ABD'de bir teknede yaşayan Avustralyalı Zoe Eilbeck ve ailesi, koronavirüs salgını nedeniyle ülkelerine dönmek zorunda kaldı. 48 saatleri olan aile, Avustralya'da uygulanan kurallar gereği sevimli köpekleri Pipsqueak'i yanlarında götüremedi. Zoe, birkaç hafta sonra buluşmak umuduyla köpeklerini arkadaşı Lynn Williams'a emanet etti. Ancak Williams köpeğe bakamayınca bir ilan verdi. Reklama yanıt veren Kuzey Carolina'da yaşayan Ellen Steinberg, Pip'in bakımını üstlendi. Köpeğin sahipleriyle iletişime geçen Ellen, her akşam onu görüntülü bir şekilde aileyle buluşturdu. Bu süreçte aile, köpeklerini ABD'den Avustralya'ya getirebilmek için resmi başvurularda bulundu. Ancak bir sonuç alamadı. Seyahat kısıtlamaları nedeniyle Eilbeck ailesi, ABD'ye dönemeyince Pipsqueak için zorlu süreç başlamış oldu. Salgın nedeniyle sevimli köpek için istenen aşı ve kan testleri yapılamadı.
OKYANUSU GEÇTİ
Ayrıca Avustralya ulusal havayolları Qantas, pandemiden dolayı uçağa evcil hayvan alamadıklarını açıkladı. Başka bir çözüm arayan aile, evcil hayvan taşıyan bir şirket ile Pip'i Los Angeles üzerinden Yeni Zelanda'nın Auckland kentine getirmeye karar verdi. Köpek kurtarma vakfı The Sparky Foundation için çalışan Melissa Young sayesinde Pipsqueak ilk önce Los Angeles'a uçtu. Orda evcil hayvan taşıma şirketine teslim edilen köpek, okyanusu aşarak 23 Temmuz'da Auckland'a vardı. Kurallar gereği 10 gün karantinaya alınan Pip, daha sonra Melbourne'e uçtu. Ancak 3 Ağustos'ta Sidney'e götürülmesi planlanan Pip'in uçuşu tecrit kuralları nedeniyle iptal edildi. Zoe'nin Melbourne'da yaşayan kardeşi Rob, 4 kez uçuşu ertelenen köpeği yanına aldı. En sonunda Virgin Avustralya Hava Yolları devreye girerek köpeği taşımayı kabul etti. 5 ay gibi bir sürede yaklaşık 16 bin kilometre yol giden Pipsqueak, 11 Ağustos'ta ailesine kavuştu. DIŞ HABERLER