Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Güçlendirilmiş bilmemne

Hep soruyorduk, şu "güçlendirilmiş" parlamenter sistemden anladığınız nedir?
Anlatabilen yoktu.
Muhalefetin basın amigoları da bir şey diyemiyorlardı.
Şimdi Ali Babacan bir deneme yapmış.
Cumhurbaşkanı tarafsız olacakmış, bakanlara daha çok yetki ve sorumluluk verilecekmiş, yerel yönetimler güçlendirilecekmiş, meclis güçlendirilecekmiş, sivil toplum güçlendirilecekmiş, hukuka ve adalete olan güven ayağa kaldırılacakmış...
"Güçlendirme" bunun neresinde, pek anlayamadık.
Güçlendirilecek demekle güçlenme olmuyor, bunun "nasılı" da vardır.
Muhalefet partilerinin çatı adayı o koltuğa gelmekle tarafsızlık mı kazanacaktır?
Hukukun ve sivil toplumun sistemle ilgisi nedir?
Meclis nasıl daha fazla güçlendirilir?
Herhalde "gensoruyu" geri getirerek.
Bu lafların içi boştur.
"Bir açıklama yapmış olmak için" açıklama yapılıyor...
Babacan bu sistemin "doksanlı yılların sistemi olmadığını" söylüyor ama biz bir fark göremedik.
Peki başka?
Başka sağlığın... Başka bir açıklama yok.
Babacan Siirt'te on beş kişiyle il kongresi yapmış, herhalde daha ayrıntılı konuşmak için şöyle doksan yüz kişilik bir toplantı bekliyor...

***

Haaa, bir de işin "teknik" ve "pratik" yanı var.
Diyelim ki 2023 seçimini kazandılar.
Hiçbir başkan, kendi kafasına göre "ben güçlendirilmiş bilmemneye geçtim" diyemez, anayasaya uymakla yükümlü olacaktır. (Örneğin Başkan Gül, Babacan'ı başbakan atayamaz, öyle bir mevki yoktur.)
Başkanlığı kazanmakla da iş bitmez, mecliste anayasayı gene değiştirecek çoğunluğu yani 360 koltuğu tutturmaları şarttır.
Bunun bir de referandumu olacaktır...
Diyelim ki ellerini çabuk tuttular, yeni bir anayasayı 2024 yılına yetiştirdiler, referandumu da aynı yıl yaptılar (ya halk onaylamazsa?), güçlendirilmiş bilmemne yürürlüğe girdi...
Hemen yeni bir seçime gidilmesi gerekmeyecek midir?
Bir seçim, bir referandum, bir seçim daha... Üstüste.
Herhalde başkan, altından anayasa çekilince o koltukta oturmaya devam edecek değildir.
Ya Tayyip Erdoğan kazanırsa?
Hadi sil baştan yeni anayasa, yeni referandum, yeni seçim. Yaz boz tahtası.
Yoksa 2028 yılına kadar bekleyecekler midir?
Buna "sağ kulağının üstüne yatmak" denmeyecek midir?
Görüyor musunuz Türkiye'ye nasıl vakit kaybettiriliyor?

***

Yoksa yoksa, başkanlık tatlı gelir de "acele etmeyelim, önce şu sistemin nimetlerinden yararlanmaya bakalım, güçlendirilmiş bilmemneyi sonra düşünürüz" mü derler?
Devlet kadrolarını hallaç pamuğu gibi atacakları, AK Parti'ye yakınlığıyla tanınan herkesi ama herkesi "yürütecekleri" muhakkak da...
Kendileri de henüz bilemiyorlar.
Büyük laf ettiler, içini dolduramıyorlar, altından kalkamıyorlar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA