Türkiye'nin en iyi haber sitesi
DİLEK GÜNGÖR

Bu pilav çok su kaldırır!

Türkiye'nin en köklü gazetesinde skandalların ardı arkası kesilmiyor. Açıkçası, Cumhuriyet gazetesinde olan biteni ağzım açık izliyorum. Uzun zamandır mahremiyeti ihlal eden, kişileri hedef gösteren, devlet kurumlarını ve yetkililerini aşağılayan, Türkiye'nin uluslararası itibarına zarar veren haberlerle anılan gazete şimdi kendine yeni bir yol çizmiş anlaşılan!
Takip ettiniz mi, bilmiyorum.
Bir süredir gazetenin adı E-ticaret Yasası aleyhine para karşılığı haber yaptırılması tartışmalarıyla anılıyor. Gazetenin üç isminin e-ticaret yasası aleyhine manipülatif haber yapma karşılığında bir şirketten çikolata kutusunda 500 bin TL kayıt dışı para aldığı iddiası, bu ortaya dökülünce Cumhuriyet Vakfı'nın İstanbul Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunması, savcılığın takipsizlik kararını 'kumpas bozuldu' diye okuyucularına sunan vakıf yönetimi, gazetenin genel yayın yönetmeninin tüm yaşananları ifşa eden yazısının yayımlanmaması hatta üzerine kapı dışarı edilmesi...
Üstelik sadece gazete değil Cumhuriyet Vakfı da karışmış durumda... Havada uçuşan iddialara yanıt vermesi gerekenler susuyor. Yönetim Kurulu üyeleri birbirini suçluyor. Üyeler vakıf başkanını istifaya davet ediyor. 99 yıllık gazetenin içine düştüğü duruma bakın?
Bağımsızlık ilkesine tüm kadrosunun sıkı sıkıya sarılmasını isteyen Yunus Nadi bu günleri görse kim bilir ne derdi! İnsan gerçekten üzülüyor...
Bu mesele Cumhuriyet'le sınırlı kalır mı, bilmiyorum. Habertürk de o dönemin yakın tanığı! Bakalım, o cenahtan nasıl bir ses gelecek?
Anladığım kadarıyla, bu mesele medya skandalı olarak kalmayacak...
Nereden mi bu kanıya vardım?
Yasayı o dönemde hazırlayan eski Ticaret Bakanı, Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Mehmet Muş'un açıklamalarından... Muş dün "Türkiye bir hukuk devletidir. İddialar ciddidir ve savcılıklar tarafından soruşturulmalıdır" diyerek yargısal süreçlerin başlatılması çağrısında bulundu. Hatırlayın, e-Ticaret'te haksız rekabetin ve tekelleşmenin önüne geçerek pazara yeni aktörlerin girişini kolaylaştırmak, pazarın dengeli ve sağlıklı büyümesini sağlamak için çıkarılan yasayı Genel Kurul'da alkışlar eşliğinde geçiren CHP'li vekiller sonra iptal için Anayasa Mahkemesi'ne koşmuştu.
Bana kalırsa, hazır pandoranın kutusu açılmışken CHP'nin de bu işin neresinde olduğu araştırılmalı... Hatta o şirketin lobicilik faaliyetleri için ayırdığı iddia edilen 100 milyon dolarlık bütçenin nasıl kullanıldığı...
Merak ediyorum, CHP'ye de çikolata kutuları gitti mi?
Konuyu bundan sonraki süreçte dikkatle takip etmekte fayda var. Seçimden önce apar topar Danıştay'da yasanın alt yönetmeliği iptal edilmişti. Yönetmeliğin yürütmesini durduran Danıştay kararına Ticaret Bakanlığı itiraz etmişti. Temmuzun ilk haftasında CHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne götürdüğü yasayla ilgili Ticaret Bakanlığı sözlü savunma yapacak. Yeni bakan Ömer Bolat'ın önümüzdeki hafta e-ticaret şirketlerini dinleyeceği, konuyu sıkı takip ettiği söyleniyor. Meselenin nereye gittiğini göreceğiz. Ama bakarsınız, yakında TBMM Genel Kurulu'nda Meclis Araştırma Komisyonu kurulur. Kamuoyu da neyin, ne olduğunu daha net öğrenir...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA