İlkokula başlayan çocuklarda, çeşitli göz hastalıkları görülebilirken, bu problemler anne babalar tarafından her zaman kolaylıkla anlaşılamayabiliyor. Bu nedenle okul dönemi başlarken çocukların mutlaka göz muayenesine tabi tutulması gerekiyor. Okul öncesi çocuklarda yüzde 5-10 arasında değişen görme bozuklukları görülebilirken, okul çocuklarında bu oran 25 oranına kadar artış gösterebiliyor. Bu nedenle ilk muayenenin altıncı ayda, ikincisinin üç yaş civarında ve diğer muayenenin ise okul döneminde yapılması büyük önem taşıyor.

GÖZ HASTALIKLARI OKUL DÖNEMİNDE ORTAYA ÇIKABİLİR

Daha önce kendini fark ettirmeyen göz hastalıkları özellikle okul dönemi itibarıyla ortaya çıkabiliyor. Anne babaların çocuklarını evdeki yöntemlerle kontrol etmesi ise bazen yeterli olamayabiliyor. Örneğin; çocukların televizyon izleme mesafeleri ile göz bozukluğu ölçüldüğünde yanlış sonuçlar elde edilebiliyor. Televizyonu yakından izleyen çocukta göz hastalığı olmayabildiği gibi, çocuğunuzun gözlerini sık kırpması, okuma yazma sırasında defter-kitaba yakından bakması ve gözlerinde sık sık kaşınma görülmesi gibi durumlar göz hastalıklarının belirtisi olabiliyor.

OKUL BAŞLANGICIYLA GÖZ TEMBELLİĞİ OLUŞABİLİR

Göz hastalıklarının bir kısmı doğuştan gelirken, bir kısmı zamanla kendini fark ettirmeden gelişebiliyor. Hastalıklar çocukluk döneminde anlaşılmadığında, gözün sağlıklı gelişimini tamamlamamış olması, göz tembelliğinin oluşmasına sebep olabiliyor. Erken teşhis ile tedavi edilebilen göz tembelliği ya da göz kayması gibi hastalıkların çocuklar okula başlamadan önce tedavi edilmesi gerekiyor. Hipermetrop hastalığı doğuştan gelişebilirken, miyop hastalığının çoğunlukla okul çağlarında ortaya çıktığı görülüyor. Çocuklarda periyodik göz muayenelerinin yapılması ileride oluşabilecek hastalıklar için erken teşhisin sağlanmasını ve tedavinin gerçekleştirilmesini kolaylaştırıyor.

ÇOCUKLARDAKİ BELİRTİLERE DİKKAT

Çocuklarda okuma isteksizliği, uykunun çabuk gelmesi, baş ağrısı, yorgunluk gibi şikayetler görme kusurları nedeniyle gelişebiliyor. Bu göz kusurları çocuklarda okula karşı tepki, ders çalışmayı istememe, ödev yapmama ve tembellik gibi unsurların oluşmasına neden olabiliyor. Bu nedenle erken teşhisin önemi artarken;

-Gözlerde titreme,

-Göz kayması,

-Göz kapağı düşüklüğü,

-Gözlerde yaşarma,

-Çapaklanma,

-Parmakla takip,

-Gözlerde şişlik gibi belirtilere dikkat edilmesi gerekiyor.

ÇOCUKLARDA GÖZLÜK SEÇİMİNE DİKKAT EDİN

Günümüzde akıllı telefonların, tabletlerin ve bilgisayarların kullanımının artmasıyla kullanım sürelerine dikkat etmek, oldukça önemli halde geldi. Bu cihazlarla uzun süreli işlemler yapıldığında ortamın ve kullanılan teknolojik ürünün ışığını ve cihazın göze olan mesafesini iyi ayarlamak gerekiyor. Bununla birlikte çocuklarda gözlük kullanımı da önem taşıyan diğer faktörler arasında yer alıyor. Çerçeve çocuğun göz yapısına uygun, camları ise göz merkezi ile eş oranda ve ultraviyole filtreli olmalıdır.

ÇOCUKLARI BELLİ ARALIKLARDA MUAYENEYE GÖTÜRÜN

Şaşılık, hipermetrop, miyop ve astigmat çocuklarda en sık görülen göz hastalıkları arasında sayılıyor. Bu hastalıkların anlaşılması uzun zaman alırken, çocuksa çoğu zaman yaşam kalitesindeki azalmanın farkında olmayabiliyor. Okuma bilen çocuklarda korkudan dolayı harfi ezberden söyleme gibi sorunlar yaşanabildiği gibi önceden ne ile karşılaşacağını bilen çocukların daha rahat kontrolden geçirildiği görülüyor. Davranış bozukluklarına varan sorunlarla dahi karşılaşılabilen göz hastalıklarının, eğitim döneminde sorun teşkil etmemesi için çocuğun belli aralıklarda kontrole götürülmesi gerekiyor.