Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FUNDA KARAYEL

13 sanatçı Aşıklı Höyük’te ne gördü?

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Tarih ve sanat bir arada olunca işlerin her zaman bambaşka bir ruhu oluyor. Bunun en iyi örneğini Orta Anadolu'nun bilinen en eski köyü Aşıklı Höyük'te, 13 yerli ve yabancı sanatçının işleri üzerinden sanat ve arkeoloji arasında bir diyaloğa dönüştüğünde daha iyi gördük. Yanlış okumadınız, kazı çalışmalarının 32 yıldır devam ettiği Aşıklı Höyük'ün tarihi hâlen keşfedilmeyi beklerken, kazı çalışmalarını desteklemek, kültürel mirasın özellikle yerel halk tarafından benimsenmesini ve korunmasını sağlamak ve kazı alanının tanınırlığını artırmak için çalışan Aşıklı Höyük Dostları Derneği'nin çabalarıyla 10 bin 500 yıllık tarih sanatla buluştu. Öyle ki derneğin bu projesi T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Avrupa Birliği'nin mali desteği ile hayata geçirilen 'Ortak Kültür Mirası: Türkiye ve AB Arasında Koruma ve Diyalog-II (CCH-II) Hibe Programı' kapsamında desteğe değer bulundu. Projenin bir güzel yanı da arkeoloji ile sanatı buluşturan ve ülkemizde pek örneği bulunmayan bir çalışma olması. Sergi iki yıllık bir çalışmanın neticesinde sanatçıların uluslararası perspektiflerini, farklı medya ve ışık kullanımlarını sanatseverlerle buluşturuyor. Universitat Autonoma de Barcelona (UAB) ve University of Dundee (UD) ile birlikte planlanan ve yürütülen disiplinler arası proje; sanat, tarih, sanat tarihi, arkeoloji ve antropolojiyi bir araya getirerek, Aşıklı Höyük'ü tanıtma amacını taşıyor.



DENEYİMLERİN İZLERİ
Aşıklı Höyük'ü kaçınız biliyordu bugüne kadar bilmiyorum ama eminim birçoğunuz ilk defa duydunuz, işte bu projeyle artık herkes tanıyacak ve bilecek, projenin amacı Aşıklı Höyük'ü dünyaya tanıtmak. 25 Şubat 2022 tarihine kadar Tarihi Hüsrev Kethüda Hamamı'nda ziyaret edilebilecek 'Kazı İzleri/Lines of Site' sergisi; Türkiye, İngiltere, İspanya, ABD ve Kolombiya'dan 13 sanatçının farklı disiplinlerde ürettiği eserlere yer veriyor. Özetle 5 ülkeden 13 sanatçı kültürümüzü dünyaya tanıtmak için harekete geçmiş. Fırat Arapoğlu ve Gary Sangster küratörlüğünde hazırlanan sergide yer alan eserler, sanatçıların Aşıklı Höyük kazı alanındaki deneyimlerinin izlerini taşıyor.
Sergide çalışmalarını hayranlıkla takip ettiğim Leyla Emadi'nin eserinin hikayesini öğrendim. Leyla Emadi, yeni çalışması 'Bir zamanlar biz de vardık'ı bizden önce yaşamış ve bir parçalarını bedenlerimizde ve ruhumuzda taşımakta olduğumuz Orta Anadolu ile Kapadokya'nın ilk yerleşikleri Aşıklı Höyük topluluklarına ithaf etmiş. Bu coğrafyada yaşamış olan toplulukların en eskisi 10.500 yıl öncesine gider ve gerek kendi dönemlerinde gerekse günümüzde görünür olamamışlardır. Halbuki görünür olamamış olsalar da 'var' oldular ve bugünkü bizlere farklı biçimlerde ışık tuttular. Bu sebeple, onların varlığını görünür kılmak ve onurlandırmak adına bir anıt duvar inşa etme çabasına girişen sanatçı, kullandığı sicim ile de o yüzyıllarda yaşamış toplumları günümüz toplumuyla birbirine bağlayarak, aslında var olan ama göremediğimiz o kozmik bağı göstermeyi amaçlamıştır.



KİMLERİN ESERLERİ VAR?
Sergide Leyla Emadi'nin yanı sıra Özgül Arslan (Türkiye/UK), Eva Bosch (Katalonya/UK), Şahin Domin (Türkiye), Ahmet Rüstem Ekici (Türkiye), Stephen Farthing (UK/ABD), Murat Germen (Türkiye), Osman Nuri İyem (Türkiye), Blanca Moreno (Kolombiya), Dillwyn Smith (UK), Hakan Sorar (Türkiye), Anita Taylor (UK) ve Emre Zeytinoğlu (Türkiye) gibi sanatçıların eserleri yer alıyor.



METAVERSE SANATI ÖLDÜRÜR MÜ?

Contemporary İstanbul Foundation'un Fişekhane'de düzenlediği CIF Dialogue'un ikinci serisi bugün Fişekhane Ana Fuaye'de başlıyor. Sanatçı Arda Yalkın moderatörlüğünde gerçekleşecek 'Metaverse Sanatı Öldürür mü?' oturumu oldukça ilgi çekici çünkü hem günümüzde en merak edilen meselelerden biri hem de sanat profesyonellerinin konuyla ilgili fikirlerini dinleyiciyle paylaşıyor.



Peki gerçekten Metaverse sanatı öldürür mü? İmkansız. Sanat, dijital dünyanın yükselişe geçmesiyle bir dönüşüm içinde ama hiçbir yeni platform sanatın ölmesine sebep olamaz, sanata başka yeni bir yol açar, gelişmesine öncü olur. Sanat da böylelikle yeni dünya düzeninde yerini başarıyla alacaktır. Son olarak bu konu gelenekselciler ve dijitalciler arasında uzun süre tartışılır. Diğer yandan sanata hiçbir şey olmaz.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA