- Geç anne olmanız farkındalık seviyenizi de artırdı mı?
-İki buçuk yaşındalar, beni görünce gözlerinin içi gülüyor. Ben 40 yaşında anne oldum. Belki de bu yüzden her şeyin farkındayım. 20 yaşımda olsaydım olaya böyle bakamayacaktım. Çocukları daha az gördüğümde işimden dolayı, gözlerine bakıp, gülüp oynayacağım bir günü kaçırıyorum, diye düşüyorum.
- Lohusayken "Bana bir şey olursa onlara kim bakar?" diye düşünerek yaşanan bir ölüm korkusu oluyor. Siz de yaşadınız mı böyle bir şey?
- Hayır, çünkü bende ilahi sisteme bir güven var. Hallacı Mansur felsefesi bunu çok güzel özetliyor. Ben ölüme inanmıyorum. Bedenlerimiz ölüyor, bu yüzden öldüğümüzü sanıyoruz. Oysa ölen şey beden. Gerçek sen başka bir şeysin. Ruhumuz ölmüyor. Bunu bazı anlarda hissediyorum.
- Mesela?
- Bu beden, bu sıfatlar ben değilim. Eşyalar, mülkler onlar da ben değilim. Tüm bunların arasında her şeyi izleyen bir varlığım. Her ölüm uygundur. Olması gerektiği için oluyor. Bu yüzden ölümden korkmuyorum. İnsan zihni algılayamıyor bazı şeyleri ama ilahi matematik bu.