Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HÜLYA GÜLER

Bu bir memleketimizin kıymetini bilelim yazısıdır

En son söylemeyi planladığım şeyi en başta söyleyeyim; bu bir 'memleketimizin kıymetini bilelim' yazısıdır. Şimdi anlatacaklarım bizzat yaşadığım, gerçek bir olaydan.
İngiltere'deki sağlık sisteminin ne kadar büyük bir batakta olduğuna, ülkede yaşayanların, bizler için gayet sıradan olan bir sağlık hizmetini (mesela acile gitmek gibi) almak için bile ne kadar zorlandıklarına şahit olduğum bir hafta geçirdim.
Bu yazıyı yazıp-yazmamayı çok düşündüm. Malum, bugünlerde ülkemizde iyi giden bir şeyden bahsedince ya hedef olmanız ya da dalga geçilmesi durumu var. (Memleketimizin kıymetini bilelim videolarını paylaşan gurbetçilerimizi hatırlayın!) Sonunda da en azından sağlık çalışanlarımıza bir şükran ifadesi olarak yazmaya karar verdim.
Uzatmayayım, geçen hafta İngiltere'den bir misafirim geldi. İngiltere'de aile hekimini aşıp uzman bir doktora görünemediği ve ağrıları çok arttığı için acil olarak İstanbul'a gelmeye karar verdi. Hastanın haklarını korumak için bana olan yakınlığı dahil kendisiyle ilgili başka bir detay veremiyorum. Havaalanında karşıladığımda gizlemeye çalışsa da çok ağrısı vardı. 2-3 haftadır bu şiddetli ağrıları çektiğini ve aile hekiminden daha ileri bir sağlık hizmeti alamadığı için ve taa şubat ayına kadar da bir uzman doktoru görmesi mümkün olamadığı için apar topar Türkiye'ye geldiğini söyledi.
İstanbul'a akşam saatlerinde vardı ve hemen ertesi gün sabah saat 09.30'da ilgili uzman doktora göründü. Doktorun telaşından ve istediği testlerden anladım ki misafirimin rahatsızlığı ciddi. Farklı alanlardaki uzman doktorların da görmesine karar verildi ve ileri tetkik ve teşhisler için bir koca haftayı hastanede geçirdi. Sonunda doktorları, kendisine yatarak tedaviyi önerdiler. Ancak koşulları uymadığı için ve daha teşhis aşamasında başlanan tedaviye cevap verdiği için iki ay sürecek bir ilaç tedavisine başlandı.
Bu arada uzman doktorlardan birinin söylediklerine dikkatinizi çekmek istiyorum; "İstediğimiz tetkikler size çok fazla gelmiş olabilir. Ama bunlar gerekli. Eğer hastanın doktora erişimi söylediği kadar zor olmasaydı, bu kadar radikal bir tedavi ve tetkik talebimiz olmazdı. Hastanın, bir daha ne zaman ve nasıl doktora ulaşacağından emin olmadığını söylemesi nedeniyle bu yöntemi seçtik. Biz eskiden bazı doğu illerimizden gelen hastalarımıza bu tarz bir yaklaşımla bakardık. Özellikle kışın kar altında kalan bölgelerde doktora erişim kısıtlı olan hastalarımıza gelmişken tüm testlerini yapardık."
Bir haftanın sonunda misafirim çektiği ağrılardan kısmen kurtulmuş, endişe edeceği kötü bir hastalığının olmadığını öğrendiği için de son derece rahatlamış bir şekilde evine gitti. Şimdi diyeceksiniz ki cebinde İngiliz Sterlin'i olan bir hasta için tabi ki bir haftada istediği sağlık hizmetini almak çok kolay. Evet, sterlin geliriniz olunca Türkiye'de harcamak kolay. Ama inanın aldığı sağlık hizmetini biz ülkemizde ücretsiz alıyoruz. Belki bazı teşhis, tetkik ve operasyonlar için randevu süreleri uzun olabiliyor. Ama eğer beklemek istemiyorsak uygun maliyetli alternatifleri kullanabiliyoruz. İngiltere'de ise sistem buna izin vermiyor.
Sözün özü, bizim ülkemizde uzman doktora ulaşamadığı için 2-3 hafta boyunca şiddetli ağrı çekilmesi şeklinde bir tablo söz konusu değil.
Sağlık sistemimizde aksayan taraflar yok mu, elbette var. Ancak dünyanın 5. büyük ekonomisi İngiltere'nin sağlık sisteminden çok daha ileri seviyede olduğu tartışmasız. Dolayısıyla her şey güllük gülistanlık olmasa da memleketimizin kıymetini bilelim. Zira atalarımızın dediği gibi her şeyin başı sağlık, hele de böylesi bir pandemi sürecinde!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA