Marmaris Bördübet'te, 21 Haziran 2002'de meydana gelen orman yangını 4 gün sonra kontrol altına alınmıştı. Sacit Ayhan'ın kundaklaması sonucu meydana gelen yangında 45 bin dönümlük alanın zarar gördüğü tespit edilmişti. Yangında, Yaban Hayatı Geliştirme Sahası ilan edilen alan da zarar görmüştü.
YABAN HAYATI HIZLI TOPARLANDI
Yangın bölgesinde çalışmalar yürüten Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Çevre Koruma Teknolojileri Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Yasin İlemin, incelemelerini paylaştı. Bölgeyi yangın öncesi, yangın anı ve sonrasında bugüne kadar aralıksız takip ettiklerini belirten Dr. Yasin İlmen, "Yangınlardan sonra orman varlığı ve biyolojik çeşitliliğin kendini tekrar toparlayabilmesi adına bazı restorasyon önerilerimizi Tarım ve Orman Bakanlığı ve Orman Genel Müdürlüğüne ilettiklerini kaydeden İlemin, "Özellikle yaban hayatı geliştirme sahasının bulunduğu alanlarda toprağın iş makinaları ile sürülmemesi tohum ve sürgün stratejisi ile toprak altından/üstünden gelecek bitki örtüsü için çok önemliydi. Nitekim bunun sonuçlarını geçtiğimiz haftalarda gelişen bitki örtüsüne (maki) bağlı bölge yaban hayatının hızlı toparlanması ile görmüştük" dedi.
YANAN AĞAÇLAR ÇIKARILMADI, TOPRAK ZARAR GÖRMEDİ
Bölgede uygulanan ekolojik tekniklerle ilgili bilgi veren İlemin sözlerine şöyle devam etti: "Derneğimiz üyesi Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi, Yangın ekoloğu Prof. Dr. Çağatay Tavşanoğlu ile bölgede önemli incelemelerde bulunduk. Kendisinin önerileri ile bazı bölgelerde deneme amaçlı olarak Marmaris Orman İşletme Müdürlüğünce yanmış ağaçlar kesilmemiş o bölgelere bir yıldır hiç dokunulmamıştı. Bu tekniğin özellikle kızılçam fidelerinin yeniden yeşerebilmesi için en doğal, en ekolojik ve en hızlı teknik olduğuna dair ilkin sonuçları yerinde tespit ettik. Bunda en büyük etken arazide yanmış olan ağaçlar çıkarılmadığından toprağın zarar görmemesi ve yanmış bile olsa alanda kalan ağaçların yeni yeşermekte olan filizlere kısmi bir koruma oluşturmasıdır. Böylece her ne kadar güneş sever bir tür olsa da minik kızılçam fideleri yaz sonuna doğru tamamen çıplak bir araziye göre daha nemli bir toprakta güneşin yakıcı etkisinden korunmuş oluyor.
EN GÜZEL RESTORASYON DOĞAYI TAKLİT ETMEKTİR
Bu konudaki detaylı çalışmalar mevcut deneme alanlarında Çağatay Tavşanoğlu ve bilim ekibi ile derneğimiz işbirliğinde sistematik bir şekilde sürdürülecek ve detaylı veriler kayıt altına alınacaktır. Yangın sonrası ekolojik restorasyon tasarım rehberi de oluşturacağımız çalışmalar @tcef_turquoisefund desteği, Orman Genel Müdürlüğü ve Milli Parklar işbirliğinde derneğimiz Natura Derneği tarafından önümüzdeki yılın başına kadar sürecektir. Unutmayalım en güzel restorasyon doğayı taklit etmektir!" ifadelerini kullandı.