Son dakika... Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Para Politikası Kurulu PPK Ekim ayı 2020 toplantısı gerçekleşti. Toplantının ardından Merkez Bankası, politika faizini 10.25'te sabit bıraktı.
"MERKEZ BANKASI KÜRESEL VİRÜS TEHDİDİNİ DİKKATE ALARAK BU AYI PAS GEÇTİ"
A Para yayınına katılan Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerem Alkin ve Şekerbank Başekonomisti Dr. Gülay Elif Yıldırım Merkez Bankası'nın faiz kararını değerlendirdi. Alkin, "Merkez Bankası hem kredi piyasasındaki yavaşlamayı hem de dünyada ikinci bir virüs dalgasından kaynaklanan riskleri dikkate alarak bu ayı pas geçmeyi tercih etti" derken, Yıldırım ise, "Merkez Bankası verdiği kararla kendine bir rahatlama alanı daha açtı. Aradaki makası 300 baz puana çıkardı ve bunu da ben önümüzdeki dönemde etkili bir şekilde kullanacağını düşünüyorum " açıklaması yaptı.
Merkez Bankası'nın faiz kararı ne anlama geliyor?
Kurul, para politikası operasyonel çerçevesinde değişikliğe giderek Geç Likidite Penceresi işlemlerinde uygulanacak Merkez Bankası borç verme faiz oranı ile gecelik borç verme faiz oranı arasındaki farkın ise 300 baz puan olarak belirlenmesine karar verdi.
BİR DAHAKİ PPK TOPLANTISI 19 KASIM'DA
Merkez Bankası Beklenti Anketinde enflasyon beklentisi yıl sonu için %11,76, 12 ay sonrası için %10,53 ve 24 ay sonrası için %9,05 seviyesinde bulunuyor. TCMB'nin enflasyon beklentisi bu yıl sonu için %8,9, 2021 yıl sonu için %6,2 seviyesinde bulunuyor. TÜİK en son tüketici fiyatlarını yıllık %11,75 olarak açıkladı. TCMB'nin bir sonraki toplantısı 19 Kasım'da gerçekleştirilecek.
Toplantı sonrasında yapılan açıklamada şöyle denildi:
"Küresel ekonomide, ülkelerin attığı normalleşme adımlarıyla üçüncü çeyrekte kısmi toparlanma sinyalleri gözlenmekle beraber toparlanmaya ilişkin belirsizlikler devam etmektedir. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler genişleyici parasal ve mali duruşlarını sürdürmektedir. Salgın hastalığın sermaye akımları, finansal koşullar, dış ticaret ve emtia fiyatları kanalıyla oluşturmakta olduğu küresel etkiler yakından takip edilmektedir.
İKTİSADİ FAALİYETTEKİ TOPARLANMA SÜRÜYOR
İktisadi faaliyetteki toparlanma devam etmektedir. Son dönemde atılan politika adımlarıyla birlikte ticari ve bireysel kredilerdeki normalleşme eğilimi belirginleşmiştir. Salgın tedbirleri kapsamında uygulanan destekleyici politikaların kademeli olarak geri alınmasıyla ithalatta öngörülen dengelenmenin başladığı görülmektedir. Mal ihracatındaki güçlü toparlanma, emtia fiyatlarının görece düşük seviyeleri ve reel kur düzeyi önümüzdeki dönemde cari işlemler dengesini destekleyecektir.
ENFLASYON GÖRÜNÜMÜNDE BELİRGİN BİR İYİLEŞME SAĞLANANA KADAR LİKİDİTE TEDBİRLERİ SÜRDÜRÜLECEK
Güçlü kredi ivmesiyle ekonomide sağlanan hızlı toparlanma ve finansal piyasalarda yaşanan gelişmeler neticesinde enflasyon öngörülenden daha yüksek bir seyir izlemiştir. Enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınması ve enflasyon görünümüne yönelik risklerin sınırlanması amacıyla para politikası ve likidite yönetimi kapsamında atılan adımlarla finansal koşullarda belirgin bir sıkılaşma sağlanmıştır. Bu doğrultuda Kurul, politika faizinin sabit tutulmasıyla birlikte, likidite yönetimindeki esnekliğin arttırılmasına ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar likidite tedbirlerinin sürdürülmesine karar vermiştir.
HER TÜRLÜ YENİ VERİ POLİTİKA DURUŞUNU DEĞİŞTİREBİLİR
Kurul, dezenflasyon sürecinin yeniden tesis edilmesinin, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını değerlendirmektedir. Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, parasal duruş ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir. Merkez Bankası fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir.
Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul'un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır."