Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Macron’a mektubumdur

Cumartesi günleri bu köşede okur mektuplarını beklediğinizi biliyorum. Ama bu hafta sizden izin rica edeceğim. Çünkü mektup yazma sırasını sizlerden bir haftalığına ödünç almak istiyorum. Zira Fransa Cumhurbaşkanı Macron'a söyleyeceklerim var.
'Sayın Emmanuel Macron Fransa Cumhurbaşkanı, Türkiye'ye karşı düşmanca tavırlarınızın, Avrupa'da, Ege'de, Libya'da, Doğu Akdeniz'de, Karabağ'da ülkeme ve soydaşlarımıza karşı takındığınız saldırgan tavrın, Cumhurbaşkanımıza yönelik hakaretamiz üslubunuzun, Fransa halkının genel hissiyatını temsil etmediğinin bilincindeyim. Sanırım tüm bu alanlarda üstünlüğü Türkiye Cumhuriyeti'ne kaptırmış olmanın hüznü ve düş kırıklığıyla böyle bir tavır takındınız.
Bu vesileyle size, kendi tarihinizde yer alan ama büyük ihtimalle sizin bilerek sayfalarını atladığınız bazı tarihi dokümanları ve gerçekleri hatırlatma ihtiyacı hissettim.

KANUNİ'Yİ BİLİR MİSİNİZ?
Kanuni Sultan Süleyman ismini bir yerlerden hatırladığınızı tahmin ediyorum. O Türk sultanı ki, adalete duyduğu inanç ve hakkaniyeti önde tutan kişiliğiyle 'Kanuni' ismini almıştır. Sadece kendi topraklarında değil, dünyanın hiçbir yerinde adaletsizliğe, zulme, özgürlüklerin gasp edilmesine razı gelmemiştir. Ne ki, sizin atalarınızı bile zulümden, esaretten kurtaran kişidir.
Siz bilmez ya da hatırlamak istemezsiniz. Ben kısaca anımsatayım:
Yıllar, yıllaaaar önce Fransa Kralı 1. Fransuva, İspanya Kralı Şarlken'e mağlup olup ona esir düşmüştü. Onun görevlendirdiği elçi Kont Jean Frangipani, hapiste tutulan kralının kurtarılması için Kanuni Sultan Süleyman'a yalvaran mektuplarını sunmuştu.
Ardından Fransuva'nın annesi Luiz dö Savua, Bizzat Kanuni'ye yazarak "Almanya ve İspanya Kralı Şarlken, oğlum Fransuva'yı Pavia muharebesinde esir edip hapsetti. Alemin tasdik ettiği azamet ve şanınız ile oğlumu düşmanımızın kahredici pençesinden kurtarmak lütfunu buyurmanızı zât-ı şâhânenizden bilhassa niyaz ederim" demiştir. Bir süre sonra da Fransuva'nın bizzat kendisi Kanuni'ye gönderdiği mektubunda şu ifadelere yer vermiştir:
"Sultan-ı muazzam ve hâkân-ı mufahham hazretlerine arzım budur ki, Avusturya Kralı Ferdinand üzerine hücum ettiğinizde biz dahi himmet ve inayetinizle hapisten kurtulup Almanya Kralı Şarlken'in üzerine hücum edip öcümüzü alırız. Onun hakkından gelmek için bize yardım buyurulduğu takdirde bundan böyle size ebediyen minnettarlık duyacağıma emin olabilirsiniz."

KANUNİ'NİN CEVABI
Kanuni Sultan Süleyman ise Fransa Kralı ve annesinin mektuplarına Ocak 1526'da özetle şu cevabı vermiştir: "Her ne ki demiş iseniz benim bütün âlemin mercii olan tahtımın basamağına arz olunup tafsilatıyla malumum oldu. İmdi padişahlar yenilmek ve hapsolunmak şaşılacak şey değildir. Gönlünüzü hoş tutup mahzun olmayasınız. Öyle olsa bizim babalarımız ve dedelerimiz -Allah kabirlerini nurlandırsın- daima düşmanı defetmek ve memleketler fethetmek için seferden uzak olmayıp biz dahi onların yolundan gidip her zamanda memleketler ve zorlu ve sağlam kaleler fethedip gece ve gündüz atımız eyerlenmiş ve kılıcımız kuşanılmıştır." (Kaynak: Ömer Faruk Yılmaz-Dünya Bülteni/Tarih Dosyası)
Gerisi malumunuzdur diye umuyorum sayın Macron... Yok eğer değilse, arama motorunuza 'Mohaç Savaşı' diye yazıp okumanızı tavsiye ederim.
Kanuni olmasaydı, şu anda Almanya'nın ya da İspanya'nın bir eyaleti konumunda kalıp onların diliyle konuşuyor olabilirdiniz. Tabii ki sizden dedelerinizin hatırasına ahde vefa bekleyecek kadar saf değilim. Birinci Dünya Savaşı'nda fırsatını bulduğunuz ilk anda ülkemin güney ve güneydoğu illerini nasıl istila etmeye çalıştığınızı biliyorum. Ardından ASALA'yı, sonra PKK'yı nasıl himayenize aldığınızı da... Cezayir'de, Libya'da, Ruanda'da masum insanları kurşuna dizdiren ırkçı ve faşizan yönetim anlayışının günümüzdeki temsilcisi, Haçlı düşüncesinin çapsız bir piyonu olduğunuzun da farkındayım.
Sadece mevcudiyetinizi benim atalarıma borçlu olduğunuzu hatırlatmak istedim. Pek umudum yok ama belki utanırsınız diye...'

Gaf'let kürsüsü
Kadıköy'de tesadüfen trafik çevirmesine takılan özel halk otobüsü şoförünün Covid temaslısı olduğu ve karantinada bulunması gerektiği ortaya çıktı.

Zap'tiye
Norveçli bilim adamları kadınların tüy sorunu kadar koronavirüs aşısı ile ilgilenselerdi, bu illetten çoktan kurtulmuştuk vallahi...

Ne demiş?
"15 liraya aldığım yumurta 25 lira olmuş. Tavuk, horozdan boşandı, nafakayı biz ödüyoruz..." (Sosyal medyadan)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA