Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NURULLAH GÜR

İmalatta pozitif ayrışma

Küresel arenada tedarik zincirinde yaşanan sorunlar normale dönmeye başladı. Enerji sektöründe de dengeler oturuyor. Bu durum imalat sanayisini pozitif ayrıştırmaya başladı

Salgın döneminde derin yaralar alan küresel tedarik zincirleri büyük oranda normale döndü. Enerji sektörü de Rusya-Ukrayna savaşının şokunu üzerinden atıyor. Bu gelişmeler sayesinde girdi fiyatları, üç yıl aranın ardından küresel ölçekte kayda değer bir gerileme yaşıyor. Bunlar, imalat sanayi için olumlu gelişmeler. Yine de Küresel İmalat Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), son aylarda iktisadi canlılık için eşik değer olarak kabul edilen 50'nin altında seyrediyor.
Azalan girdi maliyetleri imalat sanayinin işine yarasa da ihracat siparişlerindeki zayıflık, birçok ülkede PMI rakamlarını aşağıya çekiyor. Artan küresel faizler ve korumacı önemler uluslararası ticareti olumsuz etkiliyor.
Batılı ülkelerde resesyon endişelerinin bir nebze azalmış olması, en azından iç talep kaynaklı siparişleri destekliyor. Bu sayede PMI rakamları geçen yılın son çeyreğine kıyasla artış kaydetti. 2022'nin son çeyreğinde ortalama 48.9 olan endeks, bu yılın ilk çeyreğinde 49.5'e yükseldi.
Türkiye, küresel ortalamaya kıyasla hafif pozitif ayrışıyor. Bizde PMI rakamı iki aydır 50 eşiğinin üzerinde. Şubatta 50.1 olan endeks, geçtiğimiz ay 50.9'a yükseldi. Endeks, kur şokunun yaşandığı Aralık 2021'den beri en yüksek değerini gördü. Depremin olumsuz etkilerine rağmen, yeniden inşa ve yardım faaliyetlerinin imalat sanayinde siparişleri ve üretimi tetiklediği anlaşılıyor.
Endeksi oluşturan alt göstergelerden olan ihracatta da mart ayında iyileşme yaşandı. İhracat siparişleri son bir yıldır ilk defa artış kaydetti. İstihdam tarafında ise bozulma var. Depremin neden olduğu işgücü kaybının yanı sıra erken emeklilik yasasının devreye girmesi neticesinde istihdam son beş ayda ilk kez eksiye döndü.




İKİNCİ ÇEYREK İÇİN İPUÇLARI

İç talep yılın ikinci çeyreğinde de imalat sanayini ve büyümeyi desteklemeye devam edecektir. Zira, seçimlere kadar para ve maliye politikasında sıkılaşma yaşanması beklenmiyor. Kur artışı ve enflasyondan kendini korumaya çalışan vatandaşların önümüzdeki birkaç ay daha otomotiv ve elektronik eşya taleplerini öne çekmeyi sürdürmeleri muhtemel. Bu eğilim, en azından yılın ilk yarısının sonuna kadar imalat sanayine desteğini sürdürebilir.
İhracat siparişlerinin pozitifte kalıp kalmayacağını öngörebilmek ise çok zor. Küresel beklentiler altı ay öncesine kıyasla daha iyimser bir hale dönse de resesyon ihtimali henüz ortadan kalkmış değil.
Gelişmiş ülkelerden gelen veriler aydan ayda büyük farklılıklar gösterebiliyor. Küresel gidişata yönelik sinyaller net olmadığı için ihracat eğiliminin de hafif dalgalı bir seyir izlediğini görebiliriz.




MAKAS DARALIYOR
Hissedılen enflasyon halen yüksek olsa da manşet enflasyon rakamları baz etkisiyle birlikte düşmeye devam ediyor. Yurtiçi üretici fiyat endeksindeki (Yİ-ÜFE) düşüş eğilimi, tüketici fiyat endeksine (TÜFE) kıyasla daha belirgin. Mart ayında TÜFE aylık bazda yüzde 2.29 oranında artarken, Yİ-ÜFE ise yüzde 0.44 oranında cılız bir artış sergiledi. Bu sayede Yİ-ÜFE ile TÜFE arasındaki makas daha da kapandı. Geçen yılın son çeyreğinde 72 puana kadar açılan makas, 12 puana geriledi. Enerji fiyatlarındaki düşüş ve dolar/TL'deki istikrarlı seyir makasın daralmasını sağlıyor. İki endeks yöntem ve kapsam açılarından çok farklı. Endeksler arasında bire bir ilişki olduğunu söyleyemeyiz. Yine de üretici fiyatlarındaki gelişmeler, tüketici enflasyonunun gelecek aylarda izleyebileceği rotaya dair önemli ipuçları veriyor. Enflasyonun yılın ilk yarısında düşüşünü sürdürmesi muhtemel. Kritik olan husus, bu düşüşün hangi hızda gerçekleşeceği. Yani, vatandaşın bu düşüşü ne derece hissedeceği mevzu... Piyasanın yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 37.72. Merkez Bankası'nın yıl sonu tahmini ise yüzde 22.3. Deprem felaketi, EYT ve seçimlerden ötürü yılın ilk yarısında ekonomi politikalarının daraltıcı yönde olması ihtimal dahilinde değildi. Ama eğer enflasyonu 20'li seviyelerde görmek istiyorsak, yılın ikinci yarısında enflasyonla mücadele yönünde daha kapsamlı bir politika seti ortaya koymalıyız.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA