Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

CUMARTESİ NOTLARI: Şu sersem takvim!

Kullandığımız takvimin cilveleri ve uyduruk hesapları umurumda değil. Fakat dün durdum, sosyal medyadaki geçmiş paylaşımlarıma baktım. Başkalarının paylaşımlarına da... Anladım ki, Necip Fazıl'ın "Bir Adam Yaratmak" piyesindeki şu sözlerini andırıyor hâlimiz: "Yaşamıyoruz. Resimlerimiz, fotoğraflarımız kadar yaşamıyoruz."

***

Her yıl şunları yazmışım: "İçinde geleneğin derinliklerine ve tek tek hepimizin kalbine dair en ufak bir iz taşımayan bir takvim için hop oturup hop kalkmak niye? İş güç düzenimizi ona feda ettiğimiz yetmiyor mu? Daha fazla anlam yüklemeye ne gerek var?"

***

Peki bu heyecan, bu patırtı niye? Çünkü yeniden başlamak istiyoruz? Başlangıçlara ihtiyacımız var; silkinmeye, toparlanmaya muhtacız. İyi de neden buna biz karar vermiyoruz da, takvimin "karar" vermesini bekliyoruz? Ben kıpırdamadan, o halletsin! Saçma sapan bir ezoterizm bu. Yalan mı?

***

Ne zaman anlayacağız? Kuru bir matematiğe dönüşmüş takvimlerin yapabileceği hiçbir şey yok. Sen, geçmişi terk etme cesareti gösteremiyorsan, geçmiş asla geçip gitmeyecek.

***

Bir de dilekler var. Hiç sormuyoruz: Niye dualar, dileklere dönüştü? Çözülmenin semptomu bu olsa gerek.

***

Ama şurası açık: Popüler kültür ne yapıp edip seküler takvimi güçlü bir yalan, güçlü bir uyuşturucu haline getirmiş. Elinin tersiyle itmek kolay değil bu gerçeği. Zaten şu satırları okuyan pek çok kişi de yazdıklarıma burun kıvırıyor, biliyorum. Hep öyle oldu.

***

Huysuzluk etmeyeyim daha fazla. Ben yine hep olduğu gibi kişisel yeni yılımın başlamasını bekleyeyim; Mart ayının ikinci haftasını. Baharın başlamasını...

***

Öyle ya... Bu sersem takvime feda ettiğimiz iş güç düzenimiz yeter de artar! Madem kişisel serüvenimizde çekip giden zamanla birlikte geçmişe karışmasını istediğimiz şeyler var... Neden kendi ritmimizi, mevsimlerin dilini, gecenin ve gündüzün hikmetini dinlemiyoruz da, ocak ayının başlangıç olduğunu söyleyen kitlesel illüzyona kurban gidiyoruz?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA