Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HÜLYA GÜLER

Peynir ‘inovatörü’

Tek büyük hammaddesi süt olan peynirde inovasyon, fedakarlık ve sabır isteyen bir süreç. Muratbey Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Erol işte bu fedakarlığı ve sabrı gösterenlerden biri olarak, yeni neslin damak tadına uyan az tuzlu ve kokusuz bir peynir geliştirdi. Elektrik mühendisliği diplomasını aldıktan sonra baba mesleğini seçen Erol, iş yaşamına İstanbul Mısır Çarşısındaki dükkanlarında peynir satarak başladı. Aile şirketini hızla markalaştırma yoluna giden Erol, mühendis kimliğinin de etkisiyle peynirde AR-GE’ye odaklandı. ‘Peynir inovatörü’ olarak anılan Erol, “Pandemi sürecinde bağışıklık sistemini güçlendirecek D vitamini katkılı peynir geliştirdik. Peynirle arası olmayan çocuklara da yedirmek için peynire dinazor, kedi, balık gibi şekiller verdik. Şimdi çocuklar ‘nesli tükenen dinazor’ yemenin keyfini sürüyor. Biz de çocuklara peynir yedirmenin mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.

Gümrük vergisi nedeniyle daha pahalı oldukları halde Avrupa'da 15 ülkeye kendi markalarıyla ihracat yaptıklarını söyleyen Erol ile peynirde invosyonun şirkete kazandırdıklarını ve taklitçilerle mücadelesini konuştuk.

Gıda sektörü, evde tüketimin arttığı pandemi sürecinde yıllık büyüme hedeflerinin yükseltildiği sektörlerden biri. Sizde durum nasıl?

2020'nin ilk yarısında 2019'un aynı dönemine göre ciroda yüzde 20 büyüdük. Tonaj bazında ise satışlarımız yüzde 40 arttı. Bunda elbette pandemide evde kahvaltının eski tahtına kavuşmasının etkisi büyük. Evde kaldığımız süreçte ailecek oturup güzel kahvaltılar yaptık. Ayrıca satışlarımızın artışında inovasyon faaliyetlerimizin de önemli bir katkısı oldu. Geliştirdiğimiz inovatif ürünlerimizle peynir yedirmenin özellikle zor olduğu çocuklara bile peynir yedirmeyi başardık. Gün içinde de buzdolabını açıp hemen hızlıca hazırlanacak bir öğün için sağlıklı atıştırmalık peynirlerimizle de yine satışlarımızı artırdık. Bu yılı yüzde 20 büyümeyle kapatacağımız öngörüyoruz.

Çocuklara nasıl daha fazla peynir yedirdiniz?

Anneler bilir, bazı çocukların peynirle arası hiç yoktur. Oysa peynir çocuk gelişiminde önemli bir gıda. Biz de peynir yemeyen çocukların neden yemediklerine inceledik ve yürüttüğümüz AR-GE faaliyetleri sonucunda kokusuz, çocukların yiyeceği tatta peynirler geliştirdik. Bunları da dinazor, tavşan, kuş, kedi, balık gibi şekillerde ürettik. Böylece çocuklara ulaşmayı başardık. Şimdi çocuklar birbirine, 'sen hiç dinazor yedin mi' diye soruyor. Çizgi filmlerde gördükleri karakterleri peynir olarak görünce şaşıranlar; 'dinazorların nesli tükenmedi mi, siz nasıl yaptınız' diyenler oluyor. Bazen de annelerden telefon alıyoruz, 'benim kızım kedileri çok seviyor, kutulara biraz daha fazla kedi koyamaz mısınız' gibi isteklerde bulunuyorlar.

Peynirde inovasyon mu, biraz açar mısınız yaptıklarınızı?

İlk bakışta hemen hemen tek hammaddesi süt olan bir üründe ne kadar inovasyon yapılabilir gibi düşünülüyor. 2011 senesinde İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) İnovasyon Ödülleri'ne başvurduğumuzda, 'peynirle ne inovasoynu olur' diye sormuşlardı. Ama sonra ödülü biz almıştık. Doğru, peynirde inovasyon oldukça zor. Bu alanda ciddi bir yeniliğin gelmesi 10 yılları buluyor. Ama biz başardık. Bünyemizde 25 kişinin çalıştığı iki AR-GE merkezimiz var, biri peynir geliştirmeye odaklı diğeri de bunları üretecek makineleri geliştiriyor. Örneğin 3 yıllık bir çalışma sonucunda dünyada da tutulan burgu peyniri geliştirdik. Yurtiçinde ve yurtdışında taklitleri bile yapılacak kadar çok tutuldu bu ürün. Hem ürünü hem de bunu üretecek makineyi kendimiz geliştirdik. 2 yıldır üzerinde çalıştığımız D vitamini ile zenginleştirilmiş peynirimiz pandemi sürecinde büyük ilgi gördü. Muratbey Plus kategorisi altında topladığımız bu sağlıklı atıştırmalıklar dünyada da beğeniliyor. Bizi bu konuda üzen tek şey, haksız rekabete yol açan taklitçilik.

Taklitçilikle mücadelede nasıl bir deneyim yaşadınız?

Dünyada peynirde inovasyon yapan sayılı üreticilerden biriyiz. Yenilikçi yaklaşımlarımız sayesinde özel peynirler kategorisinde pazar liderliğimizi koruyoruz, ihracatımızı büyütüyoruz. Ancak şu bir gerçek ki hangi sektör olursa olsun AR-GE yatırımlarının, inovasyonun ve yenilikçi ürünlerin devam edebilmesi için korunması gerekiyor. Ülkemizde maalesef taklitçilik ve haksız rekabetin ne kadar yaygın olduğunu biliyoruz. Bu aslında global bir sorun. Yurtiçinde ve yurt dışında bazı merdiven altı yapılar inovatif ürünlerimizi taklit etmeye yeltendi. Bunlara karşı hukuk mücadelesi verdik, veriyoruz. Bu mücadele önemli çünkü sadece ürünü geliştiren bizler değil, tüketici de mağdur ediliyor. Biz çoğu zaman bizi taklit eden ürünlerden, tüketicilerin şikayetiyle haberdar oluyoruz. Örneğin bizim burgu peynirimiz çok taklit edildi. Bu konuda Muratbey'in yardımına yeni Sınai Mülkiyet Kanunu yetişti. Kanun taklide geçit vermiyor. Kanun ile taklit tasarımlar mahkemelerce ivedi olarak engelleniyor. İstanbul Fikri Hukuk Mahkemesi yeni kanunu uygulayarak, taklitlerin piyasadan tedbiren toplatılmasına karar verdi. Verilen karar ile kötü niyetle yapılan tescillerin, kullanımların artık hukuk mahkemelerince engellenmesi sağlandı. Kanunun Ar-Ge çalışmasına önem veren Türk sanayicilerine rahat bir nefes aldıracağına inanıyorum. Çünkü inovasyon, yenilikçilik kavramları korunmadıkları yerde durmazlar ve gelişmezler.

DAHA PAHALI OLDUĞUMUZ HALDE AVRUPA'DA TUTULDUK

Pandemide ihracatınız da arttı mı?

Evet, ihracatta da artış sağladık. Avrupa'da satışımız yüzde 40 arttı. Ciromuzun yüzde 25'i ihracattan geliyor. Hedefimiz bunu kısa vadede yüzde 40'a çıkarabilmek. Avrupa'da 15 ülkeye Türkiye'de ürettiğimiz ürünlerimizi Almanya üzerinden ihraç ediyoruz. Avrupa'ya istikrarlı bir şekilde ihracat yapan tek firmayız alanımızda. Hem Türk marketlerinde hem de o ülkenin zincir marketlerinde varız.

Avrupa pazarına istikralı satış yapan tek firmayız dediniz. Bunu nasıl sağladınız, fiyatınız mı düşük?

Hayır, aksine Avrupalı üreticilere göre daha pahalıyız. Avrupa'da peynirde ton başına 2-3 Euro'luk bir gümrük vergisi var. Devamında ton başına 500 Euro gibi bir nakliye masrafı var. Böyle olunca tüketicinin karşısına Avrupalı üreticiden en az 3 Euro daha yüksek bir fiyatla çıkmak zorunda kalıyorsunuz. Durum böyle olunca Avrupa pazarında farklılık yaratarak var olabiliyorsunuz. Biz de öyle yaptık. Avrupalıların damak tadına da hitap eden, sağlıklı atıştırmalıklar olarak konumladığımız peynir çeşitlerimize odaklandık. Bunlar da Avrupa'da tuttu. O kadar ki geçen yıl İngiltere merkezli dünyada süt ürünleri alanında saygın bir araştırma kurumu bizim burgu peynirimizi dünyanın en inovatif ürünü seçti bizi. Bizim bu ödülü aldığımızdan sonradan haberimiz oldu.

TAKLİTÇİLER ÇELME TAKMAZSA DÜNYA MARKASI OLABİLİRİZ

Sektördeki konumunuzdan da biraz söz edebilir misiniz?

Pazarda ilk 10 büyük şirket arasındayız. Bu alanda Türkiye'de yabancı oyuncular da var, yerliler de var. Biz marka algısında ilk 3 firma arasındayız. Özellikle inovasyon konusunda lider bir firma olmayı hedefliyoruz. Hali hazırda yenilikçi ürünlerde pazar lideriyiz. Avrupa'da manası burgu olan Helix markasıyla 5 yıldır satıştayız. Biz yoğurdumuz da olsun, ayran da yapalım demiyoruz. Peynirde yenilikçi ürünlerimizle bir dünya markası olmayı hedefliyoruz. 4 kıtada Türk malı logosuyla kendi markamız ve kendi ambalajlarımızla varız bu çok önemli taklitçiler ayağımıza çelme takmasa dünya markası olabiliriz.

BURGU'YU BEDAVA VERDİK SATILMADI

Burgu peyniriniz ile ilgili yoğun bir iletişim kampanyası yaptığınızı hatırlıyorum. Tüketici ürünü hemen benimsedi mi?

Tarihteki birçok inovatif ürün gibi bizim burgu peynirimiz de satıcılar tarafından hemen anlaşılamadı. Biz bu ürünü birçok satış noktasına bedava verdik, müşterilerinize tattırın, denemek için satın diye. Ama ilk zamanlar pek anlaşılamadı, hatta kimisi bizim ürünlerin kutusunu diğer peynirleri yerleştirmek için tahta parçası niyetine kullandı. Ama biz ürünümüze çok güveniyorduk. Az tuzlu, yeni neslin damak tadına uyumlu, kokusuz ve katkısız yepyeni bir forma sahip bir peynir yapmıştık. Bunlar birbirine sarılı olduğu halde hiç yapışmıyor. Çok yoğun bir iletişim kampanyası yaptık, ürünü tüketiciye anlattık ve müthiş bir satış patlaması oldu.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA