Türkiye'nin en iyi haber sitesi
TUBA KALÇIK İLE GÜNDEME DAİR TUBA KALÇIK

İsrail’in zulmüne sessiz kalmak suça ortaklıktır

İsrail’in Filistinliler’e yaşattığı zulme dikkat çekmek için sık sık videolu paylaşımlar yapan Deniz Uğur ve kendisi gibi oyuncu eşi Erdinç Gülener GÜNAYDIN’a konuştu. Bir kadın ve anne olarak yaşananlardan büyük üzüntü duyduğunu belirten Uğur, “Dünyaya seslenebilmek için videolar yayınlıyorum. Amerika’dan, Avrupa’dan videolarıma çok güzel mesajlar geldi, okuyunca ağladım. Bu zulme ses çıkarmamak da suça ortak olmaktır” dedi. Gülener ise “İsrail, tarihin karanlık sayfalarına yazılacak insanlık suçları işliyor. Bu katliamı duyurabilmek herkesin görevi olmalı” diye konuştu

Deniz Uğur ve kendisi gibi oyuncu eşi Erdinç Gülener, GÜNAYDIN'a çok özel açıklamalarda bulundu.
İsrail'in Filistinlilere yaşattığı zulmü tüm dünyaya duyurabilmek için sosyal medyada sık sık videolu paylaşımlar yapan Uğur, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın izlediği politikayı son derece haklı, doğru ve başarılı bulduğunu söyledi.
İsrail-Filistin savaşına yönelik sosyal medyanızda paylaşımlar yapıyorsunuz. Neler hissediyorsunuz yaşananlardan dolayı?
Bir kadın ve anne olarak yaşananlardan dolayı çok büyük üzüntü duyuyorum. Büyük bir trajedi yaşanıyor, Filistin halkı ile empati kuruyorum. Çok büyük bir acı. Dünyaya seslenebilmek için sosyal medyadan videolar yayınlıyorum. Böyle sarsıcı bir dönemden geçerken, insanlara yaşananlara yönelik çağrı yapmak istedim. Milyonlarca kişiye ulaştı çağrım. Toplumumuzdan inanılmaz güzel dönüşler aldım. Aslında halkımız ünlü isimlerin böyle bir süreçte çağrı yapmasından dolayı çok büyük bir memnuniyet de duyuyor. Bana dünyanın birçok yerinden insan duygumu paylaştığını yazdı. Filistin'den de Amerika'dan da Avrupa'dan da benim videolarımı izleyenler o kadar güzel mesajlar gönderdi ki okuyunca ağladım. Videoları tamamen samimi duygularımla, hiçbir hesap gütmeden çektim. "Tehdit alır mıyım?" gibi korkular da yaşamadım. Ben çok inançlı bir insanım ve Allah'tan başka hiçbir şeyden korkmam. Gazze'de paramparça olan aileler, çocuklar ve bebekler hafızamdan gitmiyor. Acılarını derinden hissediyorum.
Filistin meselesine yönelik neler söylemek istersiniz?
Filistin bizim milli meselemizdir. Türkiye Cumhuriyeti olarak, Osmanlı İmparatorluğu'nun devamı olan bir ülkeyiz. Osmanlı'nın himayesi altında olan topraklardı oralar. Zaten bundan dolayı da Türkiye garantör ülke olmak istiyor. Cumhurbaşkanımızın bu noktada izlediği politikayı son derece haklı, doğru ve başarılı buluyorum. Türkiye'nin Filistin konusundaki hassasiyeti doğal ve olması gereken bir tavır. Burada muhalif olan kesimler de at gözlüğü takarak, sabit fikirli davranmamalı. Cumhurbaşkanımızın her çabasının sadece taşlanarak, milli menfaatlerimiz açısından hayırlı icraatları görmezden gelinerek muhalefet yapılması akılcı değil. Eleştiri hakkı herkesin var ama Filistin bizim milli meselemiz. Milli konularda tek vücut davranmamız gerekiyor. Bu çok net.



BATI'NIN MASKESİ DÜŞTÜ
Batı dünyasının İsrail-Filistin savaşına yönelik tavrını siz nasıl buluyorsunuz?
Batı tam bir iki yüzlülük sergiliyor. Dillerinden düşürmedikleri insan hakları, uluslararası hukuk, demokrasi, barış ve özgürlük söylemlerinin nasıl boşa çıktığını gördük. Batı'nın ilk defa maskesi bu kadar net düşüp gerçek yüzü ortaya çıktı. Zaten halkları da sokaklara çıkıp hükümetlerinin izledikleri korkunç politikaları protesto ediyor. İsrail, 2. Dünya Savaşı'nda Yahudilerin yaşadığı mezalimin aynısını şimdi Gazze halkına uyguluyor. İsrail, yaşadıkları soykırımın aynısını, hatta daha da beterini yaşatıyor. Şimdi sosyal medya olduğu için bu soykırıma herkes şahit oluyor. İsrail'in acımasızlığını herkes görüyor. Yahudi soykırımını anlatmak için 150'den fazla film çekilmişti. Filistin'de yaşananların da ileride aynı şekilde filmi yapılacaktır. Ben doğru bildiğimi açıkça söyleyen bir sanatçıyım. Vicdanımı rahatsız eden her ne olursa olsun açıkça dile getiririm. Bu zulme ses çıkarmamak da suça ortak olmaktır.

DEVLETİMLE GURUR DUYUYORUM
Sizce bu sürecin kazananı kim olacak?
Bu artık siviller arasında dünya çapına yayılmış olan manevi bir savaş aynı zamanda. Ben buna iyilik ve kötülüğün savaşı diyorum. İsrail devleti ve destekçilerinin medya yoluyla yapmaya çalıştığı algı operasyonunun artık işe yaramayacağını düşünüyorum. Bunu daha önce Ortadoğu'da yaptılar ve İslamofobi yaratmayı bir nebze başardılar ama bu kez aynı sahte algıyı yaratamayacaklar. Bunun en önemli sebebi de Gazzelilerin, uğradıkları korkunç zulme rağmen dik duruşları, inançlı ve tevekkül içinde oluşları, topraklarını terk etmemek için direnişleri. Bütün dünyada bir uyanışa sebep oldular. İnsan Müslümanlığıyla gurur duyuyor. Bu yüce gönüllü insanlardan alınacak çok ders var. Ve hepimiz ders alıyoruz onlardan. Eninde sonunda ama mutlaka, iyilik kazanacak.
Türkiye'den Gazze'ye sağlık koridoru kuruldu. Bununla ilgili de yorumunuzu alabilir miyim?
Gurur verici. Mezalime uğrayan insanlara verilen büyük bir hizmet bu. Ülkemiz zaten sağlık hizmetleri alanında ileri. Türkiye bu süreçte de gücünü mazlumdan yana kullanıyor. Zaten bu özelliğimiz, yüzlerce yıllık tarihimizden bugüne hiç değişmemiştir. Ben devletimle gurur duyuyorum.



GAZZE PAYLAŞIMLARIYLA İLGİLİ ÇOK CİDDİ SANSÜR UYGULANIYOR
Sosyal medya paylaşımlarınız hiç engellenmeye çalışıldı mı?
Çok. Ben Instagram ve X (Twitter) kullanıyorum. İsrail yanlıları spam yağmuruna tutuyor ama takipçilerim bütün güçleriyle beni yorum yazarak ve beğenerek destekledikleri için hesaplarım askıya alınamıyor. Ayrıca sosyal medyada Gazze paylaşımlarıyla ilgili çok ciddi sansür uygulanıyor. Öyle ki, bir gönderiyi paylaşırken 'İsrail' veya 'katliam' gibi kelimeleri noktalama işaretleriyle deforme edip algoritmayı atlatmak zorunda kalıyorum. Aksi takdirde kaldırılıyor. Paylaşmak istediğim görseller de 'topluluk kurallarına aykırı' denilerek siliniyor. Ben de bu engellemelerden kurtulmak için sistemi yanıltıyorum. Mesela, Gazze'yle ilgili bir video paylaşacaksam ilk sekiz saniyesine kendime ait artistik bir fotoğraf yerleştiriyorum. Bu şekilde, paylaşımlarım sansürlenmekten veya silinmekten kurtuluyor. Takipçilerim de artık bu yöntemimi biliyor. Benim sayfamda algoritmayı atlatmak için bütün videolar esasen sekizinci saniyeden sonra başlar. Algoritma bizden daha zeki değil.

TÜRKİYE HAKLI VE DOĞRU POLİTİKA İZLİYOR
Erdinç Bey, İsrail- Filistin savaşına dair düşüncelerinizi alabilir miyim?
Bence bu bir savaş değil, bu İsrail devletinin yaptığı bir katliam ve soykırım. Hem de uzun yıllardır süregidiyor. Büyük bir zulüm. Bir baba olarak, bir aile reisi olarak, orada paramparça olan aileleri, masum yavrucakları gördükçe yüreğim sızlıyor. Kendimi Gazzelilerin yerine koyup düşününce, tahammül etmesi çok zor geliyor. Ama öyle bir inanç ve tevekkül içindeler ki. Allah'tan başka kimseden korkmayan insanları İsrail askerinin yenmesi mümkün değil. Bütün dünya Filistin oldu, Filistin'in özgürlüğü için bağırıyor. Bu tarihte çığır açacak bir olay.

20 BİNDEN FAZLA ŞEHİT VAR
Bir sanatçı olarak Gazze halkının yaşadıklarını görünce ne hissediyorsunuz?
Bunun sadece insanlık ve vicdanla alakası var, mesleğimizle değil. Bu katliamı elimizden geldiğince duyurabilmek ve başarılı bir sivil hareket olan boykotu desteklemek hepimizin gönüllü vazifesi olmalı. Gazzelilerin yaşadığı katliam uç noktada. İnsan oraya gidip kendini çocuklara siper etmek istiyor. Eşimin böyle bir isteği olmuştu, sınırlar kapalı olduğu için gidemedi ama duygusunda çok samimiydi. Uykularımız kaçıyor. Resmi rakamların tesbiti çok zor tabii ama yirmi binden fazla şehit olduğunu tahmin ediyoruz. İsrail devleti tarafından, tarihin karanlık sayfalarına yazılacak insanlık suçları işleniyor, özellikle son iki aydır. Bunlara tanıklık etmek, dayanmak çok zor.
Türkiye'nin ve Batı'nın bu süreçteki tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye çok haklı ve doğru bir diplomasi izliyor. Gözle görülen ve görülmeyen çok önemli mücadeleler verildiğini biliyoruz. Batı toplumlarındaki İslam'a karşı ön yargının kalkmasından, vicdanların uyanışından mutluluk duyuyorum. Bazen büyük trajediler, ilahi plandaki daha büyük amaçlara hizmet edebiliyor.
Türkiye'den Gazze'ye sağlık koridoru kuruldu...
Geçtiğimiz günlerde, Gazze'den gelen uçaktan inen babasının kucağındaki minicik bir çocuğun, uçağı karşılamaya gelen sağlık bakanımızın kollarına atladığını gördüm. Beyin tümörü varmış ve şimdi burada en iyi şartlarda tedavi alabilecek. Çocuk nasıl bir güven duyuyordu. Yoksa tanımadığı birinin kollarına atlar mı hiç? Görüntüleri eşim gösterdi, gözlerim doldu, içim sıcacık oldu. Ne mutlu bize.

EŞİMİN UMUT VEREN ÇABALARINA HAYRANIM
Eşiniz Deniz Hanım bu süreçte Gazze halkının yaşadıklarına dikkat çeken videolar paylaşıyor. Sizin buna dair düşünceleriniz nedir?
Eşimle gurur duyuyorum. Yaptığı İngilizce çağrılar dışında bazen de farkındalık oluşturacak İngilizce videoları dilimize çevirip seslendiriyor. Ben de ona her zaman destek ve yardımcı oluyorum. Yakın zamanda, ülkemizdeki ve dünyadaki gençleri olup bitenler hakkında bilinçlendirmek için tarihten bugüne yaşananları özetlediği İngilizce bir video daha çekti. Videoları milyonlarca insana ulaşıyor. Onun insanlara umut veren bu çabalarına hayranım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA