Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HÜLYA GÜLER

Ağrı’ya fabrika mı kurulur, deli misin

Türkiye'nin köklü tekstil kuruluşlarından Bursa merkezli Yeşim Tekstil'in, Ağrı'da kurduğu yeni fabrikası, üretim yaptığı Nike, Zara, Tommy Hilfiger, Guess ve Lacoste gibi dünya markalarının büyük ilgisini çekti. Pandemi öncesinde uluslararası müşterilerini Ağrı'daki fabrikaya götüren Yeşim Tekstil'in CEO'su Şenol Şankaya, "Ağrı'ya yatırım yapma kararı aldığımda çevremde bazıları, 'Ağrı'ya fabrika mı kurulur, deli misin' derken, uluslararası müşterilerimiz bu yatırımımızı çok beğendi ve teşvik ettiler. Özellikle de Ağrı'nın Nuh'un gemisinin bulunduğu yer olduğunu öğrendiklerinde bayıldılar" dedi. Deli misin diyenleri de Ağrı'ya yatırım yapmaya davet ettiğini söyleyen Şankaya, Türk tekstil ve hazır giyim sektörünün geleceğinden oldukça umutlu. "Amerikalı şirketler, Türk tesktil ve hazır giyim sektörünü radarına aldı. Türkiye Amerikan pazarından gelecek yoğun talebe hazırlanmalı" diyen Şankaya, tüm etapları bittiğinde 10 bin kişilik istihdam sağlamayı hedefledikleri Ağrı'daki fabrikanın kuruluş öyküsünü, çalışanların nasıl sahiplendiğini ve uluslararası müşterilerinin tepkilerini SABAH'a anlattı.

Pandemi sürecinde artık klasikleşen ilk sorumuzla başlayalım isterseniz. İşler nasıl?

Salgının ocak şubat ayında Çin'de baş göstermesiyle oradaki siparişler bize yönelmiş, işlerimiz çok güzel gidiyordu. Mart ayının başında 240 kilometre hızla giderken birdenbire el frenini çekerek biz de arabayı durdurmak zorunda kaldık. Çok zor bir süreç geçirdik. Siparişler fabrikalarda kaldı, ödemeler yapılmadı. Ama sağolsun devletimiz bu zor günlerde sanayicinin yanında oldu. Mart, nisan, mayıs ve haziran aylarını devletimizin desteği ile atlatabildik. Şimdi ise Avrupa'da mağazalar açıldıkça biz de açılıyoruz. Hızımız 100-120 kilometrelere çıktı diyebiliriz. Tekstil ve hazır giyimde yüzde 60-70 kapasiteye ulaştık. Amerika pazarı daha tam açılmadı ama o da açılacak, bekliyoruz, işlerimiz daha da hızla toparlanacak.

Size daha da hızla toparlanacağımızı söyleten nedir?

Eğer ilerisi için konuşursak ben Türkiye'nin tekstil ve hazır giyimde geleceğini çok pozitif görüyorum. İki önemli neden var bunu bana söyleten; biri müşterilerin iş yapış şekilleri değişti. Artık uzun vadeli stoğa dönüşecek malları almayacaklar, daha sık aralıklarla yakın pazardan mal alacaklar. İkincisi ve daha da önemlisi Çin'de yaşanan olay ve tek pazara bağlı olmanın sakıncalarını görmeleri. Risk analizlerinde gördüğüm kadarıyla markalar, salgının öğrettiklerinin yanı sıra ABD-Çin ticaret savaşının da bir sonucu olarak Çin'den uzaklaşacaklar. Bu durumda da en iyi alternatif Türkiye görünüyor.

Sizce Türkiye hazır mı bu büyük kapasiteyi karşılamaya?

