Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Erdoğan ezip geçer mi?

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, "Ekrem İmamoğlu'nu ya da Mansur Yavaş'ı istiyoruz, onlardan biri aday olurlarsa mutlaka kazanır' demek cahilce bir iddia. Erdoğan'ın politik birikimini mali imkanlarını yargıdaki imkanlarını hafife alıyorlar. Erdoğan buldozer gibi ezip geçer" dedi.
Muhalifler bu açıklamaya ilgili "Temel Dede saçmalıyor", "Temel fıkrası" benzeri yorumlar yaptılar.
Kemal Kılıçdaroğlu ile kaybedeceklerine, İmamoğlu ya da Yavaş ile kazanacaklarından çok ama çok emin olan büyük bir muhalif kitle var!
Bu kitle anketlerden çıkan sonucun kendilerini doğruladığını düşünüyor.
Ama akla gelmeyen şöyle de bir ihtimal var: 'İmamoğlu ya da Yavaş kazanır' algısı yaklaşık iki yıldır o kadar çok konuşuldu ve yayıldı ki, anketlere katılanların düşüncesini manipüle etmiş olabilir.
Yavaş belediye başkanı olduğundan beri hiçbir siyasi tartışmaya girmedi. Türkiye'nin meseleleri hakkında ne düşündüğünü bilen yok. Miting performansı hiç test edilmedi!
Ayrıca iktidar cephesi de Yavaş'ın üzerinden hiç polemiğe girmedi! Belki de AK Partililerin bildikleri bir şey var ve gizliden Yavaş'ın aday gösterilmesini istiyor olabilirler! Kim bilir?
Seçime kısa bir süre kala Yavaş'ın tamamen kapalı kutu olması aslında muhalifler için büyük risk.
İmamoğlu ise belediye başkanı seçildiğinden beri Cumhurbaşkanı adaylığına oynadı ve etrafında bir kitle yarattı.
Ama aday gösterilmek için asli görevini ikinci plana attı. CHP'liler arasında bile İmamoğlu'nu belediyecilikte başarılı bulmayanlar var.
Daha aday gösterilmeden bu kadar çok yıpranan biri, aday olursa ne yapar? İşte bu sorunun da yanıtı kestirmek zor!
Öte yandan İmamoğlu'nun sürekli yıpratılması ve hakkında dava açılması onu güçlendiriyor da olabilir.



GÜÇLÜ RAKİP Mİ İSTEMELİ?
Belki de iktidar cephesinin, "Aday kim olursa olsun Recep Tayyip Erdoğan kazanır" algısı oluşturmaları gerekiyor. Yani Erdoğan'ın en zayıf rakibi değil en güçlü rakibi istediği algısı yaratılmalı!
Sonuçta Erdoğan girdiği bütün seçimleri kazanandı. Türk siyaset tarihinde bu kadar uzun süre iktidarda kalan, üst üste seçim kazanan bir lider olmadı.
İmamoğlu'nun aday gösterilmesini istemiyor algısının oluşması belki de Erdoğan'a yapılmış haksızlık olabilir.
Erdoğan'ın son unvan maçında "En güçlü rakibinizi karşıma çıkarın" demesi onu daha güçlü de yapabilir.
Erdoğan'ın son performansı da bunu göstermiyor mu?
EYT'den asgari ücrete, sosyal konut hamlesinden Togg, SİHA, köprüler, barajlar gibi dev yatırımlara kadar "Ne söz verdiyse yapan", Avrupa'nın kâbusu olan Putin'e bile sözünü dinleten, formunun zirvesindeki lider profili çizmiyor mu?
Erdoğan'ı en çok eleştiren ABD ve Avrupa medyası da şimdi onu seçimde favori göstermiyor mu?
Üstelik Erdoğan daha en güçlü olduğu alana; meydanlara inmedi!
Karamollaoğlu'nun dediği gibi belki de Erdoğan, Mansur'u, İmamoğlu'nu buldozer gibi ezip geçecek!
Belki de Karamollaoğlu en doğru tahmini yapan ama kaybeden kişi olarak tarihe geçecek!

***


ÇAĞLAYAN'IN YAPTIĞI DOĞRU MU?
Akciğer kanserine yakalandığını duyuran Armağan Çağlayan'ı sevenleri yalnız bırakmadı. Ona hep destek oldular.
Ama Çağlayan, hastalığından sonra Ayta Sözeri ve Nükhet Duru'nun kendisini aramadığını açıkça Twitter'da yazdı.
Tamam, hastalık zor bir süreç. İnsan daha duygusal, kırılgan oluyor ama Sözeri ve Duru'nun aramamasının belki bir nedeni vardır.



Eğer çok kırıldıysan bir daha konuşmazsın ya da bir yerde gördüğünde gerekli cevabı verirsin.
Çağlayan'ın yaptığı "Demek beni aramadınız, o zaman sizi ifşa edeyim" gibi bir şey.
Aslında ünlülerin ruh dünyasını anlamak da zor. Biz normal insanlar için doğal kabul edilecek bir olay bazen onlara felaket gibi gelebiliyor!
Bu olaydan çıkarılacak ders ise; erken teşhisin ne kadar önemli olduğu.
Belli bir yaştan sonra Çağlayan gibi altı ayda bir kontrolden geçmek gerekiyor.
Bunu topluma hatırlattığı için Çağlayan'a teşekkür etmeliyiz.
Geçmiş olsun. Umarım sağlıklı günler onu bekliyordur.

***


BEYKOZ BELEDİYESİ'NE GOLLÜK PAS!
Küçükçekmece Belediyesi, hayvanlara kötü bakılıyor iddiasına inanıp hayvan severleri otobüse doldurup protesto etmeleri için Beykoz'a taşımış.
Beykoz Belediyesi de şu açıklamayı yapmış: "İstanbul'un bir ucundan Rehabilitasyon Merkezi'mize gösterici taşımacılığı yapan koca yürekli Küçükçekmece Belediyesi'ne teşekkür ederiz. Sayenizde göstericiler hizmet nedir yerinde görmüş oldular. Bir daha ki sefere öğrenmeleri için yöneticilerinizi de bekleriz."



Bir belediyenin, yanlış istihbarat alıp başka belediye linç edilsin diye insanları otobüse doldurup taşıması eşine az rastlanır bir olay!
Özetle Küçükçekmece Belediyesi asist yapmış, Beykoz Belediyesi'ne de gol atmak kalmış! Bu gol uzun süre konuşulur!

***


PELE Mİ ÖNEMLİ, BEN Mİ?
'Gece Görüşü' programını sunan Hande Fırat'ın, 82 yaşında hayata gözlerini yuman Pele'nin haberini son dakika olarak vermesi canlı yayında kriz çıkarttı.



Milliyet yazarı Zafer Şahin, sözünü kesilmesine önce "İnşallah başka ölüm haberi olmaz" diyerek sitem etti. Daha sonra da "Ben önemli bir konuyu anlatırken Pele'nin ölüm haberi, son dakika olarak verilmeyebilirdi. Spor programı değiliz sonuçta" diyerek tepki gösterdi.
Şahin'in anlattıklarının Pele'nin ölümünden önemli olduğuna inanması ilginç gelebilir!
İşte bu inançla yorum yapanlar kendilerini TV'de izlettiriyor! Yani yorumcularda, yazarlarda ego olmalı sözüne katılıyorum. Ama bu önemli olma hissine fazla kaptırmamak lazım. Özetle Fırat doğru olanı yaptı.

***


NEDEN SPOR YAPMIYORUZ?
Avrupa Birliği İstatistik Ofisi, 30 ülkede fiziksel aktivite araştırması yapmış. Sonuç bizim açımızdan çok kötü.
Avrupa genelinde hiçbir fiziksel aktivitede bulunmayanların oranı yüzde 47 iken Türkiye'de bu oran yüzde 88. Haftada 10 dakikasını bisiklete ayıranların oranı ülkemizde yüzde 5 iken, AB ortalaması yüzde 24.
Haftada en az bir defa kas geliştirenlerin oranı Türkiye'de sadece yüzde 4. Bu alanda AB ortalaması yüzde 26.
İşte Gençlik ve Spor Bakanlığı için güzel bir araştırma konusu:
Türkler neden spor yapmıyor? İnsanların vakti mi yok? Çok çalıştıkları için spor yapmaya enerjileri mi kalmıyor?
Spor yapılacak alanlar mı kısıtlı?
Bizim için spor, futbol karşılaşması izleyip sonra da hakemleri tartışmaktan mı ibaret?
Bunun gibi önce cevaplanması, sonra da çözülmesi gereken birçok soru var.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA