PKK'NIN KÜRTLERE YAPTIĞI YIKIM
Uzun yıllar cezaevinde kaldıktan sonra terör örgütü PKK'nın iç yüzünü anlatan kitaplarıyla tanınan Aytekin Yılmaz, Abdullah Öcalan'ın 1998 yılında Şam'dan Yunanistan'a, oradan Moskova'ya ve ardından Roma'ya geçişine, en sonunda Kenya'da tutuklanıp İmralı'da son bulan hikâyesini kaleme aldı. Abdullah Öcalan'ın oluşturduğu örgüt ve mücadele ortamını anlatan Yılmaz, "Eğer bir gün bu çatışmalı sürecin muhasebesi yapılacak olunursa görülecektir ki PKK'nin Kürtlere verdiği zarar, 1930'lardaki Stalin'in Ruslara verdiği yıkıma benzerdir" sözleriyle, kitabında Abdullah Öcalan için kendilerini yakan kişilerin trajik hikayelerini de aktarıyor. "Örgüt ortamlarında bir tek ölüler seviliyor. Bundan dolayıdır ki koğuşumuzdaki eğitim odasının duvarında 'Aramızda en iyilerimiz bizim için öldüler" sözleriyle yaşananları anlatan Aytekin Yılmaz'ın cezaevindeki anılarının da yer aldığı "Son Diktatör" kitabında, örgüt adı fark etmeksizin silaha bulaşmış ve şiddeti kurtuluşun tek yolu olarak gösterenlerin şiddet sarmalına nasıl teslim olduklarını gözler önüne seriyor.
MUHALEFET HDP OYU İÇİN GÖRMEZDEN GELİYOR
"Kürt dağındaki savaşın içini içeriden anlatmak istiyorum, dağın içini konuşmamız lazım." sözü çerçevesinde kaleme aldığı Dağbozumu, Sığınamayanlar ve Ernesto'nun Dağları romanlarıyla ilgi gördü. Sol mahallede tabu sayılan ve yüzleşme cesareti gösterilemeyen sorunların üzerine cesaretle giden yazar, 2019 yılında yayımlanan "Onlar Daha Çocuktu" kitabıyla PKK'nin dağa çıkarıp savaştırdığı çocuklar sorununa dikkat çekti. Bu kitap yayımlandıktan sonra, dağa çıkarılmış çocuklarını arayan aileler, HDP kapısı önünde eylemlerine başladılar ve "Diyarbakır Anneleri" adını aldılar. "Çocuktan özgürlük savaşçısı yapan karanlığı konuşmalıyız." diyen Aytekin Yılmaz, çocuklarını isteyen bu annelerin ezber bozduğunu söyleyerek bu ailelerin girişimini destekledi. PKK'nın 1984'ünü yazdığını belirten Aytekin Yılmaz, "PKK'nın 1984'üdür bu kitap. George Orwell'ın romanındaki gibi herkes birbirini izliyor. PKK şiddeti 1984'te başladı. 1984 eylemlerinden itibaren Öcalan tek adam haline gelerek, muhaliflerini nasıl ortadan kaldırdığını ortaya koydum. 40 yıldır canımızı yakan savaşın, dağın içyüzüdür. Dağın içi bu kitapla birlikte konuşulmaya başlanması gayesiyle yazılmıştır. PKK'nın soğuk savaş döneminde hayata geçirdiği trajedinin özeti konumundadır" dedi. HDP'nin oy oranı nedeniyle bu konuda muhalif partilerden hiçbir ses çıkmadığını belirten Yılmaz, "Muhalefet HDP'nin yüzde 10 oyuna teslim olmuş durumda. Kazara PKK bu ülkeyi yaksa, yüzde 10 oya talip olan partiler oturup izleyecekler. Kürt dağındaki çatışmalı sürecin dağ tarafını yazanlara yönelik katı bir sansür uygulanıyor. Sol mahallenin basını medyası bu konuyu görmek duymak istemiyor. Kendisine solcu diyen medya sanki böyle bir kitap yazılmamış, böyle şeyler söylenmemiş, 40 yıl hiç bir şey yaşanmamış gibiler" dedi.
HALK TV ÇAĞIRINCA ŞOK OLDUM
Kitabındaki bilgileri ve yaşananları anlatmak üzere Halk TV'den davet aldığını belirten Yılmaz, "İsmail Saymaz Halk TV'deki programına beni davet edince şaşırmıştım. Halk TV bu dönemde beni nasıl çağırır, HDP'nin % 10 oyuna talipken bu çevre… Gazeteci İsmail Saymaz'ın inisiyatifiyle çağrıldım. Programı yaptık. Ertesi gün yayımlanacaktı, birkaç saat önce ben mesaj attım. Programda bir sıkıntı var mı? diye… Bana RTÜK kaygısından dolayı yayımlayamıyoruz dediler. Ben de kendilerine dedim ki, Öcalan'a diktatör diyen, PKK şiddetini anlatan bir kitaba neden RTÜK bir şey desin. Halen daha HALK TV bir açıklama yapamadı" diye konuştu.
KİTABI SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYIN