Ünlü Yahudi tarihçi Moşe Zimmermann daha 1990'larda barbarlıkta Hitler'i sollayan İsrail'deki soykırımcı ve sömürgeci Siyonist rejimi, küresel çapta etkiye sahip 'Yahudi Nazizmi' diye tanımlamıştı.
Zimmermann'ın kehaneti doğru çıktı. Bu barbar zihniyet şimdi bütün dünyayı esir almış halde. Sekiz milyar insan Gazze'de kundaktaki bebeklerin bile vahşice katledildiği soykırımı seyrediyor.
Protesto, boykot ve kınamalar dışında kimsenin elinden bir şey gelmiyor.
Bir bakıma 8 milyon sadist Siyonist, 8 milyarlık dünyanın insani, ahlaki, vicdani ve hukuki bütün değerlerini ayaklar altına alıyor. İnsanlığa dair ne varsa aşağılıyorlar.
Batılı siyasiler başta olmak üzere Avrupa ve ABD'deki medya ve uluslararası şirketler bir bütün olarak 'Kim daha Siyonist' yarışında. Uluslararası yaygınlığa sahip gıdadan kıyafete, sağlıktan teknolojiye, ekonomiden sanayiye ve sanattan modaya kadar yüzlerce Batılı şirket, Siyonist soykırıma hizmet için seferber olmuş durumda.

***

Oysa dünya kamuoyu ayakta. Herkes Filistinlileşmiş. Meydanlara akan milyonlar "Özgür Filistin!", "Soykırımı durdurun", "Bebek katillerinden hesap sorun!" ve "Gazze'de ateşkes!" sloganlarıyla her yeri inletiyor. Ne var ki bir sonuç alınamıyor.
Hatta Filistin'e en küçük destek veren kimseler dünyanın neresinde olursa olsun hemen linç ediliyor. Çünkü Gazze'deki soykırıma karşı çıkan herkes yok edilmesi gereken birer 'Amalekli' veya 'Filistinli' muamelesi görüyor.
Nitekim sahte özgürlükler dünyası Batı'da "Gazze'de ateşkes" gibi insani bir çağrıyı dile getirenlerin sesi dahi sokaklardan, okullardan, üniversitelerden, medyadan, ekranlardan, podyumlardan, reklamlardan ve sosyal ağlardan hemen kesiliyor.
Çalışanları katledilen BM kınamalar dışında bir şey yapamıyor. Batı medyası İsrail'in ideolojik aygıtı gibi çalışıyor. Gazze'deki ofisi bombalanan AFP bırakın İsrail'i kınamayı, saldırıyı haber bile yapmaktan korktu. Muhabiri füze ile parçalanan Reuters kısa bir başsağlığı mesajı ile konuyu kapattı.
Meğer Batı medyasının 'ifade özgürlüğü' Gazze'ye kadarmış.

***

Küresel Siyonist düzen o kadar güçlü ve etkili ki hem Türkiye, İngiltere, ABD, Fransa, Arjantin, Etiyopya, Brezilya, Güney Afrika, Rusya ve Çin gibi ülkelerin hem de İsrail'in vatandaşı olan çifte pasaportlu Yahudiler kitleler halinde Gazze'ye gidip İsrail ordusunun emrinde masum bebekleri katlediyor. Çifte pasaportlu Yahudiler, İsrail sivil ve askeri bürokrasisinin en etkili pozisyonlarındaki sıfatlarıyla rahatça soykırım suçu işliyor.
Hiçbir ülke de bu çifte pasaportlu vatandaşlarına hesap soramıyor.
Middle East Eye'ın yayın yönetmeni David Hearst bu vahamete "Bir İngiliz vatandaşının Suriye'ye gidip Beşar Esad adına sivilleri katlettiğini düşünün!" örneğiyle dikkat çekiyor.
Ne var ki uluslararası kamuoyu haricinde kimse Gazze'deki soykırıma karşı çıkamıyor. Devletler, liderler ve mega şirketler küresel Siyonizm düzenindeki çıkarlarını kaybetmeyi göze alamıyor. Aksine İsrail'in her tür barbarlığına destek için birbiriyle yarışıyorlar.
Bu bağlamda Gazze'deki direniş bize küresel dünya düzeninin Siyonist içyüzünü bütün çıplaklığıyla deşifre etti. Hamas'ın yetimler ordusu dünyanın bu gerçeği görmesini sağladı. Bundan sonra İsrail Nazizmi'ne dayalı Siyonist düzenin en büyük silah ve güç olan gerçek bilgiyi yenmesi artık muhaldir.
Bu yüzden kaybetmeye mahkûmlar. Bu düzen er veya geç yıkılacak.
Zira dünyayı saran Filistin dalgası giderek küresel bir tsunamiye dönüşüyor.