Turizmde kıpırdanma varmış... Sahillerimizdeki cennet koylarımıza daha özenli olmalıymışız... Ege'nin bazı yöreleri gastronomi merkezi olmuş, ünlü şefler parmak ısırtıyormuş... Tatil yörelerinde lokantaların hijyen önlemleri şahaneymiş... Bunlar eski ana akım meşhur gazetelerimizin yazar tayfasının yazıp çizdikleri... Bayram vesilesiyle tatil yörelerine kaçtılar ya, sanırsınız ki, her şey kaldığı yerden devam ediyor; sanki pandemi vurup geçmemiş ortalığı... Ama haksız da değiller, adamlar öyle yaşıyorlar çünkü; bir "arıza" çıkmış olması gerçeğini sinek kovar gibi kovuyorlar etraflarından...
***
Turizm üzerine lütfen yazlıkçı keyifçiler atıp tutmasın, lütfen! Madem "sertlik kanında var hayatın", neden kendimizi aldatıyoruz?.. Bilinen haliyle turizm bütün dünyada bitti arkadaş!.. Yenisi nasıl olacak, ona bakmak gerekiyor.***
Şu an tatil yörelerimizde yaşanan şey ne turizm, ne de esnaflık! Bir çok işletme gelen üç beş yerli turiste en sıradan konforu ateş pahasına satıp geçen dört ayın zararını az biraz tazmin etmeye çalışıyor. Bana gelen şikayetler direkt mesaj kutumu kilitledi. Bir de masaya kolonya koymaktan ibaret "hijyen önlemleri" var. Gülsen, gülünecek şey değil. Ama işletmeler de ne yapsınlar, herkesin kafası karışık.***
Global dünya demek, "seyahat etmek" demekti. Global dünya demek, 2018 rakamlarıyla bir yılda havayollarını kullanan 4. 5 milyar insan demekti. Anlamak için rakamı içinizden bir daha tekrar edin: Tam dört buçuk milyar uçak yolcusu... Sadece Asya-Pasifik üzerindeki uçak yolcu sayısı yakında 3 milyarı geçecek deniyordu. Havayolu şirketleri büyük uçak alımlarıyla 2028 hedeflerine hazırlanıyordu. Şimdi ne oldu, biliyorsunuz? Birçok havayolu CEO'su "geri dönüş imkansız fakat kendimizi kurtarmak için bile 2023 ortalarını beklemek zorundayız" diyor. Yani durum öyle "turizm kıpırdanıyor, kıpırdanacak" laflarıyla geçiştirilecek durum değil.***
Israrla vurguluyorum. Pandemi bir sağlık sorunu değildir. Bir yıkım projesidir.***
Eski normal, normal değildi. Kötü bir hayat algısı ve berbat bir sömürü düzeninin normal gösterilmesiydi. Lakin "yeni normal" de hiç normal değil! Bu gerçeği bilelim ve acil misyonumuza odaklanalım. Nedir o? Bu devasa krizde devletin dirliğini korumaktır.