Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Bırak dağınık kalsın!

E5 ve TEM İstanbul'un göbeğinden geçen iki dev otoban. Asya ile Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan dünyanın en işlek yolları.
Bu yollardan geçmeyeniniz yoktur.
Bildiğiniz üzere sözünü ettiğimiz otobanların ve şehrin içinde uzanan ana caddelerin kenarlarında da çiçekler ve bitkilerden oluşan bölümler var. Bu doğal yeşil örtüler, zaten betona dönmüş olan kentteki hayatın tam içinden geçen yolları biraz olsun katlanılır kılıyor. Bir anlamda kara asfaltın yapaylığını, eğretiliğini kamufle ediyor.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz


Gözümüzü gönlümüzü açan bitkilerin, yolların çevresindeki havayı temizlemek, oksijen üretmek, gürültüyü emmek gibi işlevleri de var.
Gelin görün ki, İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu "soluk" alanlarımızı kaldırmaya ve oluşan boşluğu da "renkli" bir şekilde doldurmaya karar vermiş.
Mecazen söylemiyorum...
Günlerdir harıl harıl yolların kenarlarındaki bitkileri söküyorlar. Hafriyat kamyonlarına yüklüyorlar. Ortaya çıkan çıplak duvarları da rengârenk boyuyorlar.
Bu akıl almaz iş için gösterdikleri gerekçeyse israf!
Çünkü bitkilerin bakımı çok masraflıymış. Bahsedilen senede 8.6 milyon TL... 20 milyonluk İstanbul için devede kulak. Kafanızda daha net canlanması için şöyle tarif edeyim. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre İBB bünyesindeki parklar ve bahçeler için ayrılan bütçenin sadece binde 7'si!

***

Değil mi ya! Ağaç, çiçek bu. Hiç olmazsa su ister. Arada bir çapalanmayı falan bekler.
Boya öyle mi boya? Atalım bir iki kat dağa taşa, duvarlara oh mis! İçinde envaiçeşit kimyasal bulunan boyadan ucuzu mu var? Hem zaten o işi sponsor boya firması halleder.
Şaka gibi gelebilir ama hiç şakaları yok...
İzmir'de daha önce de yaptılar, zorlayın hafızanızı...
Açılışını Kemal Kılıçdaroğlu'nun yapacağı "Yaşar Kemal Kültür Sanat Vadisi Rekreasyon Alanı" için çevredeki toprağın, kurumuş otların, taşların, kayaların üzerinden şöyle bir kat yeşil boyayla geçmişlerdi. (Evrensel/17 Ekim 2016)

***

Bir de İstanbul'daki göz boyamayı, Latin Amerika duvarlarıyla falan izah etmiyorlar mı... İnsan nereden anlatmaya başlayacağını kestiremiyor.
Her şeyden önce ayıptır yahu! Duvar resimleri kültüründe olan bir halkın yaratıcı resimleriyle İstanbul duvarlarındaki geometrik boyamanın ne benzerliği olabilir?
Kentin duvarlarına çizilen renkli üçgenlerde, karelerde, çivit maviliğinde İstanbul'u, Türkiye'yi, Anadolu'yu, kültürümüzü, sizi anlatan ne var?
Kitsch bile değil, o bile bir "tarz". Bizimkisi, bildiğin boya badana. Üzgünüm, ustaların düşük bel pantolon giyimleri, küpeli olmaları bu gerçeği değiştirmiyor.
Tabii asıl mesele, yıllarca AK Parti tabanına "köylü, çarıklı" diyen ancak Laz müteahhit kimliğini çok çabuk açık edenlerin kıroluğu değil.
Bu işin bir ekonomisi var...
Anlıyoruz. Seçimlerde maddi manevi desteği alınan HDP'lisi, İYİ Partilisi ihale bekliyor kapıda. İlla bedeli karşılığı bir faaliyet yapılacak. Yerel siyasetin diyalektiği bu. Afiyet olsun.
İyi de arkadaş niçin hep yıkmak, sökmek sonra da üstüne tüy dikmek için harekete geçiyorsunuz?
Yok temel atmama, yok faaliyet durdurma, şimdi çiçek sökümü...
Beton, asfalt, cam ve demirden ibaret bu kentin otobanlarını, yollarını yeşile boğacağız diye yola çıkmak da pekâlâ kârlı bir tercih olabilirdi. Yandaş müteahhitlerinize yine iş çıkardı.
Yapamayacaklarından, beceremeyeceğinizden çekiniyorsunuz değil mi?
Açık konuşmak gerekirse haklısınız.
O zaman bari bırakın dağınık kalsın Başkan.
Ona da razıyız.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA