Rönesans döneminin efsanevi ismi Leonardo da Vinci'nin ünlü tablosu "Mona Lisa"ya gizemli gülümsemesiyle ilham veren kadının peşine düşen bilim adamları, İtalya'nın Floransa kentinde bir mezarı açarak içindeki cesetlerden DNA örneği aldı. Da Vinci'ye modellik yaptığı sanılan Lisa Gherardini'nin ailesinin Santissima Annunziata Bazilikası'ndaki mihrabın altında yer alan mezarından alınan örnekler, geçen yıl Azize Ursula manastırı'nın bahçesinde bulunan 3 cesetten hangisinin "Mona Lisa"ya hayat veren kadına ait olduğunu ortaya çıkaracak.
Yaşamının son yıllarını rahibe olarak geçiren Gherardini, 1542'de yaşamını yitirmiş ve manastırın bahçesine gömülmüştü. Gherardini'nin ipek taciri
kocası Francesco del Giocondo'nun ailesinin mezarlığına ulaşmak için kilisenin zemininde bir delik açan bilim adamları, Gherardin'nin oğlu Piero'nun cenazesinin de bulunduğu mezardaki kalıntılardan DNA örnekleri aldı. Araştırmacılardan Silvano Vinceti, "anne ile çocuğu arasında bir eşleşme bulduğumuzda Mona Lisa'yı da bulmuş olacağız" dedi.
Vinceti, DNA eşleşmesi bulunduğunda Gherardin'nin kafatası temel alınarak yapılacak resmin de Vinci'nin ünlü tablosu ile karşılaştırılacağını
sözlerine ekledi. Da Vinci, tüm zamanların en ünlü tablosu kabul edilen Mona Lisa'yı yaklaşık 15 yılda tamamlamıştı. Ünlü sanatçı, 77 santimetreye 53 santimetre boyutlarındaki eserini renk ve tonlar arasında yumuşak geçişlerle yapılan sfumato tekniğini kullanarak boyamıştı.
Da Vinci'nin 1519'da ölümünün ardından Fransız Kralı I. Francis'in eline geçen tablo, 1797'de Paris'teki Louvre Sarayı'nda yerini almıştı. Louvre'un
eski çalışanlarından Vincenzo Peruggia, İtalya'ya iade edilmesi gerektiğine inandığı tabloyu 1911'de çalmış, 2 yıl sonra yakalanmıştı. Mona Lisa tablosu ile Da Vinci'nin bir otoportresi arasında yapılan karşılaştırmaların bazı benzerlikleri ortaya çıkarması üzerine Mona Lisa'nın aslında Da Vinci'nin ta kendisi olduğu ileri sürülmüştü.
