Genç müzisyenin hayatını kaybettiği yangına ilişkin 2 sanık hakim karşısında

Kadıköy’de bir apartta çıkan yangında 20 yaşındaki müzisyen Yusuf Can Döğüşçü’nün hayatını kaybetmesine ilişkin 2 sanık müebbet hapis talebiyle hakim karşısına çıktı. Sanıklardan biri suçlamaları kabul etmezken, arkadaşı ise sanığın telefonda ev sahibiyle tartıştığını söyleyerek, “Tam odadan çıkacakken elinde beyaz çakmak ve yünlü battaniye gördüm. Üzerine gittim, ‘ne yapıyorsun, evi yakacaksın’ dedim. O da beni itti. Zaten çok alkollüydü, ayakta zor duruyordu” dedi.

Kadıköy’de 29 Haziran 2021 tarihinde bir apartta çıkan yangında 20 yaşındaki Yusuf Can Döğüşçü isimli genç müzisyenin hayatını kaybetmesine ilişkin, yan odada kalan ve yangını çıkardığı belirlenen 2 sanık "yangın çıkarmak suretiyle ihtimal kastla kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezası talebiyle hakim karşısına çıktı. Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanık Mahmut Sağır, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) bağlandı. Başka suçtan tutuklu sanık Burak Kaya ve taraf avukatları da hazır bulundu.

“5 dakikada her yeri duman kapladı”
Tutuklu sanık Mahmut Sağır, cezaevine girmeden 3 buçuk ay önce söz konusu apartta Burak Kaya ile kaldığını, cezaevinden çıktıktan sonra Kaya ile buluştuğunu anlattı. Olay günü çantasını almak için aparta gittiğini , bu sırada Burak Kaya’nın uyuduğunu anlatan sanık Mahmut Sağır, “Ben lavaboya giderken herhangi bir şey yoktu ancak lavabodan çıktığımda her tarafımı duman kaplamıştı. Lavaboda tahmini 5 dakika kalmıştım. Ben dumanı görünce Burak’a yöneldim. Ben lavaboya girmeden önce uyuyordu. Hamle yapmaya kamadan hazır bekliyormuş gibi bir anda yerinden fırladı, hazır olan çantasını alarak dışarı çıktı. Peşinden ben de valizimi alarak dışarı çıktım. İçerisi duman olduğu için panikleyip kimseye seslenmeden dışarı çıktık” diye konuştu. Sanık Sağır, yangında ölen Yusuf Can Döğüşçü’yü tanımadığını, apartta kimseyle tartışmadığını ve kimseyle husumeti olmadığını öne sürerek, “Ben battaniyeyi tutuşturmadım. Burak’ın emniyette neden böyle söylediğini bilmiyorum” diyerek beraatini istedi.

“Elinde çakmak ve yünlü battaniye vardı”
Tutuksuz sanık Burak Kaya ise savunmasında, taksicilik yaptığını ve olay günü akşam saatlerinde diğer sanık Mahmut Sağır’ın kendisini aradığını anlatarak, “Cezaevinden çıktığını, kendisini alıp almayacağımı sordu. Ben de Gebze otogara giderek kendisini aldım” dedi. Bir mekanda arkadaşlarıyla birlikte alkol aldıklarını anlatan sanık, “Daha sonra aparta gittim. Gece saat 02.00 sıralarında diğer sanık Mahmut Sağır odaya geldi. Beni uyandırıp cep telefonumu ve 100 lira para istedi. Ben de verdim, uyumaya devam ettim. Gecenin ilerleyen saatlerinde Mahmut’un telefonda birisiyle tartıştığını duydum. Bana, ‘Buradan çıkalım, tartışma çıkabilir’ dedi. Bunun üzerine eşyalarımı hazırladım. Telefonda sanığın ev sahibi olan Sadullah beye ‘senin evinin de’ diyerek küfür ettiğini duydum. Tam odadan çıkacakken Mahmut’un elinde beyaz çakmak ve yünlü battaniye gördüm. Ben üzerine gittim, ‘ne yapıyorsun, evi yakacaksın’ dedim. O da beni itti. Zaten çok alkollüydü, ayakta zor duruyordu. Ben de korktum ve çıktım. Aşağıya arabanın yanına indim. Mahmut beni de tehdit ederek, ‘senin de başını yakarım’ dedi. Kendisini Ümraniye’ye bırakmamı söyledi. Ben de kendisini bir Ümraniye’deki bir otele bıraktım” diyerek beraatini istedi.

“Yusuf Can Döğüşcü’nün apartta kalan kimse ile bir husumeti yoktu”
Müşteki olarak dinlenen Sadullah Özcan, olayın meydana geldiği apartı mal sahiplerinden kiraladığını belirterek, “Kiraladığım zaman toplam 7 oda vardı. 2021 yılında sanık Burak Kaya ve diğer sanık birlikte geldiler. Namık olarak tanıttığı ancak daha sonra gerçek adının Mahmut Sağır olduğunu öğrendiğim arkadaşı ile birlikte kalmak istediğini söylediler. Ben her iki sanık ile de kira sözleşmesi yaptım. Yangından iki gün önce Burak ile apartta kalmaları konusunda konuştuk. Namık’ın kalmasını istemiyordum. Olay günü sabah saat 07.00 civarı evin yandığını haber verdiler “dedi. Kendisine yangını Namık’ın çıkardığını söylediklerini belirten Özcan, “Ben direkt polis karakoluna gittim. Çünkü polis beni aramıştı. Yangın yerine gitmedim. Ölen Yusuf Can Döğüşcü’nün apartta kalan kimse ile bir husumeti yoktu” dedi.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Mahmut Sağır’ın tutukluluk halinin devamına hükmederek duruşmayı eksikliklerin giderilmesi için erteledi.

İddianameden
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 2 sanığın olay günü kaldıkları odadan ayrılmadan önce odada bulunan eşyaları tutuşturmak suretiyle bilerek yangın çıkarttıkları ve sonrasında aparttan ayrıldıkları anlatıldı. Çıkan yangında bitişikteki odada kalan Yusuf Can Döğüşçü’nün hayatını kaybettiği belirtildi. Sanıklar Mahmut Sağır ve Burak Kaya’nın odalarında çıkarttıkları yangın sonucunda bitişiklerinde bulunan odada kalan ancak aralarında herhangi bir husumet bulunmayan Yusuf Can Döğüşçü’nün yanarak zarar göreceğini öngördükleri halde umursamayıp eylemi gerçekleştirerek meydana gelen ölüm olayında ihtimal kastla sorumlu olmaları gerektiği aktarıldı.

İddianamede, sanıkların "yangın çıkarmak suretiyle ihtimal kastla kasten öldürme" suçundan müebbet hapisle cezalandırılması istendi. Ayrıca, "yakarak mala zarar verme" ve "genel güvenliğin tehlikeye sokulması" suçlarından 2 yıl 6’şar aydan, 11’er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.