Girard, Le Figaro gazetesindeki yazısında, Rusya-Ukrayna savaşında, Batı'nın bir ikilimle karşı karşıya kaldığını kaydederek, "NATO'nun Norveçli Genel Sekreteri'nin (Jens Stoltenberg) öngördüğü gibi Ukrayna'ya daha fazla silah mı vermek gerekiyor yoksa 1952'den bu yana NATO üyesi Türkiye'nin yaptığı gibi Rusya-Ukrayna müzakeresine mi öncelik verilmeli?" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin taraflar arasında kendini "samimi arabulucu" olarak kabul ettirdiğini vurgulayan Girard, önceliğin savaşın durması olduğunu kaydetti.
Girard, Batı'nın, uluslararası ilişkilerde şiddet kullanmaması ve dengeli bir diplomasi yürütmesi gerektiğini belirtti.
Türkiye'den önce Fransa, İsrail ve Çin'in Doğu Avrupa'ya barışı getirecek arabulucu olmaya çalıştığını ifade eden Girard, Ukrayna'nın, Türkiye'den memnun olduğunu kaydetti.
Girard, bu SİHA'ların eylül 2020'de Dağlık Karabağ'da "Azerbaycan'ın Ermenistan'a karşı kazandığı savaşta" etkisini gösterdiğini, bugün ise Rusya'nın saldırılarına karşı geldiğine dikkati çekti.
Türkiye'nin, yaptırım uygulamayarak Rusya ile iyi ilişkilerini koruduğunu ifade eden Girard, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefonda görüşmeye devam eden Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un barışı tesis edebileceği ancak 10-11 Mart'ta Paris'te düzenlenen Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesinde Rusya'ya yaptırım uygulayan "lider" konumunda bulunduğunu aktardı.
Girard, Batı için alternatif stratejinin Ukrayna'ya askeri olarak daha fazla yardım etmek olduğunu, bunun "çılgın fikir" olmadığını ve Putin'in ancak "güç dengesinden" anladığını belirtti.
Bunun gerilimin artırması riski taşıdığını ifade eden Girard, Putin'e çıkış kapısı gösterilmesi gerektiğini kaydederek, "Bir gün Polonya-Ukrayna sınırında nükleer silahın patlamasını mı görmek istiyoruz?" sorusunu yöneltti.