Bizim iplikten, aksesuara, nakıştan kumaşa kadar entegre sektörümüzle çok büyük şansımız var. Özellikle gerekli kapasite ve modernleşme yatırımlarımızı yaparsak Amerika'nın Çin'den aldığı siparişlerin yüzde 30'u Türkiye'ye gelebilir. Bugün Amerikalı markalar Türkiye'yi radarına aldı. Gelecek sene siparişler çok artacaktır. O nedenle Türk tekstil sektörü Amerikan pazarına hazırlanmalı. Şu an ciddi bir kapasitedeyiz ama daha da arttırmalıyız. Türkiye'de şu anda bu kapasite için yeni yatırımlar planlanıyor. Pandemi sonrasında özelikle tekstilde güzel yatırımlar gelecektir. 2021 bizim bu yatırımları hayata geçirdiğimiz yıl olur. 2022-2023'te tekstil ve hazır giyimde çok farklı rakamlar konuşacağız. Bu kapsamda yatırım teşviği verilen 6. bölgeleri çok iyi değerlendirmemiz lazım.

Siz de Bursa'dan sonra Ağrı'da bir yatırım gerçekleştirdiniz. Bu süreci biraz anlatır mısınız, nasıl karar verdiniz yatırıma?

Açıkçası dönemin valisinin davetiyle, Ağrı bizim radarımıza girdi. Ağrı'da çok genç bir nüfus var ve gelir seviyesinde Türkiye'nin 81. İli. Yani en düşük gelirli ilimiz. Bölgeye verilen teşvikten yararlandık ve biz bu projeye biraz da sosyal sorumluluk olarak baktık. Çevremde bazıları, 'Ağrı'ya fabrika mı kurulur, deli misin, oralara gidilir mi' filan dediler. Ben de onlara bu gençleri yerinde istihdam edip, ülke kalkınmasına katkı sağlamalıyız, siz de gelin yatırım yapın dedim.

Dünyanın önde gelen markalarına üretim yaptığınız için, bu markaların standartlarına uygun tesisler ve çalışma koşulları sağlamanız isteniyor sizden. Ağrı'daki yatırımınıza uluslararası müşterilerinizin tepkisi ne oldu?

Çok güzel tepki verdiler. Hatta Ağrı'nın gelir seviyesini duyunca bizi yatırım yapmaya teşvik ettiler, desteklediler. Uluslararası müşterilerimizle Ağrı'ya 2-3 ziyaret gerçekleştirdik. Çok beğendiler, Nuh'un Gemisi'nin Ağrı Dağı'nda olduğunu öğrendiklerinde bayıldılar. Şimdi Nuh'un gemisinin olduğu yerde üretim yaptırıyoruz diyorlar. Son olarak pandemi öncesinde bir grup müşterimizle önce Mısır'daki fabrikamızı ziyarete gittik. Özel uçakla Mısır'dan Ağrı'ya geldik. Uçağa 28-29 derecede tişörtle bindiler. İndik Ağrı'ya her yer bembeyaz eksi 10 derece. Onlar için çok değişik bir duygu oldu. Çok sevdiler bayıldılar Ağrı'ya. Erzurum cağ kebabı yedirdik bayıldılar. Belediye Başkanı Savcı Sayan da tüm müşterileri fahri hemşeri yaptı. Söz verdim onlara pandemi sonrasında Ağrı Dağı'nın eteklerinde piknik yapacağız. İnşallah bu projeyle Ağrı'yı gelir seviyesinde yukarı çekmeyi misyon edindik.

Ne üretiyorsunuz Ağrı'da?

Pandemi nedeniyle martta başlayacak üretimimizi 3 ay ertelemiştik. Geçen ay başladık ve ilk olarak maske ürettik Ağrı'da. Malı Bursa'ta kesip hazırlıyoruz, Ağrı'da sadece dikim yapılıyor. Seneye kesim, dikim, nakış ve baskı hepsini yapacağız. İlk etapta dikimi öğreniyorlar. Bursa'daki AR-GE merkezimizde yepyeni otomasyon hattımızın denemeleri yapılıyor. Bitince Ağrı'da kullanacağız. Şu an 350-400 kişi çalışıyor. 3 yıl içinde istihdamımız 5 bine çıkacak. Türkiye'nin en modern ve en çok istihdam sağlayan fabrikası Ağrı'da olacak. Sonra projenin 4. Etabını da tamamlayıp istihdamımızı 10 bine çıkarmayı hedefliyoruz.

