Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Bu fena işte!

Abuk sabuk komplo teorileriyle dalga geçmek kolay...
Üstüne üstlük bunu yapana aklı başındaymış, hatta entelektüelmiş havası veriyor.
Hele dudaklarına müstehzi bir tebessüm yerleştirip sıradan insanları bu komplo teorilerine inanmakla suçladın mı...
Tamamdır!
Misyonun tamamlanmış, mahallenin seni kucaklamaması için sebep kalmamıştır.
Ama gözünün önündeki apaçık "komplo"ya kör kalacak ve en saçma teorileri hedef alacaksın...
Kural bu!
Sonra arkadaşlarınla oturup "bu 2020 de ne lanet bir yılmış ya!" diye laflar, takvimin yapraklarına kendinden menkul bir gizem verirsin...
Pek bilimsel (!) kafana göre o türden gevezeliklerde bir sorun yok çünkü...

***

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Arkadaş...
İnsanlar yıllar boyu Hollywood senaristlerinin hayal gücünden ibaret sandıkları ve gerçek olabileceğini hiç düşünmedikleri bir şeyi yaşıyorlar.
Bırakın da, biraz olsun şüphelensinler...
Bırakın da, el yordamıyla da olsa, sorgulasınlar...
Bırakın da, kuşaktan kuşağa aktarılmış derin bilgilerinden destek almak için çabalasınlar...
Çok istiyorlarsa, saçmalasınlar...
Laboratuvarında çalışan ama kendisini orada çalıştıran şirketin özelliklerinden bihaber olan, hatta ayakkabılarını bağlamayı bile beceremeyen "uzman"lara benzemeleri gerekmiyor ki...

***

Mesele sadece aşı meselesi değil.
Yaşadıklarımızı ve yaşayacaklarımızı o noktaya sıkıştırmak da çok yanlış olur.
Adamlar salgın çıktığından beri "Hah, işte her şeyi sıfırlamak için tam zamanı!" deyip duruyor.
Medyalarında sürekli "The Great Reset/Büyük Sıfırlama" manşette...
Bunun için uzun zamandır hazırlanıyorlardı, şimdi ellerini ovuşturuyorlar ve maalesef gidişat da onların istediği yönde...
Ama bizim "danteller" ne yapıyor?
Neymiş, halk bilimden anlamıyormuş?
İyi de sen de anlamıyorsun?
Otuz yıl önce sana tereyağı yerine margarin sürülmüş ekmeği yutturan da aynı bilimdi!
(Elbette, işin özünde bilim bu değil ama şimdi bu tayfaya epistemoloji dersi vermenin ne yeri, ne zamanı!)

***

Zor bir sürecin içindeyiz.
Ve esas meseleyi görmekten kaçınmamalıyız.
Nedir o?
İnsanlar, toplumlar, devletler birden bire sadece "yaşar kalma"ya odaklandılar.
Başka her şey ikincil plana düştü, detay haline geldi.
Bu fena işte!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA