Yeni bir yıla girdiğimiz ilk gün enseyi karartmak istemem ama 2021 resmen Türk pop müziğinin selasının okunduğu, nur topu gibi Türk pop fiziğinin doğduğu bir yıl oldu. Müzik eleştirmeni değilim, pop müzik duayenliğinin kıyısından da geçmiyorum.
Ama son bir yıldır müzisyenlerle yaptığım röportajlardan, girdiğim ortamdaki sohbetlerden, mekanlardaki müzik seçiminden anlıyorum ki; kimsenin yeni dönem popa ilgisi yok. Sahne alan sanatçılar birkaç tane yeni şarkı söylüyor, sonra dönüp dolaşıp eskilere sarıyorlar. İstek kabul edenlerden tek talep edilen 90'lar popu...



ŞARKILAR BİRBİRİNİN AYNI
Üstelik 90'lar popuna saranlar, o yılları yaşamış olanlar da değil... Bildiğiniz milenyum bebeleri 90'lar dinliyor. "Niye?" diye soruyorsun, "Daha güzel şarkılar" diyorlar.
Zaten yılın son günlerinden konuya dair itiraflar da gelmeye başladı ufak ufak:
Atiye son bir umut, "Pop müziğini kurtarmak için geliyorum" diye açıklama yaptı. Türk popunun en önemli isimlerinden biri olan Hande Yener, "Artık sahne kıyafetlerinden başka bir şey tartışılmıyor. Sesten yürüyelim, şarkılardan yürüyelim, sahne enerjisinden yürüyelim, onları görelim" dedi.
Neden böyle oldu belli aslında. Artık kimse duygular üzerinden şarkı yapmıyor. Tik Tok'a malzeme olalım, tık alalım, milyonlar izlesin mantığıyla hareket ediyor. Tik, tok, tık derken kalite yerlerde mi sürünmüş, her şarkı birbirinin aynısı mı olmuş, kalıcılık uzaklarda bir hayal mi kimsenin umurunda değil...
Bence Türk popunun bir kahramana ihtiyacı var 2022'de. Pelerinini giyip, çatılardan uçacak, müziğiyle, sözleriyle bu yıla damgasını vuracak bir kahramana...



PULSUZ PAYETSİZ BİR 2022 HAYAL DEĞİL
Katıldığım yılbaşı partilerinde başladı travmam... Sonra günler boyu devam etti. Gözlerimde başladı sorun, sonra rüyalarım ışıl ışıl oldu... Hepsi son bir aydır maruz kaldığım pullu payetli kıyafetler yüzünden oldu.
Düzenlenen gecelerin ardından temizlik ekiplerinin, yere dökülen pul payetten onlarca çuval geri dönüşüme kazandırdıklarını biliyor muydunuz? Bilemezsiniz çünkü böyle bir şey olmadı. Sadece yazım güzel olsun, ilgi çeksin diye abarttım. Özetle demem o ki: Tamam moda, tamam trend, tamam yılbaşı konsepti ama vur deyince öldürmek de neyin nesi? Beş kadından dördü pullu payetli elbisesi mi giymeliydi... Ülkede 2021'de pul payet stokları mı fazlaydı, illa bu yıl o stokların eritilmesi mi gerekiyordu? Moda benim işim değil, İdil Demirel var moda editörümüz, konu onun uzmanlık alanı. Ona sordum nedir bu 2021'in pul payet sevdası diye... "İddialı, şık, seksi görünmenizi sağlayacak en kolay yol Sonat'cım" dedi... "Ama diğer yandan özensiz, kilolu görünmenize de neden olacak kadar riskli bir şey" diye de ekledi... Ben de moda endüstrisinin işine karışmak istemem ama 2022'yi pulsuz payetsiz planlasak, hazır yılın ilk günü, önümüzde koca bir 364 gün var, yılbaşı konsepti için yeni bir şeylere mi kafa yorsak?