Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HİLAL KAPLAN

İsrail yargılanır mı?

Sesli dinlemek için tıklayınız.

İşgalci İsrail'in katliamları devam ederken ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya'nın başını çektiği Batı ittifakının, tüm dünyayı İsrail'i desteklemeye zorlayan baskısı ters tepti.
ABD'de aralarında Nazi soykırımı kurbanlarının torunlarının da olduğu Yahudiler, İsrail işgalciliğini durdurmak için eylem yapıyorlar. İngiltere'de yüz binlerce gösterici, Filistin'e destek olmak için sokaklara çıktı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Avusturya Başbakanı'nın yüzüne karşı Avrupa'nın İsrail'e verdiği açık desteği eleştirmesi ve Mısır, Suudi Arabistan, Malezya, Venezuela ve Azerbaycan liderlerinden gelen açıklamalar İsrail'in keyfini kaçırdı.
Bunlarla birlikte Avrupa Birliği üyesi İspanya'daki mevcut hükümetin hem kendi ülkesi hem de AB'de siyasi bölünmüşlüğü tetikleyecek mahiyette İsrail'in savaş suçu işlediğini açıklaması, Filistin destekçisi cepheyi daha da güçlendirdi. İspanya Sosyal Haklar Bakanı görevini vekâleten yürüten Ione Belarra, İsrail'in soykırımcı Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi'nde yargılanması için çağrı yaptı.
Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi, yargılama konularını "Silahlı çatışma durumunda Cenevre Sözleşmeleri'nin çok ciddi şekilde ihlal edilmesi" çerçevesinde ele alıyor. Tespit edebildiğim kadarıyla işgalci Netanyahu'nın yargılanmasına temel oluşturabilecek Cenevre Sözleşmesi ihlalleri şunlar:
1. Sivil nüfusa karşı ve/veya düşmanca tavırların içinde bulunmamış bireysel sivillere karşı bilerek yapılmış saldırılar.
2. Orduyla bağlantısı olmayan sivil unsurlara karşı bilerek yapılmış saldırılar.
3. Kasaba, köy, mesken veya bina olarak tarif edilebilecek savunmasız ve orduyla bağlantısı olmayan yerlere karşı yapılan saldırılar veya bombardımanlar.
4. Gereksiz yaralanmaya veya gereksiz acıya yol açacak nitelikte olan veya doğası gereği ayrım gözetmeksizin uluslararası silahlı çatışma hukukunu ihlal eden silah, mermi, malzeme ve savaş yöntemlerinin kullanılması.
5. Binalara, eşyalara, medikal unsurlara, ulaşıma ve uluslararası hukuka uygunluğu bulunan Cenevre Sözleşmesi'nin belirgin amblemlerini/logolarını taşıyan personele/görevlilere karşı bilinçli olarak yapılan saldırılar.
6. Hayata ve insana yönelik şiddet, özellikle her türlü cinayet, sakatlama, zalimce muamele ve işkence.
7. Aşağılayıcı ve küçük düşürücü muamele olmak üzere, kişisel haysiyete hakarette bulunmak.
8. Cenevre Sözleşmesi uyarınca sağlanan yardım malzemelerinin kasten engellenmesi de dâhil olmak üzere, sivilleri hayatta kalmaları için vazgeçilmez olan nesnelerden mahrum bırakarak, sivilleri kasten aç bırakmanın bir savaş yöntemi olarak kullanılması.
9. Din, eğitim, sanat, bilim veya bağış toplama gibi işlere ayrılmış binalara, tarihi anıtlara, hastanelere ve hasta ve yaralıların toplandığı yerlere, yani ordu ile bağı bulunmayan unsurlara karşı bilinçli olarak yapılan saldırılar.
10. "İşgalci Güç"ün kendi sivil nüfusunun bir kısmının işgal ettiği topraklara doğrudan veya dolaylı olarak nakledilmesi veya işgal altındaki topraklardaki nüfusun tamamının veya bir kısmının bu topraklar içinde veya dışında sınır dışı edilmesi veya nakledilmesi.
Gördüğünüz gibi İsrail, Cenevre Sözleşmesi'ni çiğnemekle kalmamış, çöpe atmış durumda ve en önemlisi savaş suçu delillerini İsrailli Başbakan ve bakanları kendi ağızlarıyla ya da yaptıkları paylaşımlarla zaten sunuyorlar. İsrail'e bu cüreti veren mevcut uluslararası konjonktür ama devran elbette dönecek. O zaman Lahey'de mi yargılanırlar yoksa başka bir yerde mi, Allah ömür verirse göreceğiz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA