Türkiye'nin en iyi haber sitesi
KEREM ALKİN

Avrupa’da ‘kuraklık tehdidi’ kalıcı olabilir

Küresel iklim değişikliği ile mücadele son 5 yılın en kritik başlıklarından birisini oluşturmakta. İklim değişikliğinden kaynaklanan tüm riskler, tarihi düzeyde kuraklık riski, tarımsal üretimde susuzluk nedeniyle ciddi gerileme riski, temiz su kaynaklarında azalma riski ve tüm bu başlıklarla bağlantılı olarak tetiklenebilecek salgın hastalık riski masada. 1990'lı yıllardan bu yana iklim değişikliğinin sebep olduğu kara toprağı ve okyanus sıcaklığında artış sorunu, buzullarda erimenin yan sıra, dünyanın belirli coğrafyalarında uzun zamandır yaşanmamış hava anormallikleri ve aşırı sıcaklara, zaman zaman da aşırı soğuklara sebep olmakta.
Avrupa, bu temel gelişmelerden hareket ile, uzmanlara göre son 500 yılın en ağır 'kuraklık' sorununu yaşıyor. Avrupa Birliği Komisyonu Avrupa Kuraklık Gözlemevi (European Drought Observatory, EDO)'nun Avrupa'nın uzaydaki gözü Kopernik (Copernicus) uydusu tarafından tespit ettiği kuraklık tablosu, Avrupa kara toprağının yüzde 47'sinin 'uyarı', yüzde 17'sinin ise 'alarm' düzeyinde kuraklık riskiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Zaten, Rusya- Ukrayna Savaşı ciddi boyutlarda bir tarım arz güvenliği sorunu oluşturmuş iken, Avrupa'nın yüzde 17'lik bölümünde kuraklık tehdidinin çok ağır ve endişe verici boyutta olması, söz konusu tablodan en fazla etkilenen tarımsal ürünler olan mısırda yüzde 16, soya fasulyesinde yüzde 15 ve ayçiçeğinde yüzde 12 üretim azalışı ile, yeni bir arz güvenliği sorunu oluşturmakta.
Avrupa'nın pek çok bölgesini 2022 başından bu yana etkisi altına alan kuraklık tehdidi, içinde bulunduğumuz ağustos ayı başından itibaren daha da ağırlaşmış durumda. Avrupa'nın ve dünyanın önde gelen hava tahmini kuruluşları ve küresel iklim değişikliğini takip eden uzmanlar, Avrupa mayıs ayından bu yana yağışların mevsim normallerinin üzerinde azalması ve yine mevsim normallerinin üzerinde yaşanan sıcak hava dalgaları nedeniyle oluşan iklim ve hava anormalliklerini takip ediyor. Kuraklık tehdidinden en fazla etkilenen ülkeler ise, İtalya, İspanya, Portekiz, Fransa, Almanya, Hollanda, Belçika, Lüksemburg, Romanya, Macaristan, Sırbistan'ın kuzeyi, Ukrayna, Moldova, İrlanda ve Birleşik Krallık.
Özellikle, Akdeniz'in batısında hava sıcaklığının kasım ayına kadar mevsim normallerinin üzerinde seyredeceği öngörülmekte. Birleşik Krallık Meteoroloji Kurumu Met Office bünyesinde çalışan ve 18. Yüzyıl'ın başının amatör meteorologlarından avukat George Hadley'in adını taşıyan Met Office Hadley Merkezi'nin son raporuna göre, bu yaz Avrupa'da yaşanan rekor seviyedeki yüksek sıcaklıklar, iklim değişikliğine bağlı olarak, 2035 yılına kadar yaz mevsimleri için 'normal' hâline gelebilir. 1850'den bu yana Avrupa'daki ortalama yaz sıcaklıkları incelenerek modelleme yapılan araştırmanın sonuçları, 1990'lı yıllardan bu yana Avrupa'da kademeli olarak artış gösteren yaz sıcakları, önlenemez ise, 200 yıl öncesine göre 4 derece artacak. Yüksek sıcaklık ve kuraklık, nehir taşımacılığının yaygın olduğu Avrupa'da kıta içi taşımacılığı da etkiledi. Ren Nehri'nde mavnalar yüzde 25 kapasitesiyle çalışabilirken, İtalya'nın en uzun nehri Po Nehri'nin suları da son 70 yılın en düşük seviyesine gerilemiş durumda. Hidroelektrik enerji üretimi ise yüzde 20 azaldı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA