Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NİHAT HATİPOĞLU

İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi

Bir buçuk yıl önce Gaziantep'te kurulan Gaziantep İslam, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'ne kurucu rektör olarak atandım.
Öğrencisi, akademisyen ve personeli olmayan bu devlet üniversitesinde hızlı bir şekilde ülkemize hizmet edecek ekibimizi akademisyenleri ve eğitim faaliyetlerini işlevlendirmeye başladım.
Daha ilk aylarda İslami İlimler Fakültesi'ni ve Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi'nin Elektrik Elektronik bölümüne öğrenci aldım.
Birinci yıl dolarken üniversitemize bağlı fakülte ve meslek yüksek okullarına da öğrenci kontenjanı aldık. Bu alandaki akademisyenlerimizi tamamladık.
Sağlık Bilimleri Fakültesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okullarına da öğrenci alacağız. Bu yıl İslami İlimler Fakültesi'nde toplam 255; yüzde yüz Arapça bölümüne 60; Fizyoterapiye 90; Yaşlı bakıma 60; Bilgisayara 60; Endüstri Mühendisliğine 60;
Elektrik Elektroniğe 105; Hemşireliğe 90; Ebeliğe 40; toplam 900'e yakın öğrenci alacağız.
Kadınlarımızın problemlerini giderecek doğum öncesi ve sonrasında hizmetlerini düzenleyecek birimleri öncelemeye çalıştık.

Tıp fakültesi önümüzdeki yıl
Tıp fakültemizi açabilmek için afiliasyon anlaşmamızı 767 yataklı Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile yaptık. Akademisyenlerimizi tamamlayıp Tıp fakültemize öğrencilerimizi alacağız.

Günlük 300 PCR testi
Gaziantep'te Covid-19 araştırma ve testlerine katkı için ilgili birimlerle protokol imzalayıp üniversitemizdeki laboratuvarda günlük 300'e yakın hasta numunesi ile tanı laboratuvarımıza transfer yapıp bakanlık onaylı Real-Time PCR testi gerçekleştirdik.
Çalışılmış test sayımız 7 bin civarındadır.

TÜBİTAK projeleri, kongreler
Üniversitemizin öğretim üyeleri TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK);
TÜBİTAK projeleri, uluslararası kongreler, aile, kadın, sağlık ve sosyal politikalar konularında aktif çalışıyor ve raporlar hazırlıyor.

Önümüzdeki yıl öğrenci alımı
Önümüzdeki yıl; Tıp Fakültesi, Hukuk Fakültesi, Diş Hekimliği, Radyo ve TV programlarına öğrenci almayı tasarlıyoruz.

AR-GE (Eğitim, Bilim Teknoloji)
GIBTV Stratejik Araştırma Merkezi ile Eğitim Bilim ve Teknoloji FAB-LAB bu merkez bünyesinde kuruluyor. Bu anlamda da ilk olacağız.

Din, bilim ve teknoloji beraberce yürüyor
Üniversitemiz 'İslam' adına layık bir sorumluluk, bilinç ve bilimsel donanımla din, bilim, teknoloji ve aklın nasıl beraberce muasır medeniyete insanımızı taşıyabileceğimize bir örneklik oluşturmaktadır.

İslami ilimlerde daha güçlü bir program
İslami ilimlerde 'Kuran-Sünnet-Akıl-Hikmet' prensipli öğrenci yerleştirme ve ülkenin moral dünyasına, inancına ve birliğine katkıda bulunacak güçlü, genç ve dinamik donanımlı öğrenci ve öğretim üyeleri istihdam edeceğiz.
Bu konudaki hamlemiz meyvesini verecek. Bu hususta da İslami İlimler Fakültemiz bir örneklik oluşturacak diye temenni ediyoruz.

Öğrencilerimizin çoğunluğu kızlarımız
Önemli bir ayrıntı ise şu anki öğrenci yoğunluğunda kız evlatlarımızın üniversitemizi tercih etmeleri bizi ayrıca gururlandırıyor.

Yerel medya ve Gaziantep halkı
Daha ilk günde bizleri bağrına basan yerel medyamıza ve Gaziantep'in güzel insanlarına da özellikle teşekkür ederiz. Biz bu üniversitede az yükümlülük ve az yükle çok iş yapmayı hedefledik.
Şeffaflık, hassasiyet, adalet, hakkaniyet, yeterlilik, ehliyet herkesin de şahit olduğu gibi şiarımız oldu.

İki yıl bittiğinde
Bir yıl sonra inşallah bütün fakültemizi açmış hastaneyi ve kliniklerimizi tam faaliyet içinde ülkemizin hizmetine adamış olacağız demek ki, az yük, yükümlülük ve devasa harcamalar olmadan da büyük hizmetler yapılıyor.

Fedakarlık ve iman önemli
Üniversitemizde ilk göreve başladığımda -henüz çalışanımız, personelimiz olmadığı dönemde- az sayıdaki arkadaşlarımızla gerektiğinde elimize süpürgemizi alıp odalarımızı temizledik. Çayımızı misafirlerimize biz elimizle ikram ettik ve bundan da asla yüksünmedik.

Sevgi, kardeşlik, inanç ve gayret
Sevmezseniz hizmet edemezseniz. Samimi olmanız lazım. Doğruyu ve vicdanın gerektiğini yaptığınızda hiçbir sözü veya boş lafı takmazsınız.
Zira bir beklentiniz yoktur.

Öğrencilerimize kapılarımız açık
Donanımlı akademisyenleri istihdam edebilmek için düşünce tarzlarına bakmadan yetenek, kabiliyet ve hakkaniyet ölçüsü içinde bilim merkezlerimizi ehil ellere teslim ediyoruz. Öğrencilerimize de bu sıkıntılı dönemde en hızlı erişimi sağladık.
İnanıyorum ki, üniversitemizin İslami İlimler Fakültesi ileride uluslararası bir nitelik kazanıp eş değer programlara öncülük edecektir. Kuran'a, sünnete, vicdana, hikmete, akla, tecrübeye ve İslam'ın kadim mirasındaki muhteşem geçmişe dayanarak güçlü ilahiyatçılar yetiştireceğimize inanıyorum.

***


Din sizden ne ister?
Şimdi bir din düşünün. Vahyi esas alıyor ve vahyi doğru anlamakta peygamberleriyle yol çiziyor. Akla hitap edip akıllarını kullanamayanları batıl ehli sayıyor. Kuran, sünnet (nebevi yaşam), hikmet, akıl, vicdan ve tecrübeyi iyi ahlakla harmanlıyor.
Peki bu din bizden ne istiyor. Bizi neyle yükümlü kılıyor? Din şöyle diyor:
İnsanoğlu! Dünyaya gelmen tesadüfen değildir. Gidişin de başıboş bir gidiş olmayacaktır. Sen bu aleme bir gaye için geldin. Bu gayene uygun yaşaman gerekir. Sen ve senin gibi nefis sahibi cinler Allah'ı bilmek ve ibadet için geldiniz.
Öyleyse yaradılışına uygun yol çiz.
İslam dini barış ve sevgi teması üzerine kuruldu. Allah'ın yüce isimleri ele alındığında 'rahmet ve merhamet' eden isimler daha fazladır azap isimlerine göre.
Hoşgörü insana bakışta temel algıdır.
Yunus Emre 'Yaratılanı hoş gör yaratandan ötürü' derken dine bir şey katmıyor, dinde olanı temiz bir üslupla sunuyor. Aslında İslam adına konuşan her hikmet ve ilim ehlinin yaptığı budur. Doğru ve edepli birer okumadır yapılan.

***


GÜNÜN TEFSİRİ
Kuran'dan bir mesaj
Kim zerre kadar iyilik yapmışsa onu görür. Kim de zerre kadar kötülük yapmışsa onu görür. (Zilzal suresi, 7-8.ayet)
Ayetin iniş sebebi: Bu iki ayetin iniş sebebi olarak şu bilgi verilmiştir.
Onlar (iyiler) verdikleri sözü yerine getirirler. Ve dehşeti her yerde hissedilen bir günden korkarlar.
Onlar kendileri sevip istedikleri halde yoksula yetime ve esire de yemek verirler.
(İnsan, 7-8.ayet) Bu ayetler inince sahabe Allah yolunda yoksullara az bir şey verdiklerini, Allah yolunda her şeyi harcamadıklarını düşünüp bu ayetin ikazından korktular. Ve yaptıkları iyilikleri azımsadılar. Bunun üzerine Silzal Suresi'nin 7. ayeti indi. Yani şu ayet indi: 'Kim zerre kadar iyilik yaparsa karşılığını görür.' Sahabeler bunun üzerine mutlu oldular. Rahatladılar.
Ümitlendiler.
Diğer bir kesim sahabe ise, "Allah cehenneme büyük günah işleyenleri atacak.
Yalan söylemek, harama bakmak, gıybet, dedikodu gibi küçük günahlar yüzünden bize zarar gelmeyecek" dediler.
Bunun üzerine Zilzal Suresi'nin 8. ayeti indi. Yani şu ayet: 'Kim zerre kadar kötülük işlerse karşılığını görecek.' Sahabeler bunun üzerine daha çok tevbe ettiler.

***


Kulak sorgulanacak
Yüce kitabımız bizi boş şeylerin, fitne ve fesadın peşinden koşmaktan alıkoyuyor. Hakkında gerçek bilgin olmadığı şeylere bulaşma diyor. "Hakkında bilgi sahibi olmadığın bir şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve kalpten her biri bundan sorumludur." (İsra, 36)

İbadetlerin en kolayı
Hz. Peygamber Efendimiz çok kolay bir ibadet yolunu bize altın tepsi içinde sunuyor. Şöyle buyurdu: "Dikkat edin! İbadetlerin en kolayını ve bedene en hafif gelenini haber vereyim mi? Susmak ve güzel ahlaktır."

Allah'tan ümidini kesme
Çoğu kez şöyle deriz: Dua ettim duam kabul olmadı. Veya şöyle yakınırız: Ben çok günahkarım. Allah bana rahmet kapısını açmaz. Mevlana bu yanlış bakışlılara bakın ne diyor: Kapı açılır. Sen yeter ki vurmayı bil. Ne zaman bilmem! Yeter ki o kapıda durmayı bil.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA