Keçiören Bademlik Mahallesi Itri Caddesi üzerinde 6 Temmuz'da trafik kazası geçiren Oğuzhan Özdemir (29) yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor. Bir çocuk babası Özdemir'e çarpan araç sürücüsü polis memuru ise olay günü serbest bırakıldı. Damadının hayati tehlikesi devam ederken sürücünün serbest bırakılmasına da tepki gösteren Sinan Şanlıtürk, "İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Çarpan şahıs anında serbest kaldı. Sürücü olay sonrası arayıp 'geçmiş olsun kusura bakmayın' bile demedi. Sürücünün ceza almasını istiyoruz" diye konuştu. Kayınbaba Sinan Şanlıtürk (52), kaza sonrası Ankara Büyükşehir Belediyesi'ni aradı. Damadının kaza geçirdiği yola hız kesici kasis yapılmasını talep etti. İsmini bilmediği bir müdür tarafından azarlandığını söyleyen Şanlıtürk "İnsan hayatı söz konusu olmasına rağmen siyaset yapıp telefonu kapattılar çok zoruma gitti" dedi.
Ayakkabısı parkta bulundu
ŞANLITÜRK, yaşadığı olayı şöyle anlattı: "Bir ay önce damadım işe gitmek için evden çıktı. Karşıdan gelen minibüse dur işareti yaptı ve karşıya geçerken aşağı yoldan hızla gelen araç damadıma çarptı. Çocuk havada iki takla atıp metrelerce ileriye uçmuş ayakkabısı parkın içinden çıktı. Dolmuş şoförü olaya şahit tüm bunları o anlattı. Arabanın hızlı olduğunu söyledi. 1 ay içinde 6 kez ameliyat oldu. Doktorlar durumunun kritik olduğunu vücudunda çok sayıda kırık olduğunu söyledi. Yolun karşısında kreş de var park da var. Burası çok işlek bir cadde. Bu yolda 2 yıl önce başka bir kadına da araba çarpmış kadın ölmüştü"
Telefondaki müdür beni azarladı
BAŞKA canlar yanmasın diye Büyükşehir'i aradığını söyleyen Şanlıtürk duydukları karşısında şok oldu. Basit bir kasis talebinde bulunan bir vatandaşa siyaset yapıp geçmiş yönetimi eleştiren ve kim olduğunu bilinmeyen bir müdür acılı adamı azarlardı. Şanlıtürk, "Telefona çıkan sekreter ismini bilmediğim bir müdüre bağladı beni. Müdür telefonu açar açmaz '25 yıldır Ankara nasıl yönetiliyor biliyor musun? Başkanımız geleli henüz 1.5 yıl oldu hangi eksiği tamamlasın' dedi. Telefonda siyaset yaptı. Ben canımın yandığını başka insanların da yanmasını istemediğim için kasis talebinde bulunduğumu söyledim. Sonra telefonu kapattık. Bir kaç gün sonra bir daha aradım orayı. Yaşadığım olayı anlattım telefonda görüştüğüm kişi siyasi konuşan hangi müdürdü diye sordu ben de bilmediğimi söyledim. 'Hastane okul varsa yaparız yoksa yapmayız' dediler ama kreş ve park var. Kreşteki öğretmen ve veliler de durumdan muzdarip onlar da acilen kasis yapılmasını istiyor. Kasis yapılması için illa birinin daha canının mı yanması gerekiyor? Okul ve hastane olmayan yollarda da kasis olduğunu söyledim. İlgililerin duyarlı olmasını istiyorum" diye konuştu.