Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Kuran provakasyonunun hedefi

Sesli dinlemek için tıklayınız.

İsveçli faşist bir siyasetçinin Kuran yakma provokasyonunun ardından NATO üyeliği konusunda belirli bir aşama kaydetmiş olan Türkiye-İsveç ilişkileri başlangıç seviyesinin de gerisine düştü bile.
Ankara, Türkiye'ye seyahat planlayan İsveçli müzakerecilere "gelmenize gerek kalmadı" diyor.
Rezalet görüntülerinin prodüksiyonunu üstlenen İsveç tarafı da sanki mesele ifade özgürlüğüymüş gibi topu taca atmayı yeğliyor.
Tablo bu kadar net olunca provakasyonun arkasında İsveç'in NATO üyeliğine karşı çıkan Putin olduğunu iddia edenlerin olması normal. Ancak taşlar yerine oturmuyor.



Zira hedef İsveç'i NATO üyeliğinden vazgeçirmek değil Türkiye'nin bu işe engel olmasını sağlamak.
İzliyoruz işte... "İslam'a saldırmak için" Stockholm'de onca Müslüman ülke varken Türk Büyükelçiliği tercih eden Faşist Paludan'ın eylemi tek değil... Bu İsveç'i bir süredir Türkiye'deki seçimleri manipüle etmek için kullanan odakların eylemlerinin sonuncusu.
FETÖ'den PKK'ya ne kadar küreselci aparat varsa tasmaları İsveç'te gevşetiliyor. İşi Türkiye'nin seçilmiş Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kuklaların asıldığı eylemlere müsaade edecek kadar abarttılar.
Belli ki okyanus ötesi, seçim öncesi Türkiye'nin batı bloğu dışına itilmesi projesini bir NATO krizi üzerinden başlatmaya çalışıyor.
John Bolton'ın, hafta başında Wall Street Journal'de yayınlanan makalesinin şu satırları da ortada gizli saklı bir plan olmadığının kanıtı gibi:
" Batı'nın, yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde içerideki muhalefetin adil bir seçim yapmasını sağlamak için cesur adımlar atması halinde, Erdoğan'ın durdurulma şansı var. Bunun için de ittifakın Ankara'nın üyeliğini askıya alması gerekiyor. Üyelikten çıkarılmayı şimdi düşünmek, ittifakın üyeliğin artılarını ve eksilerini tartışmasına ve hem Türk seçmenlere hem de NATO üyelerine yaklaşan seçimlerin yüksek risklerini vurgulamasına olanak tanıyacaktır."

***


DİYARBAKIRLIYMIŞ ADINI AKŞENER...
Meral Akşener'in Diyarbakır ziyaretinde mikrofonu eline alan İYİ Parti Diyarbakır İl Başkanı Vejdin Ensarioğlu Genel Başkanını tanıtıyor:
"Cesaretiyle gençlerimizin geleceğine ışık tutan inancını siyasi malzeme yapmayan, 5 vakit namaz kılan, bizzat ben şahidim, 2 defa hacca giden, buna rağmen iktidar partisi ve trolleri tarafından inançsız imaj yakıştırılmaya çalışılan, aslen Diyarbakır göçmeni en az bizim kadar Diyarbakırlı."



Kentte "Mesele silahlara veda, kan dökmeye de tövbe etmekse, mesele her türlü musibetin karşısında çelikten sarsılmaz bir biz olmaksa sırtını da kalbini de o sapasağlam bize yaslamaksa biz varız. Çünkü biz konuşan Türkiye'den yanayız" diyerek "açılım süreci" başlatan Akşener'in 9o'ların içişleri bakanlarından olduğunu falan hatırlıyoruz da... Diyarbakırlı da olduğunu hiç duymamıştım.
Bakalım seçime kadar daha neler öğreneceğiz.

***


BİR İHTİMAL DAHA VAR SANKİ
6'lı masanın 30 Ocak'ta tartışacağı "parlamanter sisteme geçiş senaryolarının" içeriği basına sızmış. Cumhuriyet'in haberine göre üç olasılık belirlemişler



1- Masadaki partiler 400 vekil ve üzeri çıkartmaları halinde 1 yıl sonra sistemi değiştir.
2- 6'lı masanın 360-399 arası vekil çıkartması halinde referanduma gidilir.
3- Kötümser senaryo da koalisyonun 360 vekilin altında kalıp Cumhurbaşkanlığı sisteminde devam edilmesiymiş.
Evet bir ihtimal daha var ama herhalde yazmayı unutmuşlar... O da bildiğiniz üzere masanın sakinleri için ölmekten beter.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA