyleyen Kalkan, "Böyle deyince rüzgâr çıkıyor ve ben de fasulyeleri savuruyorum" ifadelerini kullandı.