İZMİR'DEN AĞRI'YA GÖÇ

Ağrı'daki fabrika ile ilgili aktarabileceğiniz ilginç bir olay var mı?

Çok var olmaz mı, geçenlerde Ağrı'daki fabrikamıza İzmir'den iki genç kız çalışmak için başvurmuş. Allah Allah dedik, ilgimizi çekti. Baktık kızlarımız aslen Ağrılılarmış. Ağrı'da iş olmayınca İzmir'e gitmiş orada tekstil sektöründe çalışmaya başlamışlar. Bizim fabrikayı duyunca da Ağrı'ya geri gelmek istemişler ve bize başvurmuşlar. Şimdi ikisi de memleketine geri döndü. Bu tip yatırımlar memlekete geri göçü bile sağlayacak yatırımlar. İzmir'de 3500 lira alıyorlarmış bizde 2600 lira alıyorlar ve daha iyi geçiniyoruz diyorlar.

MARKA SATIN ALABİLİRİZ

Tekstil ve hazır giyimde hatırı sayılır bir konumdasınız. Hiç kendi markanızı yaratmayı düşünmediniz mi?

Daha önce bu tür sorulara hep hayır derdim ama şimdi zaman gösterecek, bakarız diyorum. Hedefimiz üretimde marka olmaktı bu konuda önemli bir noktaya geldik bundan sonra ne yaparız bilemiyorum, kapasitemiz çok büyüdü. Sıfırdan bir marka oluşturmak yerine mevcut bir markayı alıp onu büyütebiliriz. Avrupa'da böyle çok marka var. Bize gelen teklifler var. Şimdilik bekletiyoruz, ilk 3 yıllık hedefimizde başta Ağrı olmak üzere kapasite ve yenileme yatırımlarımızı tamamlamak istiyoruz. Gelecek sene Türkiye'ye çok ciddi talep gelecek ona hazır olmamız lazım. 5-6 yıl içinde 1 milyar dolarlık gelir seviyesine ulaşmayı hedefliyoruz. Şu an 400 milyon dolar civarındayız, bunu üretimimizi artırmanın yanı sıra marka satın alarak da yapabiliriz.

HEPİMİZİN DEVLETE DESTEK OLMASI LAZIM

Pandemi sürecinde devlet desteklerinden siz de yararlandınız mı?

Evet, devletimiz bu süreçte şirketlere çok destek oldu. İşlerin açılan şirketler olarak bizim de artık devlete yardımcı olmaya başlamamız lazım. Örneğin biz bu ay kısa çalışma ödeneğine başvurmayacağız. Devletimizin zor şartlarda verdiği destek hakikaten kolay değil, çok sayıda fabrika kapandı ve bu süreçte o fabrikalara çok ciddi destekler verildi. Hepimizin devlete destek vermesi lazım bu süreçte.

TEŞEKKÜR YERİNE 'ALLAH RAZI OLSUN'

Ağrılıların tepkileri nasıl fabrikaya sahip çıkıyorlar mı?

Ağrılılar bizden daha çok sahip çıkıyorlar fabrikaya. Çok ilginç çalışanlar, 'buraya gelip fabrika kurdunuz teşekkür ederiz' demiyorlar, Allah razı olsun diyorlar. Çünkü Allah razı olsun teşekkürden daha güçlü bir takdiri ifade ediyor. Bu çok önemli. İnsanların gözündeki mutluluğu görmek gerçekten çok etkileyici. O nedenle Ağrı'ya gittiğimiz için çok mutluyum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA