Olası bir hipnik seğirme durumunda neden bunu hissettiğinizin cevapları işte bu yazıda. Endişe verici olmasa da oldukça merak uyandırıcı bu his, aslında oldukça köklü cevaplara sahip. İşte hipnik seğirme nedenleri...
HİPNİK SEĞİRME VE DÜŞME HİSSİ
Uykuya daldığımızda bilinç bedenimizi terk ederken, beyin uyanık olduğumuz zamankinden farklı çalışmaya başlar. Uyanıklıktan uykuya bu geçiş sırasında hipnik sarsıntı olarak bilinen bir durum meydana gelebilir. Hipnik bir sarsıntı, bir seğirmeye benzeyen ani harekettir, bir şey bizi aniden korkuttuğunda hissettiğimiz duygu ile benzer bir hisse sahiptir.
Bu tuhaf hareket, miyoklonik bir spazmın, bir kasın veya bir kas grubunun ani ve istemsiz seğirmesinin sonucudur. Tek başına veya sırayla meydana gelebilir. Örneğin; hıçkırık, miyoklonik spazmların çok yaygın bir başka şeklidir. Hipnik sarsıntılar, tipik olarak tek bir kasılmadan oluşur ve düşme hissi, bir rüyanın başlangıcı (görsel veya işitsel) veya canlı bir hipnagojik halüsinasyon (kişi uykuya daldığında meydana gelir) ile ilişkilidir.
BU DUYGUYA NE SEBEP OLUR?
Hipnik sarsıntılar genellikle bir kişi uykuya daldığında olur. Bu seğirmelerin uykunun gerçekte ne zaman başladığı ve rüya görüp görmediğimiz konusunda kafa karışıklığına neden olması yaygındır. Sebepleri çok net olmasa ve mevcut bilgiler sınırlı olsa da, bilim adamları bunların bazı nedenlerle olabileceğine inanıyor:
Fiziksel aktivite: Yatma vaktine çok yakın egzersiz yapmak vücudunuzu aşırı uyarabilir ve erken uykuya dalmanızı çok zorlaştırabilir.
Anksiyete ve stres: Akılda çok fazla endişe ile uyumak, beyninizi gereğinden daha uzun süre aktif tutabilir ve bu da vücut uyurken bile uyarı sinyalleri göndermesine neden olabilir.
Kafein ve diğer uyarıcılar: Bunlar ve diğer uyarıcı ürünler, vücudun doğal uyku ve derin bir gece uykusu alma yeteneğini etkiler.
Uyku yoksunluğu: Diğer uyku bozuklukları ve kötü uyku alışkanlıkları da bu spazmlarla ilişkili olabilir.
Bu olası nedenlere ek olarak, hipnik sarsıntıların neden meydana geldiğini açıklayan evrimsel bakış açısına sahip ilginç bir teori daha var. Colorado Üniversitesi'nden yapılan araştırmaya göre, bu sarsıntıların uyku sırasında kasların doğal gevşemesinin beyin tarafından yanlışlıkla atalarımızın uyuduğu ağaçtan düşme riski olarak yorumlandığında ortaya çıkan arkaik bir refleks olabileceği üzerinde duruluyor.
HİPNİK SARSINTI HER ZAMAN UYANDIRMAZ
Hipnik bir sarsıntının yoğunluğu değişebilir. Bir hipnik sarsıntı yaşamak bizi her zaman panik içinde uyandırmaz. Bazen seğirme hafiftir ve uykumuzu bozmaz. Ancak, eğer birlikte uyuduğunuz bir partneriniz varsa, bunu fark edebilirler. Bazen kas kasılması bizi uyandırmaz, aynı zamanda bizi birkaç saniye şok halinde bırakır. Hatta bazı insanlar yataktan atılmış gibi hissederler. Bir binadan veya başka bir yüksek yerden düştüğümüzü hayal edildiğinde, bu duygu daha belirgin hale gelir.
NE ZAMAN DOKTORA GİDİLMELİ?
İyi haber şu ki, hipnik seğirmeler, ne ciddi bir rahatsızlık ne de komplikasyonlara neden olan bir hastalık. Aslında, nadiren daha büyük bir sorunun işaretidir. Araştırmaya göre, insanların %60 ila %70'i yaş veya cinsiyete bakılmaksızın bu gece spazmlarından muzdarip.
Normalde, hipnik ani hareketler yaşarsanız, doktora gitmenize gerek yoktur. Bununla birlikte, hipnik seğirmenin uykuya dalma veya uykuda kalma yeteneğini olumsuz yönde etkileyecek kadar sık olduğu durumlarda bunu yapmanız önerilir. Bu gibi durumlarda, bir uzman, potansiyel olarak tedavi gerektirebilecek nörolojik veya uyku bozukluklarını ziyaret etmeniz öneriliyor.
