Semih Kaplanoğlu'nun yönettiği 'Bağlılık Hasan' filmi ödülleri toplamaya devam ediyor. Yerli ve yabancı katıldığı çoğu festivalden ödülle dönen Sinehane ve Kaplan Film imzalı film, son olarak 2. Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali'nden de ödülle döndü. Bursa'da düzenlenen festivalde Bağlılık Hasan'a 'En İyi Senaryo Ödülü' verildi.
Proje ekibinden Mutlu Kurnalı, rahatsızlığı sebebiyle törene katılamayan yönetmen Semih Kaplanoğlu adına ödülü alarak teşekkürlerini iletti.
HEM ÇALDI HEM SÖYLEDİ
Usta tiyatrocu Ali Poyrazoğlu'nun 26. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında sahneye koyduğu yeni oyunu 'Habenara Makamı' önceki akşam CRR'de sahnelendi. Festivalin bu yılki Onur Ödülü'nün de sahibi olan Poyrazoğlu'na, Çiğdem Erken Kuartet eşlik etti. Müzikli oyunda Poyrazoğlu, klasik müzikle caz müziği birleştiren orkestraya hem armonikasıyla hem de sesiyle eşlik etti. Bizet'nin Carmen'i nasıl yazdığından hareketle tiyatroyla operayı buluşturduğu sahnesinde Poyrazoğlu, yine birbirinden eğlenceli anılarıyla seyirciyi kahkaha krizine soktu.
Yaklaşık 150 dakika süren oyunda tempo hiç düşmedi. Seyircilerin arasına girip onlara sataşmayı seven Poyrazoğlu'nun hızına ışıkçı bile yetişemedi, usta sanatçı çoğu zaman karanlıkta kaldı. İzmir Devlet Tiyatrosu'nda sahnelenen yazdığı ilk oyun olan Haylaz Çocuk için askerden nasıl kaçtığını, şehir tiyatrolarından kovuluşlarını, Yenikapı'da kurduğu 30 kişilik tiyatronun ısınması için kendi evinden, annesinden gizli nasıl soba çaldıklarını keyifle anlatan Poyrazoğlu, "Tüm alkışları tiyatro sahnesinde beraber çalıştığım isimler için topluyorum" diyerek, İsmet Ay, Altan Erbulak, Müşfik Kenter, Şükran Güngör, Yıldız Kenter gibi ustaları da anmayı ihmal etmedi. "Kendi tiyatromu Aziz Nesin'le Vitali Hakko yüzünden kurdum. Vitali Hakko bana 25 bin liralık çek yazdı" diyen Poyrazoğlu bu yıl tiyatrosunun 52. yılını kutluyor. Poyrazoğlu'nun neredeyse tüm oyunlarından öğeler barındıran 'Habanera Makamı', 19 Kasım'da Süreyya Operası'nda yeniden sahnelenecek.
Babalara selam gönderiyorlar
Bülent Şakrak'ın yazdığı, Erkan Kolçak Köstendil'in yönettiği sinema filmi 'Tamirhane'yi önceki gün izleme imkanı buldum. Filmin kadrosunda da yer alan Erkan Can'ın sanayilerdeki tamirhane hikâyelerinden hareketle filizlenen film, seyirciye farklı bir deneyim sunuyor. Şakrak'ın hafızalarda yarattığı etkiden midir bilmem, onu her gördüğümde gülme isteği duydum.
Ondan bir komiklik ya da espri beklentisi dışında film bambaşka bir akısta seyrediyor ve seyirciye sürpriz bir son vaat ediyor. Manevi babalarından miras kalan tamirhaneyi eski mahalle usulüne göre yürütmeye çalışan iki kardeşin hikâyesini anlatan kara komedinin bir de güzel hatırası var.
Filmin bir köşesinde Şakrak'ın babası Yılmaz Şakrak ile Köstendil'in babası Müjdat Köstendil de yer alıyor. Filmin ana karakterlilerinin ismi de babalardan geliyor. İki yakın dostun babalarına ve 'Biz Babadan Böyle Gördük' şarkısıyla Müslüm Baba'ya selam gönderdikleri film, cuma günü seyirciyle buluşuyor.
