Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Hükümet üzerine düşeni yapıyor ama...

Yeni tip koronavirüsün halk sağlığının yanı sıra sosyo-ekonomik alanda yarattığı tahribatın onarımında "hükümetin, piyasaların ve sade vatandaşın" üzerine düşeni ne derecede yerine getirdiğini ölçüp biçmenin zamanı geldi.
Konuya,
Sağlık sisteminin altyapısı ve sağlık çalışanlarının özverisi bağlamında yaklaştığımızda, karne notunun pekiyi olduğunda kuşku yok.
Kamu düzeninin tesisi ve tedbirlere uyumun teşviki noktasında içişleri teşkilatının gayretleri de teşekkürü hak ediyor.
Gel gör ki çok basit kurallara özen gösterilmesi beklenirken, toplumun hatırı sayılır çoğunluğu sınıfta kalıyor. Adına ister kanıksamak ister vurdumduymazlık denilsin, milletimiz şok yediği anlardaki duyarlılığını, normalleşme döneminde sürdüremiyor. Önceki gün yayımlanan İçişleri Bakanlığı genelgesinde de alarm verildiği şekli ile Kovid-19'la mücadelede, tabiri caizse köprüden önceki son çıkışa gelmiş bulunuyoruz. "Rehberlik, uyarı ve kademeli ceza" başlıklarını içeren yeni bir süreç başlıyor. Pazar yerleri, konaklama tesisleri, alışveriş merkezleri, sosyete pazarları, lokantalar, kafeler, çay bahçeleri, düğün ve nikah salonları, berberler, güzellik merkezleri, internet kafeler, şehir içi ve şehirler arası toplu taşım araçları, ticari taksiler, piknik alanları, parklar sürekli denetime tabi tutulacak.
Zira bu işin şakası yok!
Maske-Mesafe-Hijyen!

***

Meseleye ekonomi penceresinden baktığımızda ise...
Vergi ve sigorta prim borçlarının ertelenmesi,
Sanayiciye, esnafa düşük faizli, uzun vadeli ihtiyaç ve işletme kredisi tahsisi,
Kredi garantileriyle işe devam paketleri,
Dezavantajlı toplum kesimlerine doğrudan nakit desteği,
Kısa çalışma ödeneği ödemeleri,
Sektörel KDV indirimleri...
Özetle, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın koordinatörlüğünde yapılması gereken ne ise yapıldı, alandan gelen sinyallere göre yapılmaya da devam ediliyor.
Şimdi bu durumda sokaktaki vatandaştan piyasa profesyonellerine kadar en geniş yelpazeye -yani bizlere- şu sorumluluklar düşüyor:
Lütfen...
Bir virüs gibi bulaşıcı olan karamsarlığa prim vermeyin!
Ekonominin dinamizmine ve geleceğine güvenin.
"Bir cisim yaklaşıyor" edebiyatı ile kaygı pompalayanların geçmişini ve niyetini iyi sorgulayın!
Devletten sürekli istemenin bir sonu olmadığını; yani ihtiyaçların sınırsız, imkanların sınırlı olduğunu unutmayın!
Enflasyonu baskılamayı önceleyen parasal ve mali sıkılaştırma politikası uygulanmadığını bilin ama pandemi fırsatçılarını ürün, hizmet ve mal grubu bazında iyi takip edin!
Turizm sektörü ve döviz kazandırıcı hizmetlerin teşviki için gösterilen çabayı, İngiltere ve Rusya'dan sonra Almanya'nın da turist gönderme kararı almasının arka planındaki siyasi gücü bir kenara not edin.
Döviz, el parasıdır, matbaası da dışarının elindedir. Dövize dayalı spekülatif yorumları analiz ederken bu akımlara kapılmadan, Türkiye'nin dış yükümlülüklerini karşılayabilme gücüne, birikimine, direncine itibar edin!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA