Prostat kanserinde robotik cerrahi

Prostat kanserinde robotik cerrahi

04.04.2016 | 10:19

Günümüzde belirli bir yaştan sonra erkeklerin korkulu rüyası olmaya başlayan prostat kanseri erken tanı ve tedavi yöntemleri sayesinde başarıyla kontrol altına alınabiliyor. Hastalığın erken tanı ve tedavisi için 50’li yaşlardan itibaren her erkeğin düzenli tetkiklerini yaptırması gerekiyor.

Memorial Şişli Hastanesinde gerçekleştirilen "Radikal Prostatektomi'de Robotik ve Laparoskopik Cerrahi" bilimsel toplantısında, erkeklerin korkulu rüyası olan prostat kanseri ve tedavisindeki son gelişmeler değerlendirildi.
Türkiye'nin pek çok kentinden üroloji uzmanlarının katıldığı toplantıda prostat kanserindeki yeni gelişmeler ve modern tedavi yöntemleri tartışıldı. Prostat kanserli bir vakaya uygulanan robotik cerrahi ameliyatı canlı olarak izlendi ve operasyona interaktif katılım sağlandı.
Bilimsel toplantının başkanlığını yürüten Memorial Ataşehir Hastanesi Üroloji-Minimal İnvaziv Robotik Cerrahi Merkezi Başkanı Prof. Dr. Tibet Erdoğru, ''Prostat kanserinin erken teşhisinde kanda PSA değerlerine bakılması ve prostat muayenesi çok önemli. Özellikle ailede birinci derece akrabalarda prostat kanseri olan varsa, prostat kanseri taramasının 40 yaşından sonra yapılması gerekiyor. Erkeklerin 50 yaşından sonra da mutlaka yılda 1 kez bir üroloğa muayene olması gerekiyor" dedi.
''ROBOTİK CERRAHİ TÜRKİYE'DE HIZLA YAYGINLAŞIYOR''
Prof. Dr. Tibet Erdoğru, robotik cerrahinin Türkiye'de yayınlaşmaya başladığını belirterek, ''Robotik cerrahi hem cerrah için hem de hasta için ameliyat konforunu arttırıcı özellikleriyle tercih ediliyor. Ürolojide robotik cerrahi en sık prostat kanserinde özellikle sinir koruyucu prostat kanseri tedavisinde ön plana çıkıyor. Bunun yanında böbrek tümörleri ve mesane kanserlerinde de önemli başarı sağlanıyor. Hastaya daha rahat bir görüntü alanında daha ergonomik şekilde ameliyat yaptığımız için idrar tutma fonksiyonu ve cinsel fonksiyonlar korunabiliyor" diye konuştu.
Prof. Dr. Erdoğru, robotik cerrahi açık cerrahiye göre hem daha az kanamanın olması hem de idrar tutma fonksiyonunun yüksek oranda olması nedeniyle hastanın öncelikli tercihi olduğunu belirti. Kanser kontrolü açısından açık, laparoskopik ve robotik cerrahi arasında çok anlamlı bir fark olmadığını söyleyen Prof. Dr. Erdoğru, şunları söyledi: ''Yine de hastanın erken iyileşmesi, daha az ağrısının olması, idrar tutma fonksiyonunun daha hızlı toparlıyor olması ve cinsel fonksiyonların koruması bakımından yöntemin önemli avantajları var.''
CİNSEL İŞLEV KAYBI YAŞANMIYOR
Robotik cerrahi sonrası hastaların 1-2 gün hastanede kaldıktan sonra taburcu olabildiğini belirten Prof. Dr. Erdoğru, "Prostat kanserinin robotla cerrahisi sonrası hastalar yüzde 96-98 oranında normal şekilde idrar tutabilmekte, yüzde 80-90 oranında da ek tedavi almadan cinsel fonksiyonunu gerçekleştirebilmektedir" diye belirtti.
MERKEZ VE DOKTOR SEÇİMİNDE DİKKATLİ OLUN
Kanser tedavilerinin entegre tedaviler olduğunu belirten Prof. Dr. Tibet Erdoğru, "Hastaların özellikle onkolojik desteği olan tedavi merkezlerini tercih etmeleri önemlidir. Patolojinin çok iyi değerlendirilmesi gerekir. Bu şekilde hasta en doğru şekilde takip edilip gerekli tedavi uygulanabilir." dedi.
''ERKEKLER 50 YAŞINDAN SONRA ÜROLOĞA YILDA BİR KEZ BAŞVURMALIDIR''
Prof. Dr. Erdoğru, prostat kanserinin erken teşhisinin hayati önem taşıdığına dikkat çekerek "Prostat kanseri, PSA adı verilen kan tahlilleri ve check -up kontrolleriyle teşhis edilebiliyor. Özellikle ailede birinci derece akrabalarda prostat kanseri olan varsa kişilerin çok daha dikkatli olması ve düzenli muayene ve tetkiklerini aksatmaması gerekiyor" diye konuştu.
Sıradaki

OTOMATİK OYNAT

SON DAKİKA