Türk halkının vatan haini darbecilere karşı verdiği şanlı direnişin gazileri tedavi gördükleri hastanede duygularını SABAH'a anlattı. İşte Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi gören demokrasi kahramanlarının sözleri:
'Cumhurbaşkanımızı yalnız bırakamazdık'
Ekrem Tosun (38): Jandarma Genel Komutanlığı'nda sivil memurum. Darbe oldu deyince 'Vatan benim, kimse alamaz' deyip sokağa fırladım. Milletin umudu Erdoğan'ı korumak için Külliye'nin önüne geldik. Cumhurbaşkanımızı yalnız bırakamazdık, o düşerse ümmet düşerdi. Fetih Suresi'ni okuyarak canımızı attık tankların, mermilerin önüne. Arkadaşlarımı katlettiler. Şehitlerimizin çocukları yalnız değil, benim bir evladım var onların da bir evladını bana versinler ben büyütürüm. onu" dedi.
'Sülalemle gelirim'
Levent Karabilek (45): Yozgat'tan Ankara'ya canımı fedaya geldim. Genelkurmay'ın önünde tankları engellerken yaralandım. Ama böyle bir şey bir daha olduğu anda bu kez sülalemle gelirim Ankara'ya. Bu vatan sahipsiz değil.
'Tankın altında kaldık'
Fikri Erol (57): Öğretmenim. TV'de
darbe yapıldığı yazınca
eşim 'sokağa
çıkalım' dedi.
Cumhurbaşkanlığı
Külliyesi önüne geldik.
Tanklar yolları
kesmişti. Hareket
eden tankın paleti
eşimle beni altına
aldı. Yarım saat
eşimle tankın altında
bekledik. Ayağım
palete sıkıştı.
'İki oğlum da asker'
Zekeriya Çakal (60): İki oğlum Nusaybin'de asker, teröristle savaşıyor. Biri Cumhurbaşkanlığı Koruma Amirliği'nde görevli. Diğer oğlum Ömer Faruk da darbe girişimi gecesi Genelkurmay'ın önünde yaralandı. Tekrar olsa yine sokağa çıkarım. Ömer Faruk Çakal (33): Biz çıkmasak her şey daha kötü olurdu.