Pop müziğin sevilen sesi Simge Sağın, GÜNAYDIN'ın sorularını yanıtladı. Karantina günlerini ailesinden uzakta tek başına geçirdiğini söyleyen Sağın; bu süreçte neler yaptığını, psikolojisini nasıl koruduğunu, Türkiye'nin sağlık sistemi hakkındaki düşüncelerini, hayallerini anlattı. Ünlü popçu, Türkiye'nin koronavirüsle mücadelesi ve tüm dünyaya yaptığı yardımlarla kötü gün dostu olmasından gurur duyduğunu söyledi.
■ Kaç gündür evde karantinadasınız?
İnanın saymayı bıraktım. Ülkemizde ilk vaka açıklandığı günden itibaren evdeyim. Sadece Anneler Günü'nden önce anneme kapıdan uğradım. Beş dakika görüp döndüm.
KARARLAR ALDIM
■ Günleriniz nasıl geçiyor bu dönem?
Her gün sporumu ihmal etmiyorum. Kitap okuyorum, terasta bitkilerle uğraşıyorum, resim yapıyorum, yeni şarkılar üretiyorum. Mutfakta olmayı hep çok severdim ama son zamanlarda yoğun iş programım nedeniyle uzak kalmıştım. Karantina döneminde her gün mutlaka mutfağa girdim. El lezzetimin iyi olduğunu söylerler, özellikle zeytinyağlı yemeklerde harikayım.
■ Tek başınıza ailenizden uzak olmak psikolojinizi nasıl etkiledi?
Zaten iş ve aile dışında çok sosyal bir yaşamım yoktu. Tabii bu süreçte ailemden, arkadaşlarımdan ayrı kalmak beni üzdü. İki aylık süreçte annemi bir kez gördüm ama her şeyin başı sağlık, inşallah güzel günlerde kavuşacağız
■ Psikolojinizi nasıl koruyorsunuz?
Enerjimi yüksek tutarak. İyi günlerin geleceğine inancım tam. Bir de üretim yaparak psikolojimi koruyorum.
■ Koronavirüs salgını size neler öğretti?
Herkes gibi ben de birçok şeyin değerini anladım. Kendimle baş başa kalarak içime döndüm. İşlerim ve geleceğimle alakalı düşünme fırsatım oldu. Yeni kararlar aldım.
GERİ DÖNÜŞLER İYİ
■ Müzik, bugünlerde en çok yara alan sektörlerden biri oldu. Bir sanatçı olarak bu durumu değerlendirir misiniz?
Koronavirüs öncesi Youtube kanalıma her hafta CKM konserimden bir şarkı yüklemeye başlamıştık aslında; devamı da bu sürece denk geldi. Her cuma dinleyicilerimle buluştum. Dijital düşme ile ilgili sayısal bir bilgim yok ama diğer platformlarda sık olamasa da takipçilerim için yaptığım canlı konserlerin geri dönüşlerini çok iyi aldım. Bu günler geçecek ve yine hep beraber bir ağızdan şarkılar söyleyeceğiz.
■ Salgın sonrası yapacağınız ilk şey nedir?
İlk şey tabii ki; annem ve kardeşlerime kavuşup onlara sarılmak.
TÜRKİYE'NİN KORONAYLA MÜCADELESI TAM BİR BAŞARI HİKAYESİ
■ Dünyayla kıyasladığınızda Türkiye'nin sağlık sistemi hakkında neler söyleyeceksiniz?
Ülkemizin başarısı ile gurur duydum. Çok ümit verici. Bu süreçteki başarımız motivasyonumuzun daha yüksek kalmasına neden oldu. Diğer ülkelerdeki sistemin başarısızlığından kaynaklanan görüntüler hiç iç açıcı değildi. Şükürler olsun böyle olaylar görmedik ülkemizde. Ayrıca birçok ülkeye gönderdiğimiz yardımlar da bir başarı hikayesi olarak tarihe geçti. Ne mutlu kötü gün dostu olabildik.
MAKARNA PİLAV YEMEM
■ Fiziğinizi korumak için neler yaparsınız?
Yediğime, içtiğime dikkat ederim. Bence ben sahnede kilo veriyorum. Yazın meyve ve sebze yemeyi çok severim. Makarna, pilav tercih etmem. Pilates ve kan akışını hızlandıran hareketler yapıyorum. Pırasa yemeğim güzel olur, rahmetli anneannemden öğrenmiştim Arnavut'uz biz. Pırasayı sevmeyen bile yiyor.
BU BAYRAM HEM SAHNEDEN HEM AILEMDEN UZAK OLACAĞIM
■ Önümüzdeki Ramazan Bayramı'nı nasıl geçireceksiniz?
Evde yalnız, telefonla ve görüntülü konuşmalar ile kutlayacağım. Yıllardır sahnede ailemden uzak geçiriyordum bayramları, tüm özel günlerde olduğu gibi. Bu yıl hem konser veremiyorum, hem de ailemi göremeyeceğim. Zor gerçekten. Yine söylenilecek tek söz; önce sağlık olsun.
■ Bayram mesajınız var mı sevdiklerinize?
Herkese iyi bayramlar diliyorum. Sağlıklı, mutlu günlerde kavuşmamız dileğiyle. Büyüklerin ellerinin öpüldüğü, sarılıp kucaklaşabileceğimiz nice bayramlarımız olsun.
■ Bayram anınız var mı?
Bayram anısı deyince aklıma anneannemin evinde kurulan büyük masalar, tüm sevdiklerimle yenilen yöresel akşam yemekleri ve her çocuk gibi bayramlık ayakkabılarım aklıma geliyor.
DÜNYAYI GEZDİM ÜLKEMDEN GÜZELİ YOK
■ Nasıl bir hayat hayal ediyorsunuz?
Dünyanın her yerini gezmek istiyorum ama bu çok para ve zaman isteyen zor bir şey. Aslında biraz biraz başladım. Mesela yaşlanmayı istediğim yeri seçtim: Göcek. Aslında elim ayağım tutarken oraya yerleşmek istiyorum. Karavanım var, kampçıyım ben. Şu an annemler karavanda kampta. Çocukluktan beri aile geleneğimizdir kamp yapmak. Doğayla beraber büyüdüm. Mangal kokusu duyduğumda babam aklıma gelir çünkü hep mangalı babam yapardı. Onu çok özlüyorum. Ağaçlı, taş ev istiyorum. Bir diğer hayalim de taş evimin yanına kahveci açmak. Amerika'ya gideyim, orada yaşayayım, hiç öyle hayallerim yok. Bu ülkeyi çok seviyorum ben. Dünyayı geziyorum ama ülkemden daha güzel bir yer yok. Kendimi zaten oralara ait hissetmiyorum, buraya aidim ben. Ege şivesi ile konuşan bir amca görünce sarılıp öpesim geliyor.
