Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Tuba Büyüküstün’ün küçük egosu

Sezonun merakla beklenen dizilerinden Menajerimi Ara, Star ekranlarında izleyici ile buluştu. Güçlü oyuncu kadrosu ve her bölüme konuk olacak yıldızlarıyla tanıtımları büyük sükse yapmıştı. Ancak benim bir endişem vardı. Türkiye'de menajerlik sistemi, dizinin orijinalindeki kadar gelişmiş değildi ne yazık ki. Eğer birebir uyarlanırsa havada kalabilirdi. Nitekim yanılmadım. Dizi bana 'bilim kurgu' gibi geldi. Çünkü bizim ülkemizde ne bu denli profesyonel çalışan menajerlik şirketleri, ne de kibrini yenip kendini tamamen menajere teslim eden ünlü vardı. Ben bunca yıldır sektörün içinde olmama rağmen Erkan Özerman, Stelyo Pipis ve Özgür Aras dışında 'menajer' titrinin içini doldurabilen kimseye rastlamadım. Ama bizde ünlünün çantasını taşıyan herkes kendini menajer ilan etmişti. İşte bu nedenle Menajerimi Ara'nın ayakları pek yere basmadı ne yazık ki...
Dizide hayranlığımı kazanan isim ise Tuba Büyüküstün oldu. Kendini oynuyordu. Menajerlik şirketi, ona Hollywood'da bir iş ayarlamıştı. Hem de ne iş! Bond kızı olacaktı. Bunun için at binme, silah kullanma, lisan geliştirme gibi çeşitli kurslarla kendini rolüne hazırlamaya başlamıştı. Gelin görün ki anlaşma son anda bozuldu. Çünkü Amerikalı şirket Tuba Büyüküstün'ü yaşlı bulup oynatmaktan vazgeçmişti. (Bu arada Tuba'nın 37 yaşında olduğunu öğrenip hayretler içinde kaldım) Sonra onu gençleştirmek ve özellikle de göz kenarlarındaki kaz ayaklarını ortadan kaldırmak için menajerlik şirketi ona estetik operasyon yaptırmak adına baskıya başladı falan filan...
Tuba'ya kocaman bir 'Bravo' çektim içimden. Fotoşop güzellerinin devrinde açan kardelen gibiydi. Soyadı Büyüküstün'dü ama karizma bozacak bu rolü kabul ederken ne 'büyük'lük taslamış, ne de kendini diğerlerinden 'üstün' görmüştü. Özgüven ve tevazu işte bu demekti.
Dizideki menajerlik şirketinin ismi Ego idi. Ama Tuba'da egodan eser yoktu...

Protez bacakla namaz
Ne şahane bir görüntüydü. Tüylerim hâlâ diken diken... Adı öğrenilemeyen, iki bacağı da protezli adam, Ayasofya Camii'nde huşû içinde namaz kılıyordu.
Bu görüntü bana bir süre önce haber bültenlerine düşen bir tartışmayı hatırlattı. Bazı camilerin neredeyse kilise gibi görünmesine yol açan sıra banklar kaldırılınca yaşlılar isyan etmişti "Biz oturarak namaz kılmak istiyoruz, niye kaldırdınız?" diye... Hatırlatayım istedim...

MasterChef'te gözüm Taha'yı arıyor
Hangi Taha'yı mı? Hatay Yayladağı'nda iki kişinin yan yana zor durduğu mütevazı mutfağında kırık dökük tavalar, kararmış tencereler içinde yaptığı yemeklerle internet fenomeni olan, 3 milyon takipçiye ulaşan, bana göre Nusret'ten sonra yılın en popüler aşçısı Taha Durmaz...
Ben olsam bu sezon MasterChef'i onunla açardım. Hatta özel kontenjandan yarıştırırdım. Elendiği gün de Şef Mehmet Yalçınkaya'nın aşçılık kursuna kaydeder, burslu okuturdum.
Vakit henüz geç değil. MasterChef'ciler en azından bir program için Taha'yı 'konuk jüri' olarak alabilirler.

Steve Martin ile buluşma

Kim derdi ki Sarıyer Oto Sanayi'de karşıma Steve Martin çıkacak diye... Arabamın yağını değiştirmek için gittiğim tamircide aracımın altına yatanı görünce şoke oldum. Ünlü ABD'li komedyen Steve Martin tulum giymiş, tamircilik yapıyordu.
Vallahi insanlar çift yaratılmış. Sizce de Burhan Usta, Steve Martin'in tek yumurta ikizi değil mi?

Gaf'let kürsüsü
12 yaşındaki çocuk 45 dakikada iki hırsızlık yaptıktan sonra yakalandı. Karakolda 700 suç kaydı olduğu ortaya çıktı. 'Adli kontrol' şartıyla serbest bırakıldı. Yahu çocuk zaten her gün karakolda değil mi?

Zap'tiye
Karadeniz'in niye yıllardır çırpındığı anlaşıldı. Gazı varmış garibimin...

Ne demiş?
"Biz seni uçan şef diye buraya almıştık, sen devekuşu çıktın." (MasterChef'te Somer Şef'ten yarışmacı Sedat'a)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA