Türkiye'nin en iyi haber sitesi
TUBA KALÇIK İLE GÜNDEME DAİR TUBA KALÇIK

Emine Erdoğan’ın ‘Kadına şiddet insan hakları ihlalidir’ sözünün altına imzamı atarım

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın, geçen yıl kadına şiddetle ilgili yaptığı konuşmasının altına imzasını atacağını belirtti: “Emine Hanım’ın kadına şiddetin insan hakları ihlali olduğuna dair yaptığı vurgu çok önemliydi. Bu büyük sorunla el birliğiyle mücadele etmeliyiz. Hepimiz kadına, çocuğa şiddete karşı aynı hassasiyeti göstermeliyiz. Şiddet, siyaset üstü değerlendirilmesi gereken bir konu’

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, GÜNAYDIN'a çok özel açıklamalarda bulundu. Güllü, "Bizdeki kadına şiddeti önlemek için yapılan yasalar Avrupa ile aynı ama uygulama konusunda aynı hassasiyet olmadığı için şiddeti önleyemiyoruz" dedi.

YASALARIMIZ YETERLİ

Kadına şiddet kanayan yaramız oldu. Bu sorunda şu an hangi noktadayız?
31 yıldır kadına şiddetle mücadele ediyorum. Çok acı davalar gördüm. Nahide Opuz davasının ülkemizdeki kadına şiddet konusunda çok önemli bir yeri var. Boşanmak isteyen Opuz'un eşi tarafından annesinin öldürülmesi ve kendisinin yaralanması ile sonuçlanan bu vakada ülkemiz 2009'da AHİM tarafından tazminata mahkum edilmişti. Bu karar sonrası ülkemiz tüm kurumlarıyla harekete geçti ve şimdi 'İstanbul Sözleşmesi' olarak bilinen sözleşme gündeme geldi. Asıl adı 'Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'dir. Bu sözleşmenin 1 Ağustos 2014'te yürürlüğe girmesi ülkemiz açısından çok önemli bir adım... Şu an kadına şiddeti önlemek için yasalarımız yeterli. Yani bizdeki kadına şiddeti önlemek için yapılan yasalar Avrupa ile aynı ama uygulamada aynı hassasiyet olmadığı için şiddeti önleyemiyoruz. 'Ev içi şiddeti' önlemek bu sözleşmenin en önemli bölümü.



'İstanbul Sözleşmesi'ni eleştiren kesimler de var. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Örf ve adetlerimize aykırı ya da eşcinselliği teşvik eden hiçbir vurgu yok İstanbul Sözleşmesi'nde... Sözleşmeye göre devletimiz 'Evin içinde kim şiddet görürse onu korurum' diyor.

Pınar Gültekin cinayeti hepimizin içini yaktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Gültekin için sosyal medyada paylaşımda bulundu.
Hepimizin canı yandı. Cumhurbaşkanı da bir baba olduğu için içten duygularını paylaştı. Baba sorumluluğunun yanı sıra bu ülkeyi yöneten en üst merci kendisi. Onun kadına şiddet karşısındaki duruşu çok önemli... Şiddetin her türlüsüne karşı çıkmalıyız. Bakın sosyal medyada da Cumhurbaşkanının yeni doğan torunu için ahlaksızca paylaşım yapıldı. Bunlar da şiddettir. Herkesin kadına, çocuğa şiddet konusunda aynı tavrı göstermesi gerekiyor. Ben Emine Erdoğan'ın 25 Kasım 2019'da yaptığı konuşmayı son derece önemli buluyorum, o konuşmanın altına imzamı da atarım. Kadına şiddettin insan hakları ihlali olduğunu belirten konuşmasındaki bu vurgu çok önemli. O konuşmasında kadına şiddeti durdurmak için başka mesajlar da vermişti. Kadına şiddeti el birliğiyle durdurmalıyız. Bu, siyaset üstü bir sorundur.

CEZALAR AĞIR

Türkiye'de kadına şiddeti önlemek için sizce cezalar artırılmalı mı?
Hayır. Türkiye yasal mevzuat açısından çok zengin bu konuda. Cezalar yeterince ağır. Sadece kadına şiddetin suç tanımı ve ısrarlı takip konusunda düzenleme yapılırsa yeterli olur. Bizim eksikliğimiz uygulama alanında. Yasalarımız Avrupa'daki ülkelerle aynı. Bu arada şiddet sadece ülkemizde yaşanmıyor, tüm dünyada şiddet var. Bizim Avrupa'daki ülkelerden farkımız ise yasaların uygulanması noktasında oluyor. Bunu tam uygularsak önemli bir hamle yapmış oluruz. Bir de kadınları ikincil gören, ekonomik özgürlüğüne sahip olmasını istemeyen zihniyetlerle de mücadele etmeliyiz.

