Prof. Halet Çambel 93 yaşında. 1936 Berlin Olimpiyatları'na eskrimde katılmış. İlk olimpiyatlara katılan iki bayan sporcumuzdan biri. Osmaniye Karatepe'de yaşıyor. Röportaj yaptığımda şöyle bir soru yöneltmiştim: Hiç ödül aldınız mı?
Yanıtında "Bunu sormanıza şaşırdım. Ödül ne? Malzemelerimizi biz alır ve yıkardık. Milli formada para olmaz" demişti.
Şimdi öyle mi?..
Sporcu, antrenör ve kulüpler daha olimpiyat, Dünya ve Avrupa şampiyonası biter bitmez "Ödülü ne zaman alacağız?" diye ağlamaya başlıyorlar. Elbette ki başarı ödüllendirilmelidir.
GSGM'nin kapalı odaları ve koridorlarında ödül yönetmeliğinin değiştirileceği konuşuluyor.
Sporcular panik yapmasın. Ödülde azalma yok. Bazı şampiyonlarda artışa bile gidiliyor.
Asgari ücretin 600 lirayı bulmadığı Türkiye'de, olimpiyat şampiyonu 2000 adet, Dünya şampiyonu 1000 adet, Avrupa şampiyonu 500 adet Cumhuriyet altını ödül alıyor. Az veya çok. Bu tartışılır.
Ödül Yönetmeliği'nde ödülleri düşürün, işte o zaman milli forma aşkı olan sporcuların feryadını görün. "Nereden çıktı bu ödüllerin düşürülmesi" diye Genel Müdürlüğün kapısını aşındırırlar. Yürüyüş bile yapabilirler.
Kimse de çıkıp "Milli forma için parasal pazarlık yapmayız. Devletimizin vereceği ödüle razı oluruz. Hatta ödül almadan bile milli formayı giyebiliriz" demez.
2012 Londra Olimpiyat Oyunları için start verildi. Olimpik branşlardaki sporcular belirlendi. Bu belirleme nasıl yapıldı tartışılır. Çünkü bazı federasyonların dost ve akrabalarını seçtiği iddiaları konuşuluyor. Bu konuda GSGM soruşturmayı sürdürüyor.
"Londra'da Pekin'den daha iyi olacağız" parolasıyla yola çıkan GSGM'nin ödül yönetmeliğini değiştirmesinin 2012'ye nasıl yansıyacağını göreceğiz.
500 bin TL ödül kazanan bir sporcu, 'paralar başka kulübe gitmesin' diye evini adres gösterip kulüp kuruyor. İşte bizim sporcumuzun ay-yıldızlı formaya bakışı bu.
Ödülü azaltın veya vermeyin bakalım hangi sporcu ay-yıldız aşkıyla yarışacak?
Hele hele devşirmeler başka ülkeye kaçar.Yakalayabilirseniz yakalayın.