Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BERCAN TUTAR

Kovboylar neden kazan kaldırdı?

Stratejik özerklik peşindeki Avrupa ile küresel hegemonik liderliğini devam ettirmek isteyen ABD arasında Atlantik içi mücadele derinleşirken bir yandan da Batı ile Batı dışı güçler arasındaki taktiksel, reaktif, ekonomik, siyasi ve askeri rekabet de Ortadoğu, Kızıldeniz, Ukrayna ve Tayvan gibi dört ayrı cephede yayılarak devam ediyor.
ABD, Rusya, Çin, İran ve İsrail gibi aktörler geniş bir konvansiyonel savaşa yol açmadan caydırıcılıklarını yeniden tesis etmeye çalışıyor. Ancak anagojik yaklaşımlardan uzak tahliller, iç içe geçmiş hem küresel hem bölgesel hem de ulusal güç mücadelelerini anlamamızı zorlaştırıyor.
Avrupa'yı ABD'nin doğal müttefiki sayanlar bu nedenle Fransa'daki Anglosakson alerjiyi kavrayamıyor. Veya ABD'nin Avrupa'yı kültürel olarak sömürgeleştirmesinin yol açtığı maliyetin zararları bir avantaja çevrilemiyor. Benzer şekilde Almanya, Japonya ve Güney Kore'yi ekonomik olarak küreselleştiren ABD'nin yol açtığı tahribatın kara delikleri iyi görülemiyor.

***

Bugün üç harfli ABD ile üç harfli kurumlarına sadece dünyadan değil ülke içinden de gösterilen tepkiler giderek artıyor. Teksas ve Washington arasındaki sınır krizinin kısa sürede bir sinir krizine ve anayasal soruna dönüşmesi bunun bir göstergesi. İlk ve en ciddi gösterge ise Washington'un küreselleşmeci neo-liberal politikalarına meydan okuyan ve Donald Trump ile simgeleşen popülist devrimdi.
İspanyol-Amerikan Savaşı, I. ve II. Dünya Savaşı ile Soğuk Savaş'ın yol açtığı zaferlerle bu zaferlerin sağladığı ekonomik yükselişin birleştirdiği ABD'deki ortak adrenalin patlaması artık dibe vurmuş durumda. Güç, merkezdeki teokratik ve bürokratik katmanlarda yoğunlaştıkça ABD'yi birleştiren bağlar hızla gevşiyor.
ABD bu anlamıyla ulus devletten ziyade siyasi merkeziyle periferisi arasındaki mücadelenin arttığı; çıkara, talan ve yağmaya dayalı iktisadi sisteminin erozyona uğradığı çöküş sürecindeki klasik bir imparatorluğu andırıyor.
Hem savaşlardan elde edilen ganimet hem de bunun sağladığı ekonomik fayda sona ermiş durumda. Öyle ki 34 trilyon dolara ulaşan borcuyla ABD'de Pentagon artık savaş şirketlerinden aldığı silahların parasını bile ödeyemiyor. İsrail ve Ukrayna'ya gönderdiği mühimmat stokları tükenmek üzere. ABD'de her çocuk 78 bin dolarlık borçla doğuyor.

***

Bir şirket olarak tasarlanan ABD'deki ticari ittifak zarar edince ulusal bilinç de darbeleniyor. Artık yağmalanacak düşman kalmayınca herkes birbirinin elindekine göz koymaya başladı. Clinton, Bush, Obama, Trump ve son olarak Biden'ın liderlik ettiği yönetimler, federal hükümetin ekonomi ve kamusal yaşamdaki rolünü azaltmak yerine, bunu büyüttü.
Kırsal kesimdeki Amerikalılarda, federal politikaların ürettiği sanayisizleşme ve kökten uzaklaşma stratejisi derin öfkeye yol açtı. Devletin hazinesi gerçek üretici kesime değil mavi şehir sakinlerinin sosyal yardımlarına, ucuz yabancı işgücüne ve silikon vadisindeki teknoloji şirketlerine aktı.
Öyle ki ABD'nin maruz kaldığı dip bölünme ve kutuplaşma ancak Trump'ı iktidara taşıyan 2016'daki popülist ayaklanma ile fark edilebildi.
Çünkü ABD'yi rahatsız eden şey bölünme değil, birlik ve birleşme stratejisidir. Zira hiçbir zaman ulus devlet haline gelmediği halde merkezi hükümetin ABD'nin ulus olarak birlik olması gerektiği yönündeki ısrarı büyük tepkilere yol açıyor.
Fakat en büyük rahatsızlık kaynağı sosyal adalet ve eşitlik adı altında merkezi hükümetin finans şirketlerine, batık bankalara, savaş lobilerine, Latin göçmenlere, Ukrayna ve İsrail'e akıttığı 'bedava para'dır. İşte bu yüzden ABD Başkanı Joe Biden'a başkaldıran Teksas, Trump başta olmak üzere 25 eyaletten destek gördü. Öyle görünüyor ki kovboy uygarlığını yine kovboylar yıkacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA