Türkiye siyasetinde, 7 Haziran 2015'teki seçimlerde uygulanan bir mühendislik faaliyeti, rol değiştirerek kendi kendini yeniliyor. Hatırlanacağı üzere 2015 yazındaki seçimlerde HDP'nin barajı aşması için gösterilen çaba, belli ölçüde netice vermiş, AK Parti tek başına iktidarı yakalayamazken, terör örgütünün siyasi uzantılarına Türkiye sathına yaygın temsil gücü kazandırılması hedeflenmişti. 1 Kasım 2015 seçimleri ile bozulan bu oyun, 24 Haziran 2018'deki seçimlerde bir kez daha sahnelendi. AK Parti ve lideri Tayyip Erdoğan'la birebir rekabet etme gücü bulamayan odaklar, yine HDP kartını açtı. CHP'den, HDP'ye oy yönlendirmesi yapıldı. Anlaşılan o ki 31 Mart 2019 seçimlerinde bu kez HDP ile CHP arasında "siyasi mahsuplaşma" yaşanacak. Şimdilik 3 ilde aday çıkarmama kararı alan HDP, bu illerin sayısını daha da artırarak, CHP'den aldığı ödünç oyların geri ödemesini tamamlayacak. HDP ile CHP arasındaki açık ve örtülü işbirliği sadece belediye başkanlığı ile sınırlı da kalmayacak. Kürt kökenli vatandaşların oylarına ipotek koyduğu varsayımından hareket eden HDP, CHP'ye açtığı alan karşılığında "belediye meclislerinde üyelik hissesi talep edecek!" Tam da bu nedenle, CHP-HDP ve dahi İyi Parti birlikteliği, değişen Türkiye'nin, değişmeyen ve siyasi yakınlaşması olarak tarihi sorgulamadaki yerini alacak!