Türkiye'nin en iyi haber sitesi
KEREM ALKİN

BM’den 2024 için acil eylem çağrısı

Birleşmiş Milletler'in (BM) yeni yılın hemen başında yayınladığı '2024 Dünya Ekonomik Durumu ve Beklentiler' Raporu, küresel ekonomik sisteme yönelik zorlu bir manzarayı gözler önüne seriyor. Kıtalar, coğrafyalar ve ülkeler arasındaki kalkınmışlık farklarını ortadan kaldırmaya odaklı BM'nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerini tehlikeye atan küresel ve bölgesel jeopolitik ve jeoekonomik krizlerin derinleştiği bir dönemden geçiyoruz. BM raporuna göre, artan jeopolitik gerilimler ve küresel iklim değişikliğinin sebep olduğu aşırı hava olaylarının artan yoğunluğu ve sıklığının, kısa bir süre öncesine kadar küresel gündemin alt sıralarında yer alan riskleri ve kırılganlıkları cidi manada arttırmış durumda.
Küresel merkez bankalarının enflasyonla mücadele adına sıkılaştırdığı finansal koşullar da küresel ticaret ve sanayi üretimine yönelik riskleri de arttırmakta. BM gelişmekte olan ülkelerin uluslararası sermaye piyasalarına erişimlerini zorlaştıran yüksek düzeyde dış borç ve artan faiz oranlarıyla karşı karşıya olduklarını; düşük gelirli ülkelere yönelik resmi kalkınma yardımlarında ve doğrudan yabancı yatırımlarında da bir düşüş yaşandığına işaret ediyor. BM 2024 Raporu, söz konusu zorlukların üstesinden gelmek için acil eylem çağrısında bulunuyor. Bilhassa küresel iklim değişikliği ile mücadele eylemi, sürdürülebilir kalkınmanın finansmanı ile, düşük ve orta gelirli ülkelerin borçlarının sürdürülebilirliği gibi zorluklarının üstesinden gelebilmek adına, BM güçlendirilmiş bir küresel işbirliğinin gerekliliğinin altını çiziyor.
BM Raporu, mevcut küresel ve bölgesel belirsizlikler ve zorlukların ışığında, karmaşık küresel ekonomik ortamda yön bulmak ve 'Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'ne ulaşmak için çok taraflılığın kritik rolünün altını çizmekte. Ancak, Rapor, başta G7 ekonomileri olmak üzere, önde gelen gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde çok taraflı sisteme dayalı çözümler yerine, bireysel tepkilerin yoğunlaşma eğilimi gösterdiğini; korumacı politikalara yönelme eğiliminin ticaret dinamiklerini de etkileyerek, küresel tedarik zincirlerinin ve ticaret anlaşmalarının yeniden değerlendirilmesine yol açtığını hatırlatıyor. Küresel işbirliğinden uzaklaşma eğilimi gösteren bu tür arayışlar, özellikle ekonomik büyümeleri ağırlıklı olarak ihracata dayalı gelişmekte olan ekonomiler üzerinde daha belirgin etkilere sebep olmakta.
BM'nin 2024 Raporu, küresel GSYH büyümesi için 2023 tahminini yüzde 2,7 olarak vurgularken, 2024'te yüzde 2,4'e doğru bir ivme kaybı öngörüyor. ABD'de 2023'teki yüzde 2,5 düzeyinde beklenen büyümenin 2024'de yüzde 1,4'e düşmesi beklenirken, Çin'in de ılımlı bir yavaşlama ile, büyümesinin 2023'teki yüzde 5,3 seviyesinden 2024'de yüzde 4,7'ye seviyesine gelmesi bekleniyor. Oysa, sürdürülebilir kalkınma hedefleri için en az gelişmiş ülkelerde dahi büyümenin yüzde 5'den 7'ye çıkması bekleniyor. Ancak, BM Raporu'na göre, önde gelen gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yavaşlayan yatırım eğiliminin daha iyi bir büyüme performansı için ciddi manada teşvik edilmesi gerekmekte. Bu nedenle, 2024'de küresel, bölgesel ve yerel büyüme önemli bir başlık olmayı sürdürecek.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA