Sosyal medyanın en dikkat çeken ve en merak edilen isimleri arasında yer alıyor. Her hareketiyle adından söz ettiren genç fenomen Ecenaz Üçer, Sabah TV'nin bu haftaki konuğu oldu. Özel hayatıyla ilgili merak edilenlerini anlatan Ecenaz Üçer, kendisiyle ilgili bilinmeyenlerinden de bahsetti. Genç fenomen, "Hayatımın değiştiği nokta Kafalar filmiydi" sözleriyle de dikkatleri üzerine çekti.
-Öncelikle hayat nasıl gidiyor, nelerle uğraşıyorsun onlarla başlayalım.
Bir kere okuluma devam ediyorum, son senem. Onun dışında YouTube'da ve Instagram'da devam ediyorum.
O SAYFAYI KAPATTIM
-Bize biraz kendinden bahsetsene… Ecenaz kaç yaşında, ne okuyor, hangi ayda doğdu, hangi burç vs gibi sorularla aratıldığını gördüm.
1998 yılında Eskişehir'de doğdum. Lise sona kadar orada okudum, üniversitede buraya geldim. Eskişehir'de fen lisesinde okuyordum. O dersler beni o kadar çok hayattan soğuttu ve asosyal yaptı ki, ben sonra tak diye İletişim Fakültesi'ni tercih ettim. Bölüme girdiğim zaman oyunculuğa ilgim vardı, 2 sene oyunculuk yaptım. Sonra o sayfayı kapattım, YouTube ve Instagram tarafı başladı.
-Oyunculuğa kim küstürdü seni?
Oyunculuğa biri küstürmedi. Bir gün menajerimle bir sıkıntı yaşadık, ondan sonra biraz uzaklaştım. Sosyal medya tarafında çok keyifli iş yapınca, buradan devam etti. Bu sene aslında tekrar dönmeyi planladım ve iki projeye de onaylandım. İkisi de farklı şehirlerdeydi. Güzel de işler, şu an hala izliyorum. Ben son anda böyle bir riske giremedim. Hem okulum var, hem burada kurulu bir düzenim var. Oyunculuğa tekrar başlamak bu tarafın sıfırlanmasına yok olmasına neden olacak gibi geldi.
INSTAGRAM BİRAZ ŞOV DÜNYASI
-Sosyal medyayı iyi yönetiyorsun ama. Instagram'da 1 milyon kadar takipçi, YouTube'da milyonu aşan izlenmeler…
Evet çok güzel gitti. Kitlemi de çok seviyorum. Bazen 'bu kadar insan neden takip ediyor?' gibi sorular oluyor ama güzel bir iletişim var aramızda. YouTube da çok keyifli. Genelde Instagram'daki takipçilerimin, sevildiğimi hissetmemin nedeni; YouTube'daki tatlış videolar oluyor. Orası çok daha özel bir yer bence. Daha iyi bağ kurabildiğimiz bir yer insanlarla. Instagram biraz daha şov dünyası gibi.
-Zaten YouTube'da en doğal hallerinizle yer alıyorsunuz. Instagram ya filtreli ya da photoshop'lu. 100 fotoğraf çekiyorsan bir tanesini, en güzelini koyuyorsun…
Kesinlikle. YouTube her zaman daha samimi olduğu için neden sevildiğini anlayabiliyorum.
-YouTube'a aktif olarak videolara üretmeye de devam ediyorsun. Hiç tıkandığın oldu mu?
İlk başta ekip olarak hareket ettiğimiz için, ben de yeni girdiğim için herkesi tavsiyesini dinliyordum. Ama hep şey diyordum; bunu yapmak zorunda mıyız? Şimdi 'burası YouTube' diyorum.
-1 yıl kadar önce YouTube videolarına başladın, birkaç film projesinde de rol aldın. Instagram'da da geniş bir takipçi kitlen var. En çok hangisini yapmak sana keyif veriyor? Mesela ilerde seni oyuncu olarak mı görürüz, yoksa fenomenlik dünyasından devam mı edersin? Kısaca kariyer planını merak ediyorum…
Ben Televizyon haberciliği ve programcılığı okuyorum. Ben birçok şeyi aynı anda yapmayı seven bir insanım. Farklı yönlerim ve farklı taraflarım var. Risk almayı severim, farklı şeyler denemeyi severim. O yüzden her an her şey olabilir gibi.
OYUNCU OLMAK İSTİYORSAN AÇIK OLMALISIN
Hep de şunu düşünüyordum; oyuncu olmak istiyorsan açık olmalısın. Okuduğumuz haberlerde görüyoruz, "Benim karım şunu çekemez, benim eşim şurada oynayamaz" filan. Bu oyunculuk değildir, dar bir görüştür bu. Neyse benim biraz ünüm artınca bir baktım öpüşme sahneleri YouTube'da milyonlarca izlenmiş (gülüyor).
HAYATIMIN DEĞİŞTİĞİ NOKTA O FİLMDİ
O filmden sonra menajerim 'Kafalar bir film çekiyor, gitmek ister misin?' dedi. Hayatımın değiştiği nokta Kafalar filmiydi. Enes ile (Batur) tanıştığım filmdi.
-Sen pası atmışken ben hemen sorayım o zaman. Öncelikle Enes Batur'un eski sevgilisi olarak anılmak seni rahatsız ediyor mu?
Evet bu kesinlikle rahatsız eden bir durum. Cinsiyetçi, ayrımcı haber yapılıyor. Bu kadınların daha fazla maruz kaldığı bir şey. Ne gerek var? Ama tabii Enes'in çok büyük bir kitlesi olduğu için anlıyorum. Öyle düşünürsek tamam diyorum ama gereksiz. Biraz etikten uzaklaştığını düşünmüyor değilim.
ENES İLE KİMSENİN BAŞARAMAYACAĞI BİR ŞEKİLDE ARKADAŞ KALDIK!
-Yazılma nedeni biraz da seo kaynaklı ama sen de kendince haklısın…
Rahatsız oluyor insan arada ama şu an niye rahatsız olmuyorum; Enes ile güzel bir ilişkimiz vardı, sonra bitti ve biz arkadaş kaldık. Kimsenin bunu başaramayacağı bir şekilde arkadaş kaldık. O yüzden benim umurumda olmuyor, Enes benim iyi bir arkadaşımdır. Haftanın 5 günü ben Enes'le yine birlikteyim. İlişkinizin yürümemesi arkadaşlığınızın bozulması anlamına gelmiyor. Aramın kötü olduğu bir eski sevgilim olsaydı 'yine onunla beni yazmışlar' diye kızardım belki.
-Eski sevgiliyle arkadaş olmak nasıl bir duygu, bunu nasıl başarıyorsunuz?
Bir kere biz ilişkideyken bunu hiç söylemedik. Sebebi de bunun benim üstüme yapışmaması, onun üstüne yapışmaması. Ya da insanların sürekli 'ee nasıl gidiyor' diye sorması. Bizim bir arkadaşımız bile dahil olsa o ilişkide sorunlar çıkıyor. Ayrıldıktan sonra tabii ki hiç kolay bir süreç değildi, her zaman Enes'i çok seviyordum, onun da beni çok sevdiğine eminim ama tabii ayrıldıktan sonra uzun bir süre çok az görüşüp, sadece önemli konuları konuşup çok da bir araya gelmediğimiz bir dönem oldu. Ondan sonra şunu fark ettik; biz Enes'le birbirimizi çok seviyoruz ama bir arkadaşlık temelimiz var. İlişki olarak yürütülmek zorunda değil. Hayatımıza almak istediğimiz adam ve kadın tipi birbirimizden farklıymış. Biz iki olgun birey olarak bunun farkına vardık.
SONSUZA KADAR BİRLİKTE OLMASI GEREKEN İKİ İNSAN BİZ DEĞİLMİŞİZ!
-Bunu ne zaman fark ettiniz peki?
Bu ayrılırken fark edilecek bir şey değil. Ayrılırken herkesin yaşadığı o sancılı ve kötü dönemi yaşıyorsunuz tabii ki. Ondan sonra zaman geçiyor, onun hayatına da benim hayatıma da giren insanlar oluyor. Bakıyoruz ki biz hala büyümeye ve gelişmeye devam ediyoruz. Sonsuza kadar birlikte olması gereken iki insan biz değilmişiz. Bunu arkadaş olarak sağlayabiliriz çünkü çok seviyoruz birbirimizi, çok da eğleniyoruz. Bir baktık ki biz ayrılınca o kavgalarımız didişmelerimiz bitmiş; biz daha mutlu, daha eğlenceli, daha kaliteli zaman geçirmeye başlamışız. Arkadaşınla tartışmayacağın bir konu hakkında bazı böyle kıskançlıklar ufak tefek şeyler o ilişkiyi çok kötü bir tarafa götürüyordu.
KISKANÇ BİR İNSAN OLDUĞUMU ANLADIM
-Kıskanç mısın?
Kıskanç olmadığımı savunurdum ama kıskanç bir insan olduğumu anladım sonradan. Biraz kıskanç bir insanım. Biraz ama çok da değil. Ayarında, dozunda. Kimsenin hayatını zehir etmeyecek kadar.
-Peki uzun da bir süre olmuş. Var mı hayatında yeni biri?
Yani var. Devam eden bir şey var. Büyük konuşmayayım ama hiçbir zaman sosyal medyada ilişkimi göstermek istemiyorum.
-Kendinle barışık biri misin? Değiştirmek istediğin fiziksel veya duygusal bir özelliğin var mı?
Birkaç işlem var. Ama diyorum ki, 'ee onu yaptırınca ne olacak?' Tamam güzel olacaksın ama bu sevimliliğin sempatikliğin kalmayacaktır diye düşündüm. Olsa da olur olmasa da olur gibi şu an.
KENDİMLE ÇOK BARIŞIK BİR İNSANIM
-Senin göğüs ameliyatı videon da var. Ünlüler saklarlar genelde estetiklerini, sen baya videolu göstermişsin. Bana çok enteresan geldi…
İnsanların sürekli bir yerlerini yaptırıp, kendini baştan yaptırıp bende estetik yok demesi küçüklüğümden beri asla algılayamadığım bir şeydi mesela. Ben şu an yaptırsam da saklamam ki. Bir arkadaşına anlatır gibi anlatırım yani. Bir kere herkes kendini nasıl güzel hissediyorsa o şekilde yaşamalı. Ama tabii insanın kendi benliğini kaybetmemesi orada ince bir çizgidir. Bu işlemleri insanın yaptırdıkça da yaptırası geliyor. Dış görünüş için arada müdahale etsem de kişilik olarak, 'Ecenaz neden şöylesin ya, şu huyundan vazgeç' dediğim bir özelliğim yok mesela. O konuda kendimle çok barışık bir insanım.
KISA SORULAR
-Karşı cinste ilk dikkat ettiğin şey genellikle ne olur?
Zekası. Onun da farkına vardır. Küçükken yakışıklılığa önem verirdim. Sonra baktım ki o adamın zekası her şeyden çok daha etkileyici bir şey.
-Hayatımı değiştirdi dediğin bir olay bir söz bir nasihat var mı?
Kafalar filmi çok fazla şeyi değiştirdi gibi geliyor. Çevrem, hayatıma gelen insanlar filan her şeyi çok değiştirdi gibi geliyor bana.
DEFALARCA TERK EDİLDİM
-Hiç terk edildin mi?
Edildim. Defalarca.
ENES'TEN SONRA ŞIPSEVDİLİK OLAYIM BİTTİ
-Şıpsevdi biri misin?
Eskiden çok şıpsevdiydim. Lise, orta okul dönemlerinde özellikle. Enes'ten sonraki dönemde o şıpsevdilik olayım bitti.
-Cimri biri misin?
Arkadaşlarıma gelince değilim ama kendime gelince cimri olabiliyorum. Biraz para biriktirmeye odaklı bir insan olabilirim.
-En çok neye para harcarsın?
Anılar biriktirmeye para harcarım.
-Stalk yapar mısın?
Yaparım.
-Fake hesabın var mı?
Var (gülüyor). Çok stalk yapacak biri de yok. Ama arada yaparım.