Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SAİT GÜRSOY

Uzaktan eğitim ve ekonomi

Okulların açılmasını öğrenciler ve öğretmenler dört gözle bekliyor. Ancak son zamanlarda Kovid-19'daki artış nedeniyle eğitimin bir süre daha uzaktan devam edeceği belirtiliyor. Ancak bu sürecin ekonomik boyutu var. Konuya ilişkin görüşlerini almak üzere Senin Kariyerin Danışmanlık Kurucusu ve Yeni Asır Gazetesi Ekonomi Yazarı Gonca Elibol ile online platformda bir sohbet gerçekleştirdik.
Kovid-19 hayatımızı sosyal ve ekonomik yönden olumsuz etkiledi. İş dünyası zorluklarla mücadele ediyor. Talep yetersizliği nedeniyle üretimde yaşanan sıkıntılar birçok sektörü ciddi yaraladı. Bu krizler elbette geçici. Bilim bu sorunu çözecek. Devlet bir takım ekonomik tedbirler alıyor. Mesela eğitimde KDV oranının yüzde 8'den yüzde 1'e indirilmesi, ekonomik krizle mücadele eden velileri bir nebze rahatlatabilecek. İndirimin Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından bazı özel okullar KDV iadesi yaptı. Bence, uzaktan eğitim sürecinde özel okullar yemek, servis ücretlerini geri vermeli. Kıyafet ücreti istenmemeli. Ayrıca, uzaktan eğitimden dolayı toplam ücretten yüzde 20 indirim yapılmasında da yarar var.
Benim için işin ekonomik boyutu bir tarafa en büyük sorun öğrencilerin eğitim hakkından geri kalması. Çünkü en iyi uzaktan eğitim sistemi bile, yüz yüze eğitimin yerini tutamaz. Bu durum uzun vadede psikolojik sorunlara ve toplumsal travmaya neden olacak. Eğitim bütünsel bir süreç. Ana sınıftan üniversite bitene kadar yüz yüze olmalı. Kovid-19 ile mücadele eden İtalya, Almanya, Amerika, İran gibi birçok ülke her türlü tedbirle yüz yüze eğitime başladı. Yarınlarımızın yok olmaması için ülkemizde de Bilim Kurulu'nun tavsiyesiyle Sağlık Bakanlığı'nın ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın görüşleri doğrultusunda 21 Eylül'de okullarımız açılmalı. Toplumda duyarsız bir kesimin bedelini çocuklarımızın ödemesi haksızlık.

İş dünyası ve İK
İnsana yapılan yatırım geleceğe yapılan yatırımdır. Bu anlamda Gonca Elibol ile iş dünyası üzerine de sohbet ettim. Elibol'un tespit ve önerilerinin kamu ve özel sektör tarafından dikkate alınmasının gerektiğini düşünüyorum. Türkiye'nin dünyada ilk 5 ekonomide olabileceğini belirten Gonca Elibol bunun için "insana" yatırım yapılması gerektiğini vurguluyor. Bilimsel standartlarda ve ölçülebilir sistemler üzerinde kurulu bir iş dünyasının gerekliliğine inanan Elibol "Ülkemizde en büyük eksiklik kamu ve özel sektörde insan kaynakları yönetiminin yeteri kadar bilinmemesidir. İnsan kaynaklarının görevi işyerinde verimlilik ve karlılığı artırmaktır. İK, ekonominin büyümesinde en büyük rol olan "insan" üzerine çalışır. İşe alım, özlük işleri, yasal haklar, iş güvenliği, motivasyon, kurumsallaşma, kariyer planlama gibi konular İK fonksiyonlarının parçasıdır. "İK madeni cevhere dönüştürür" diyen Elibol gelişmiş ülkelerin İK'ya odaklandığını vurguluyor.
Elibol, Türkiye'de odaklanılması gereken bir diğer konunun kurumsallaşma olduğunu söylüyor. Öte yandan iş hayatında en büyük başarının lidere ait olduğunun da altını çiziyor. İşini aşkla yapan, sorgulayıcı, değişime ve dönüşüme açık çalışanlara ihtiyaç var. "Ülkem için ne yapabilirim?" diye düşünen insanlar gerekli. Yeteneği kara dönüştürmek, altın yakalıları açığa çıkartmak liderin elinde. Kısacası, ülkemizdeki en büyük sorun "emek israfı" diyor. Ben de bu düşünceye katılıyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA