Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Haftanın notları: Budur!

"Düşmanımız sömürgeciliktir, açgözlülüktür, hırsızlıktır...
Katledilmiş çocukları, açlıktan ölen bebekleri, feryat eden anneleri, ailesini enkaz altından çıkarmak için çıplak elleriyle çabalayan babaları görüp de başka tarafa bakanların sessizliği kabul edilemez."
ABD'li ünlü aktris Susan Sarandon'un Filistin'e destek konuşmasından bu sözler...

***

Amerikan üniversitelerindeki Gazze protestolarına dair şüpheleriniz ve eleştirileriniz olabilir, anlarım.
Ama unutmayın ki, bu çocuklar Büyük İsrail'in orta yerinde bu direnişi gerçekleştiriyorlar.
O bakımdan hepsine "helal olsun!" Geçen gün izledim. Üniversitelerden birinin bağlı bulunduğu şehrin yöneticileri protesto alanına gelip "Buna daha fazla izin vermeyeceğiz, artık agresif olacağız" dediler. Gençler "Özgür Filistin" sloganları atmaya başlayınca şehrin ileri gelenlerinden bir hanım mikrofonu alıp çıldırmış gibi bağırmaya başladı: "Bizler İsrail'i kutsuyoruz;
İsrail'i kutlu görenler bizdendir."

***

Biliyorum...
"Aman her dönemde kuşak farkı vardı, günümüzün kuşak farklarını abartmamalı" diyenler çok.
Şimdi özellikle siyasetçi veya "halkla ilişkilerci" iseniz dikkatle okuyun, derim...
Doğru, antik Yunan filozofları bile kuşak farkından şikâyet etmiştir. Ancak şu an çok farklı bir noktadayız...
Binlerce yıllık "insan" ve dünya tasavvuru değişiyor; bu dönüşümün yeni kuşaklarda yol açacağı farkları anlamazsanız, hiçbir şeyi kavrayamazsınız.
İnsanın biyolojik bedenine "dijital, teknolojik beden" eklendi; bugünün 40'lı yaşları iki kuşak sonrasına bir tür "mağara adamı" gibi görünebilir; şakası yok!
Ve bugünün insanı "enfosfer" içinde soluk alarak yaşayabiliyor; yani enformasyondan oluşan bir atmosfer içinde yaşayabiliyor.
Sonuç?
Babadan kalma hayata devam etmekte ısrarcı olabilirsiniz ama gençlerden bunu beklemek umarsız bir çaba...

***

Atmosfer kirli...
Enfosfer kirli...
Sonuç?
Zehirleniyoruz.
Hayatta kalma şansımız var mı?

***

Mevsim geldi; herkes tatil günlerini iple çekiyor.
Nasıl mı?
Mesai saatlerini zehir ederek...
10 gün, 15 gün mutlu olacağım diye mutsuz geçmesi göze alınmış 350 gün...
Tatil...
Kapitalizmin büyük uyuşturucusu...
Ve iyi etkisi dozaj artırımlarına rağmen azaldıkça azalıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA