Evde kaldığımız şu günler de biz de ünlü isimlere çocukları ile evde nasıl vakit geçirdiklerini soruyoruz. Bu hafta konuğum oyuncu ve yazar Başak Sayan. Sayan'ın dünyalar güzeli iki erkek evladı var, Ares ve Milan. Koronavirüsten önce röportaj için Sayan'ın evinde buluşmuştuk. Nasıl düzenli ve titiz bir anne olduğunu yakından gözlemleme fırsatım oldu. Titiz diyorum ama bu çocuklarının hareketlerini ya da çocukluklarını kısıtlayan davranışları içermiyor. Çünkü onun hayatın akışına saygısı var ve çocuklarının da kendisi gibi bu akışta benliklerini bulacaklarını biliyor.
Başak Sayan'ın yazdığı kitaplar bize çocukların hayal dünyasını da çok iyi tanıdığını gösteriyor. Evde geçirdiğimiz bu günlerde Gölgesini Arayan Çocuk ve Rüzgar Olmak İsteyen Çocuk adlı kitaplarını zevkle çocuklarınıza okuyabilirsiniz.
Çocuklarla evde kalmak, her an bir etkinlik bulmak kolay değil. Sayan'a Milan ve Ares'le nasıl vakit geçirdiğini soruyorum:
"Üç yaşındaki ikizlerimle evde oyuncaklarla oynuyoruz, boyama yapıyoruz, hayvanları ve bitkileri tanıyoruz. Her şeye çok meraklı oldukları için bu yeni şeyleri öğrenme faslı onları epey oyalıyor. Arada bazı eğitici çizgi filmler de izliyoruz. Her şeyleri saatli olduğu için ve onlar bu düzene çok alışık oldukları için sorunsuz ilerliyoruz. Çok bunaldıklarında evimizin bahçesine çıkıp çimlerin üzerinde koşturuyoruz. Orman içinde, fazla insanın olmadığı bir yerde olduğumuz için şanslıyız şu anda" diyor.
FELSEFEYE MERAK SARDIK
Çocukların yanı sıra eşinizle evde zaman nasıl geçiyor diye soruyorum Sayan'a: "Evde hayat bana yabancı değil. Yazma süreçlerimde uzun süreler evde olduğum için bu zamanları nasıl değerlendireceğim konusunda deneyimliyim. Sabah çok erken kalkarım genelde. Belli saatlerimi çocuklarla geçirdikten sonra onlar uyurken ya da oynarken kendime zaman ayırabiliyorum. Yeni kitap için araştırma dönemindeyim, bol bol okuma yapıyorum. Yazları ve hafta sonları kullanmak üzere aldığımız orman evimizde bahçe ile ilgilenmek de bana kendimi iyi hissettiriyor. O kadar ki şu günler geçer geçmez bahçıvanlık kursu almayı planlıyorum. Bahçenin bir bölümünü ekip biçmek için ayırdık.
Televizyon hayatımızdan çıkalı çok oldu. Haberleri sosyal medyadan ve internetten takip ediyorum. Genelde film ve dizi izliyoruz. Eşim ofisini eve taşıdı. Sabahtan akşama kadar odasında çalışıyor. Çalışmadığı anlarda ya yürüyüşe çıkıyoruz ormanda ya da film izliyoruz. Bu ara benim yüzümden felsefeye merak sardı o da. Uzun uzun felsefe sohbetleri yapmak ve filozofların aralarında kıyasıya çekiştikleri sorunları masaya yatırmak hoşumuza gidiyor."
ÖZDE BİR OLDUĞUMUZU ANLADIK
Sayan "Bu sürecin insanlara çok önemli bir mesajı olduğunu düşünüyorum" diyor ve şöyle devam ediyor: "İnsanlık doğa ve hakikat ile bağlantısı uzun zaman önce yitirdi. Kendisini evrenin merkezi, dünyanın tek hakimi zannetmeye, her şeyi kontrol edebileceğini düşünmeye başlamıştı. Kendisinin var olan tüm canlılar gibi bir bütünün küçük bir parçası olduğunu unutmuştu. İşte bu virüs aslında insanlığa bunu hatırlatıyor. Her şeyin nasıl birbiri ile bağlantılı olduğunu, karşındakine zarar verirken aslında kendisine verdiğini, tasavvufun ve bilimin bize yıllardır anlatmaya çalıştığı en temelde her şeyin özde bir olduğunu. Şimdi hasta olmamak için sadece kendimizi değil, başkalarını da düşünmek zorunda olduğumuzu anladık. Bu hep böyleydi aslında. Özgürlüklerin, nefes alıp vermenin değerini anlıyoruz. Bu nedenle hem insanlar hem de toplumlar değişecek bu süreçle birlikte. Yeni bir dünya düzeni kuruluyor ve insanlık gerçek insan olma potansiyeline bu şekilde erişecek sonunda."