Pandemiyle alt üst olan dünyada yeni düzen, bizi hızla dijitalleşme sürecine soktu. Ülkeler pandemi sonrası fırsatları yakalayabilmek için dijital alanda yeni stratejiler geliştiriyor; şirketler yeni yatırımlarını dijital altyapılarını geliştirmeye yönlendiriyor.
Peki, Türkiye, dijital dönüşümde hangi noktada? Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç ile konuştum.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Öncelikle dijital devlet kapımız e-devlette yoğun bir çalışma var. Malum pandemi döneminde maske dağıtımından HES koduna pek çok işlem e-devlet üzerinden yapıldı. Bu yıl e-devlet üzerinden yapılan işlem sayısı 2 milyarı aşacak. Geçen yıl bu sayı 1.2 milyardı. 2008'de kuruluşunda 22 hizmetin olduğu e-devlet bugün 5 bin 200 hizmet veriyor. 16 yaş üstü nüfusun %80'i kullanıyor, yaklaşık 52 milyon kullanıcı var. Türkiye, e-devlet endeksi kullanıcı odaklılıkta Avrupa'da 4. sırada. Bunun hem ekonomiye hem vatandaşın rahatlığına hem de bu dönemde sağlığına büyük etkisi var.
Teknolojiyi sadece tüketen değil aynı zamanda üreten ülkelerden biri olmak ana hedef. Baz istasyonlarından videokonferans uygulamalarına dijital altyapılarda her ürünü yerlileştirmek amaçlanıyor. Eğer bir ürünün yerlisi varsa onun tüm kamu kuruluşlarında kullanılması hem teknik hem maddi olarak desteklenecek.
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Ulusal Yapay Zeka Stratejisi hazırlıyor. Koç, "Yapay zeka konusunda söz sahibi olmak istiyoruz. 16 bakanlıkla işbirliği halinde hazırladığımız stratejiyi en kısa zamanda paylaşmak istiyoruz. Stratejilerden en önemlisi insan kaynağı. Teknolojik alt yapıyı geliştirmek, veriyi herkese ulaştırabilmek, toplumumuzun ve ekonomimizin yapay zeka teknolojilerine uyumunu hızlandıracak projeler geliştirmek stratejimizin önemli ayakları. Ayrıca kamunun ve özel sektörün işgücü ve iş yapış şeklini değiştirmesi konusunda da çalışmalar yapmasını istiyoruz. Robotlar işimizi elimizden almayacak. İş yapış şeklimiz değişecek. Araştırmalara göre dijitalleşme önümüzdeki 10 yılda Türkiye'de yaklaşık 3.1 milyon iş artışına neden olacak. Ancak şu anda yaptığımız işlerin yüzde 61'inin değişeceği fikri var. Nasıl telefonlarımız kendisini 2-3 haftada bir güncelliyorsa dijital anlamda da insanımızın ömür boyu eğitim olarak bakıp kendisini güncellemesi gerekiyor. Şu anda ben Yetenek 1.0 isem belki bir ay sonra Yetenek 1.1 olma gereksinimim var" diyor. Bu çerçevede Diji Aile projesi geliştirildi. Gençlere internetten sosyal medya kullanımına her konuda eğitim veriliyor. Sonra bu genç eğiticiler evde anne ve babalarını eğitiyor. Böylece toplum bu yeteneklere haiz bir altyapıya sahip olacak. Yani gençler, diji aileleri ve bir diji ülkeyi ortaya çıkaracak.
