Güney Afrika'da, bizdeki gibi günde iki yüz küsur değil üç yüz küsur kişi gidiyormuş...
Toplam ölü sayısı bize yakın ama azıcık yukarıda: 27 bin 71.
Vaka sayısı da 1 milyon 11 bin 871. Bizden az. Yarı yarıya.
Buna rağmen birtakım "sert" önlemler almışlar.
Ayıp ayıp, insan önlem alır mı, demokratik özgürlükler zedeleniyor!
Akşam dokuzdan sabah altıya kadar sokağa çıkma yasağı var.
Bizimkinden bir saat fazla...
Güney Afrika Cumhuriyeti Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, "Gardımızı indirdik ve maalesef şu an bedel ödüyoruz" demiş.
Bizim indirmedik bir donumuz kaldı ama biz bedel ödemeye de pek yanaşmıyoruz...
Evde oturunca lumpenlere "daral" geliyor. Toplanıp halay çekmeleri gerekiyor ki içleri açılsın.
Yağmur gibi kesilen cezalardan da kimsenin beş kuruş ödediğini henüz duymadık.
Çok büyük bir ihtimalle de bu paralar tahsil edilemeyecek.
Bir ara "seçime katılmamak" yasaktı, belki hatırlarsınız.
Kenan Paşa, kendi zagonunca, oy vermeyene beş milyon lira ceza yazıyordu, o zamanın parasıyla.
Hangi seçimdi tam hatırlamıyorum, 1995 olmalı, ben de eşim de oyumuzu kullanmadık.
Aradan bir ya da birkaç ay geçti, onu da tam hatırlamıyorum, cezamızı ödemek üzere vergi dairesine gittik.
"Sizinle mi uğraşacağız kardeşim" diye bizi kovaladılar.
"Siz enayi misiniz" diyen de çıktı.
Yirmi beş yıldır da kimse hesabını sormadı.
***
Güney Afrika'da bütün bar, plaj ve yüzme havuzları kapatılmış.