CHP VE HDP'NİN DE POLİTİKALARINI ÇOK ELEŞTİRİYORUM

Tarafsız olmadığınız, CHP ve HDP'ye daha yakın duruş sergilediğinizi düşünenler var.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı ile çalışmalar yürütüyoruz. Onlarla birlikte kadınlarımız için çok önemli bir mücadele veriyoruz. Ne ben, ne de temsil ettiğim sivil toplum kuruluşu hiçbir partiye yakın değiliz. Kurumumuzda siyasi kimliğini kapıdan içeri kimse sokamaz. Tarafsızlık çok önemli. CHP ve HDP'nin kadın sorunlarına yönelik politikalarını da çok eleştiren biriyim. Hatta CHP'den 'Bizi çok eleştiriyorsun' diye dönüşler alıyorum. Bakın, ben muhalif biriyim. Yani CHP iktidara gelse onlara da muhalif olurum. Bu tavrım siyaseten muhalif olarak görülmesin. Bana telefon açıp HDP vekillerinin şiddet ve tecavüz haberleri karşısında ne düşündüğümü soruyorlar. Ne diyebilirim. İğrenç bir durum. Hem kınıyorum, hem de yazıklar olsun diyorum. Hangi siyasi partiden olursa olsun bu rezalete sahip çıkılmaz. Bakın bir başka HDP vekilinin şiddet gören eşi şikayetini sonrasında geri çekmişti ama yasalarımız sayesinde kamu davası açılabilecek. Bu önemli. Ben ömrümü kadınlarımız için mücadeleye adadım. Gönüllülüğü esas alan bir mücadelenin neferiyim. 9 yaşından beri annemin 'Kız çocukları okusun' dediği bir mücadelenin içinde büyümüş biriyim. Hangi siyasi görüşten olursa olsun herkes bu mücadeleye destek vermeli, şiddet siyaset üstü değerlendirilmeli. Şiddetin partisi olmaz. Şiddet insan hakları ihlalidir.

CANAVAR MÜEBBET HAPİSLE CEZALANDIRILMALI

Pınar Gültekin vahşice öldürüldü. Bu cinayet için neler söylemek istersiniz?
Medyada 'Pınar eski sevgilisi tarafından öldürüldü' deniyor ama yanlış. Pınar'ın arkadaş çevresinden öğrendiğim kadarıyla; sevgilisi değilmiş Cemal Metin Avcı. Ayrıca sevgilisi olması öldürmesi için geçerli neden değil. Beş kişilik canavarca his taşıyor Avcı içinde. Ona müebbet hapis cezası verilmeli. Aldığı her nefeste cezasını çeksin. Davaya müdahil de olacağız.

SOSYAL MEDYA HESABINDA ATATÜRK RESMİ VAR DİYE KATILI MI SAVUNACAĞIZ?

Siz Sıla-Ahmet Kural olayında tavrınızı net biçimde göstermiştiniz. Sosyal medyada paylaşımda da bulunmuştunuz. Ancak şiddet gördüğünü darp raporu ile belgeleyen magazin dünyasındaki diğer mağdur kadınlara aynı desteği göstermediğiniz yönünde eleştiriler geliyor...
Benim Sıla ile kişisel bir tanışıklığım yok. Şiddete uğradığında 6284 sayılı yasa ile darp raporu alıp şikayet etti ve yargıda kendini savundu. Bu çok önemliydi, kadınlara farkındalık yarattığını ve örnek teşkil edeceğini düşündüğüm için sosyal medyasında kadınlara 'Susmayın' mesajını içeren paylaşımına destek verdim. Sıla davasından sonra kadınlar hakları konusunda daha bilinçlendi. Şiddeti hangi kadın görüyorsa biz kurum olarak yanındayız. Şimdi Pınar Gültekin'i öldürenin sosyal medya hesabında Atatürk resmi varmış. Bu resim var diye katil Cemal Metin Avcı'yı mı savunacağız, olur mu böyle şey? Biz kurum olarak üstü kapatılan şiddet davalarına ve Anadolu'da olanağı olmayan, alt gelir düzeyindeki, imkansız, eğitimsiz, kanunlardan habersiz kadınlara destek olmaya çalışıyoruz. Acil yardım hattımızı arayıp bize ulaşan herkese destek olmaktayız. Numaralarımız: 0 212 656 96 96 -0 549 656 96 96.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA